"Efendim!"
Sadece fısıldamıştı ama sesindeki telaşı bastıramıyordu. Dala, Firansoa Kontunun malikesindeki Ange heykelinin altında efendisini bekliyordu. Onu görünce içinde bastırdığı endişe ortaya çıkmıştı. Efendisi Yane, Firansoa Kontluğuna geldiğinden beri Dala'nın içindeki dinmeyen endişe gün geçtikçe daha da alevleniyordu.
Maria ise yorgundu. Sadece alacağı raporun onu daha da yormamasını diliyordu. Yorucu bir günün ardından tek istediği aklında soru işaretleri kalmadan rahat bir uyku çekmekti. Uykusuzluğunun etkisiyle "Rapor ver, Dala." dedi sert bir şekilde.
Dala, efendisinin sabrının sonlarında olduğunu biliyordu. Böyle anlarda onu kızdırmaması gerekirdi. Beklemeden rapora başladı. "Larea Düklüğündeki araştırmamız, daha önce arakladığımız belgelerdeki verileri doğruladı. Afyon ticaretini tescilledik ve delilleri dosya haline getirdik. Yalnız bir sorun var... Sohkra Bölgesi'nde bilgi kaçıran biri olduğunu düşünüyorum. Araştırma yaparken madenleri ve afyon ticareti yapıldığı bölgelere hırsızların dadandığını öğrendim."
Maria kaşlarını çattı ve düşünmeye başladı. Bu konu hakkında hissettikleri farklıydı. Kendinden emin şekilde "Sohkra'nın bilgileri sattığını sanmıyorum Dala. Bu ülkede o belgeleri tek seferde çözebilecek kimse yok. Onlar için veriler bir çöp. Cevap Düklüğün içinde olmalı. Dük Larea'nın pozisyonunu kimin istediğini bul." dedi.
"Ama efendim..."
"Sohkra'yı daha fazla araştırmayacaksın Dala. Kimseyi kaybetmek istemiyorum. Adamlarımızı baygın şekilde bırakmaları yalnızca bir uyarıydı. Devam edersek bizim için sonu iyi olmayacak."
Casus olarak gönderdikleri dört adam yakalanmıştı. Uzun süre Marki'nin hapishanesinde yasa dışı şekilde tutulmuşlardı. Birkaç gün geçtikten sonra dördünü de bölge arazisinin dışında bir ormanda buldular. İsteselerdi öldürürlerdi ama onlar casusu geri yollayarak ateşkes ilan etmişlerdi. Kısacası 'Bu size jestimiz. Daha fazla bize yaklaşmaya devam etmeyin, bedelini ödersiniz.' deme şekilleriydi. Bundan sonrasını denemek artık intihar olurdu.
"Efendim, peki ya Sohkra afyon ticaretine katılmayı planlıyorsa?"
Bu da olası ihtimallerden biriydi. Maria'yı korkutan bir ihtimal...
"O halde beklemeyiz, gideriz ve Larea'yı deviririz."
Tereddütsüzdü. Zaten yapmayı istediği bir şeydi bu. Tüm soylulardan nefret ediyordu, evet ama bazılarından bir başka nefret ediyordu.
Dala boyun eğmek zorunda kaldı. İçten içe araştırmayı istiyordu ama efendisi yapmasını istemiyorsa devam edemezdi. Yine de elini ayağını çekecek değildi, uzaktan gözlemeye devam edecekti. Yeraltının kalbi, tüm yasa dışı işlerin başlangıç noktası Sohkra'nın içi karanlık bilgilerle doluydu. Oradan elde edeceği hiçbir bilgi işe yaramaz değildi.
"Efendim, Azize'nin sızdırılan bilgileri neticelendi mi?" dedi merakla. Bilgi alamadığı için sonucu merak ediyordu.
Maria, bu soruyu korkunç bir ifadeyle cevapladı. "Evet. Öldürmek istediklerimin sayısı gün geçtikçe daha da artıyor."
Dala bazen gerçekten de efendisinden korkuyordu.
"O halde ben ayrılıyorum, efendim. Hatırlatmak isterim ki İmparatorluk Sarayı'ndaki casuslarımızın dönmesine iki hafta kaldı. Onları bizzat ben karşılayacağım ve raporu size yazılı olarak teslim edeceğim."
"Tamamdır, öyle yap. Görüşürüz Dala." diye cevapladı. Bir yandan İmparatorluk ailesi ve Prenses'i düşünüyordu. Casuslar döndüğünde onlara Prenses'le yakınlaşmalarını emretmeliydi. Neler döndüğünü öğrenmek istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bıçağın Ucundaki Kontes
Ficción históricaTAMAMLANDI. ✩。:*•.───── ❁ ❁ ─────.•*:。✩ #01.08.24 Tarihi Kurgu kategorisinde 1. #12.11.23 Aşk kategorisinde 6. #12.11.23 Romantik kategorisinde 10. #13.11.23 Romantik kategorisinde 20. #06.12.23 Kurgu kategorisinde 39. #14.01.24 Savaş kategorisind...