Helnorate, Janglet İmparatorluğu'nun altın çağında ortaya çıkmış bir kılıç ustasıydı. Savaş stratejisi ve üstün kılıç becerileri sayesinde tüm kıta fethedilmişti. Onun kullandığı sayısız kılıç, ülkenin çeşitli yerlerinde sergileniyordu. Hepsi oldukça değerliydi ama en değerlilerinden biri hiç şüphesiz ilk kılıcıydı.
Maria bu kılıcı satın almamıştı. Bulmuştu. Seneler önce bir haydut ininin derinliklerinde saklıydı. Güzel bir parça olduğunu düşünüp alırken kılıcın Helnorate'nin ilk kılıcı olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu. Astlarından biri fark edip söylediğinde araştırma yapmıştı ve sonuç oldukça tatmin edici olmuştu.
Cruel'e ne hediye vereceğini düşünürken İmparator'a şövalye olmak için gönderdiği mektup kulağına ilişmişti. Gizli mektubun içeriğini öğrendiğinde aklına bu kılıç gelmişti. İlk düşündüğü şey bir şövalyenin kılıçlara olan düşkünlüğüydü. Helnorate'nin ilk kılıcını arzulamayan şövalye olamazdı. Kusursuz bir hediye olduğu su götürmez bir gerçekti.
"Kontes, bu hediyeyi benim için siz mi seçtiniz yoksa? Ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Bu muhteşem bir hediye." diyen genç adam büyülenmişti. Aynı zamanda salonda bir fısıldama dalgası başlamıştı. 'Hediyeyi gerçekten Kontes mi seçmiş? Firansoa adına mı? Doğru mu duydum?' temalı fısıldamalar tüm soylular arasında kulaktan kulağa yayılıyordu.
Maria gülümseyerek "Benim kıymetli hazinelerimden biriydi. Doğum günü davetiyen geldiğinde onu senin gibi yetenekli bir şövalyeye emanet etmek istedim. Umarım bu kılıç sana acemilik döneminde yoldaş olur." dedi.
Salondaki fısıldamalar daha da arttı. Kontes ne demişti? 'Benim kıymetli hazinelerimden biri...' Bu da demek oluyordu ki her ne kadar Firansoa adına vermiş olsa da hediyenin sahibi Kontes'ti.
Düzgün diksiyonu, zarif elbisesi, pahalı görünen mücevherleri, Kont'un ilgisi yetmezmiş gibi şimdi de bu mükemmel hediyeyi veren kişi olmuştu. Sosyetenin yeni gözdesi olma konusunda hızla ilerlediğini hisseden Maria, üstündeki kıskanç gözleri hissedebiliyordu. Bundan daha fazla dikkat çekemezdi muhtemelen. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar konuşulacağı kesindi. İşte, soyluları etkilemek bu kadar kolaydı. Onlar için her şey görüntüden ibaretti.
"Bu kılıca uzvum gibi bakacağım. Hediyeniz için minnettarım Kontes."
Hediye takdimleri sona erdiğinde Maria dik duruşuyla geri çekilirken Nate elini tuttu. Eski yerlerine geçtiklerinde hâlâ birçok kişi ikisinin iç içe geçmiş parmaklarına bakıyordu. Hayranlıkla, merakla, kıskançlıkla bakan birçok göz vardı. Nate ise bu bakışları fark etmiş olacak ki nispet yapar gibi daha sıkı tutmaya başlamıştı.
"Bu gidişle sosyetenin en ünlü kadını olacaksın. Kıskanmaya başlıyorum."
Nate'in sözleriyle birlikte gülen Maria, "Bunu sosyetenin en ünlü adamı mı söylüyor?" diye cevap verdi.
"Bu kadar hazırcevap olmayı bırakmalısın."
"Üzgünüm, bu mümkün değil."
Hediyesinin teslim edilmesi ve çok beğenilmesiyle birlikte rahatlayan Maria, her şeyin planladığı gibi gitmesine seviniyordu. Bunun getirdiği rehavetle kocasıyla samimi şekilde sohbet ediyordu. Samimi sohbetleri, birbirlerine gülümsemeleri ve fiziksel olarak yakın durmaları onları izleyen gözlere ilişkilerini anlatıyordu. Bunun yanında Maria, Nate'le böyle samimi konuşmaktan zevk almadığını söyleyemezdi. Nate hakkında çözemediği konuları saymazsa onla konuşurken gerçekten eğlendiğini fark etmişti.
Hediye töreni tüm hızıyla devam ederken yüksek statüdeki soyluların hediyeleri açılmaya devam etti. Cep saatleri, değerli taşlar, uzak ülkelerden gelen nadide parçalar havada uçuşuyordu. Açılan her hediyeyle birlikte salondaki herkes kutuya odaklanıyordu. Maria ise tüm bunlar ilgisini çekmediğinden kocasıyla sessizce sohbet ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bıçağın Ucundaki Kontes
Historical FictionTAMAMLANDI. ✩。:*•.───── ❁ ❁ ─────.•*:。✩ #01.08.24 Tarihi Kurgu kategorisinde 1. #12.11.23 Aşk kategorisinde 6. #12.11.23 Romantik kategorisinde 10. #13.11.23 Romantik kategorisinde 20. #06.12.23 Kurgu kategorisinde 39. #14.01.24 Savaş kategorisind...