5. Bölüm

2K 262 464
                                    

  O gün Kontes akşama kadar elinden kasnağı bırakmadı. Akşam yemeği vakti geldiğinde çoktan beş ayrı işleme yapmıştı. Son işlemenin ipini düğümledi, yaktı ve Vikont'a gönderilmek üzere hizmetçi vasıtasıyla yolladı.

  "Bu kadar açıklama şimdilik yeterli olmalı..."

   Bu gece geç saatlerde astı Dala'nın gelmesini bekliyordu ama geceyi Kont'la geçirecekti. Geçen seferki gibi balkondan görüşmek çok riskliydi. Bu sefer buluşma yeri olarak balo salonunu işaret etmişti. Gözlemlerine göre balo salonunda Ange heykeli ve çevresi tamamen kör noktaydı. Pencereden gözükmüyordu, devriyeler orayı doğru dürüst gezmiyordu. Gerek görmüyorlardı çünkü içeride çalınacak bir şey yoktu. O kanatta kimse kalmıyordu. Sadece buluşmalar için tasarlanmış bir noktaydı.

  Akşam yemeği için yemek salonuna geçti. Her zamanki gibi Kont ile birlikte sessizce masaya oturup yemeğe başladılar.

  Artık iş ortakları oldukları için aralarındaki tuhaf gerginlik sona ermiş gibiydi. Zaten en başta bu gerginliği iğnelemeler ile Maria yaratmıştı. Kont, en başından beri Maria'nın aksine sanki yıllardır evlilermiş gibi davranıyordu. Kuşun kafesten çıkmayacağına emin olduğu için mi, yoksa kafes olmasa bile kuşu ayaklarından bağladığından kaçamayacağını düşündüğü için mi bilmiyordu. Nihayetinde Maria asla kafesten kaçamazdı. Kafes parçalara ayrılsa bile aralarındaki anlaşma yüzünden artık ayaklarından bağlanmıştı.

  Sakince yemeklerini yerken Maria'nın tek düşünebildiği bu arap saçından nasıl kurtulacağıydı. Çırpındıkça daha fazla dolaşacağını şimdiden hissedebiliyordu.

  "Maria, sana vermeyi unutmuştum. Bu senin."

  Kontun sözleriyle kaşlarını çatan Maria, masanın üstünde duran şişeye dikkatle baktı. Ne olduğunu anlamıştı ama bilmiyormuş gibi yaptı. "Bu nedir, Nate?"

  Kont ellerini birleştirip çenesine yasladı ve gözlerini kadından ayırmadan konuşmaya devam etti. "Geçenki ilacın yerine yan etkisi olmayan başka bir tane bulacağımı söylemiştim. Buldum. Bu ilacı kullanırsan çocukluk hastalığın nüksetmez ve aynı zamanda kanın sulanmaz. Yaraların daha çabuk kapanır."

  Maria her zaman kullandığı ilacını o gün Nate'e verirken gerçekten muadilini bulacağını düşünmemişti. Açıkçası kocasının onun doğru söyleyip söylemediğini araştırmak için ilacı aldığını düşünmüştü. O gerçekten hastalığını araştırıp yan etkisi olmayan bir ilaç mı bulmuştu? Ülkede doktor ve ilaç bulmanın ne kadar zor olduğu düşünülürse bu yaptığı gerçekten de büyük bir şeydi.

  "Nate, nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum gerçekten." dedi şaşkınlıkla. "Benim için bu kadarını yapman..."

  "Daha önce söylemiştim ama tekrar söyleyeyim; Sen benim eşimsin Maria. Sağlığın için bu kadar küçük bir şey yaptıktan sonra bana teşekkür etmene gerek yok."

  Maria'nın bu sözlerden sonra bir anlığına kafası karışmıştı ama hemen sonra gerçeği algıladı. Kont'un değer verdiği şey kendisi değildi. Kontes pozisyonu ve planı için gerekli piyonuydu. Değerli olan buydu. Bunu fark ettikten sonra sessizce gülümsedi.

  "Yine de teşekkür ederim çünkü bu benim için büyük bir şey."

  Kont da cevap vermeden gülümsemekle yetindi. Maria, masanın üzerindeki ilacı aldı ve hizmetçinin getirdiği bir bardak su ile birlikte ağzına attı. Elbette ki hapı tutmamıştı. Dilinin altında tuttuğu hap, daha sonra Maria tarafından gizlice peçeteye sarıldı.

  O gece Kont ile gerçekten uzun bir gece geçirdiler. Bir an bitmeyecek sanmıştı, yorgunluktan zar zor hareket ediyordu. Yine de daha beter günleri olduğundan şikayet etmeden, uyuyan Nate'in yanından kalkarak üstüne sabahlığını geçirdi.

Bıçağın Ucundaki KontesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin