24. Bölüm

908 142 207
                                    

  "Bu tarz partilere ilk katılışın olduğu için ne yaparsan yap herkes sana tuhaf bakacaktır. Az konuşursan sinsi, çok konuşursan terbiyesiz derler. Bir şeyler yemeğe kalkarsan görgüsüz olduğunu söylerler. Resmi konuşursan kasıntı, resmiyetsiz konuşursan kaba olduğunu düşünürler. Onları memnun etmenin bir yolu yoktur."

  "Nate, az önce tüm soyluları tek solukta özetlemiş olabilirsin." dedi gülerek. Soylulardan nefret etmesinin sebeplerinden biri de buydu. Asla memnun olmuyorlar ve karşısındaki kişiyi aşağılamanın yollarını arıyorlardı. Zehirli bir böcek gibi...

  Nate başını yana eğdi ve imalı şekilde "Gerçekten tüm soylular mı?" diye sordu.

  Onun ne kastettiğini anlayan Maria "Sen hariç..." dedi içtenlikle. Nate kesinlikle öyle biri değildi. Sinsi, şantajcı, tehditkar ve soylu hizbi yönetmek için durmadan planlar yapan biri olabilirdi. Yine de diğer soylulardan farklıydı. En azından Maria böyle düşünüyordu.

  "Beni dışarıda tutmasaydın üzülecektim."

  "Biricik kocamı nasıl böyle bir kategoriye sokarım?" diyen Maria dalga geçercesine gülümsüyordu.

  "Böyle düşünmeseydin ne yapardım bilmiyorum." diyen Nate, mutlu bir şekilde anlatmaya devam etti. "Neyse, konumuza dönelim. Partide senle tanıştıracağım kişilerin listesi çok uzun."

  Maria, bedava bilgiye hayır diyemezdi. Yüksek bir soylu olan kocasından diğer soyluların nasıl olduklarını dinlemek kolay kolay ele geçmeyecek bir fırsattı.

  Nate "Şimdi hatırladım da kiliseden gelecekler de vardı. Bu Azize'yle yakınlığınızı göstermenin bir yolu olabilir." dedi. Azize'yi tehdit ettikleri gerçeğini bir kenara bırakırlarsa güzel bir çıkarımdı tabii...

  "Kocacığım, Azize benimle yakınlık kurmazsa ne yapacağım? Teklifimizi kabul ettiğini açıkça söylemedi sonuçta."

  Nate de bunu düşünüyordu ama karşılarındaki kişi Azize'nin ta kendisiydi. Onu bu iş için en fazla bu kadar zorlayabilirlerdi. Daha fazla ileri gitmeleri tehlikeli olurdu. "O gün bizi reddetmemesi bunu kabul ettiğini gösterir. Ange için bize yardım edeceğine eminim. Olumsuz ihtimali şimdilik düşünme. Sana yardım etmemesi için hiçbir sebebi yok."

  "Haklısın." dedi başını sallayarak. O gün alenen söylememişti ama Maria Azize'nin teklifi çoktan kabul ettiğini biliyordu. Anlaştıkları gibi Maria Ange işareti alsın diye elinden geleni yapacaktı. Sadece Nate'in ne düşündüğünü görmek için böyle bir soruyu sormuştu.

  Merak ettiği bir ayrıntı daha vardı.  Maria, bu ayrıntıyı düşünürken yüzünün karanlık bir ifadeye büründüğünü dahi fark etmedi. Kaşları çatılırken "Kraudi Dükalığı İmparatorluk ailesiyle yakınsa Prenses de orada olacaktır, değil mi?" diye sordu.

  Nate ise onun kötücül bakışlarını anında fark etmişti. Prenses'ten bahsederken gerçekten karısının yüzü korkunç bir ifadeyle donanıyordu. Onun neden Prenses hakkında konuşurken bu ifadeyi yaptığını merak ediyordu. Muhtemelen geçen sefer Azteria'yla olan ilişkisini sorduğunda cevap vermediği içindi. "Evet, İmparatorluk ailesinden çoğu kişi Kraudi'nin ev sahipliği yaptığı tüm partilere katılır."

  "Anladım." diyen Maria'nın bakışları daha da karardı.

  Nate onu rahatlatmak istercesine "Ailemiz Emperyalist, biliyorsun. İmparatorluk ailesinden biriyle konuşurken saygılı olduğun sürece nasıl davrandığın önemli değildir. İmparatorluğu destekleyen kanatlardan biri olduğumuz için bizi her şekilde hoş karşılayacaklar." dedi.

  Firansoa, Anglian Kilise'sine bağlı Emperyalist bir aileydi. İki tarafa da eşit derecede bağlıydı. Kilise de İmparatorluk Ailesiyle anlaşma içerisinde olduğundan bu onları otomatik olarak üstün bir Emperyalist yapıyordu. İki büyük sütun ile müttefik olmaktan daha güvenilir bir pozisyon yoktu. Ayrıca Kont, İmparator'dan doğrudan emir alıyordu, onun güvenilir bir koluydu. Evlenmeden önce saraya sık sık gittiği ve İmparator'un ona verdiği görevleri yerine getirdiği bilinen bir gerçekti. Kısacası onun karısı olduğu sürece İmparatorluk ailesi Maria'ya iyi davranacaktı.

Bıçağın Ucundaki KontesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin