Bıçağın Ucundaki Kontes

35. Bölüm

  Maria, İmparatorluk ailesinden birinin böyle istekleri olduğuna inanamadı. Doğru mu duymuştu? İmparator'un tahttan indirilmesini mi istiyordu? Rol yaptığını düşünmüyordu çünkü bunun için hiçbir sebebi yoktu. Bu satılmak üzere olan on altı yaşındaki bir kızın ailesine beslediği saf nefretti. Onun gözlerinde nefreti, üzüntüyü ve çaresizliği görebiliyordu.

  Kaşlarını çatmasına engel olamadı. Maria onun hakkında hiçbir şey düşünemiyordu. Bunlar gerçek düşünceleri miydi? Yoksa onu ikna etmek için söylediği sözler miydi? Emin olamamasının yanı sıra Azteria, İmparatorluğun tek Prensesiydi. İmparatorluk ailesinden kimseye güvenilmemesi gerektiğinin farkındaydı. İmparator'un kızı, muhtemelen tüm ülkede İmparator'dan sonraki en tehlikeli müttefik olurdu. Böyle düşünüyordu ama bir yandan merhametinin onu dürtmesine engel olamadı.

  "Yani benden talep ettiğin şey yalnızca Bitrilaniat Kralını öldürmem. Aynı zamanda beni ve Loncamın amaçlarını destekliyorsun. Karşılığında da kimliğimi gizliyorsun. Doğru mu anladım?" diyen Maria, içindeki huzursuzluk hissine engel olamadı. Bu şartlar altında ne Prenses'e güvenebilirdi ne de onun isteklerini yerine getirebilirdi. Bu ilişki baştan sona yanlıştı. Asla oluşmaması gereken, ters bir diplomasiydi.

  Prenses başını olumsuz anlamda iki yana salladı. Anlaşmanın koşulları henüz bitmemişti. "Kimliğini gizlemeyi karşılık olarak yapmıyorum. Beni şu an reddetsen bile kimseye bir şey söylemeyeceğim. Ama eğer kabul edersen karşılık olarak sana hedeflediğin Ange işaretini rahatlıkla verebilirim. Ayrıca Larea'ya girişinizi kolaylaştırabilir ve onlar hakkında bilgi edinmenizi de sağlayabilirim. Ha bir de, elimden geldiğince Barles'i senden uzak tutarım. İstersen Başkentte dedikodu çıkarıp onun siyasi hayatını bitirebilirim. Maria, karşılık olarak ne istersen verebilirim. Sadece benden ne istediğini söyle."

  Onun gözlerindeki çaresizlik, köle olarak satılma endişesi öylesine büyüktü ki Maria kalbinin sızlamasına engel olamadı. Yine de merhamet, herkese göstermemesi gereken bir duyguydu. Eğer yanlış yerde merhamet gösterirse doğru yere geldiklerinde kimse ona merhamet göstermezdi.

  "Üzgünüm Azteria. Ne teklif edersen et, senle müttefik olmam mümkün değil."

  "Bunu sana Nate mi söyledi? Reddetmeni yani..." dedi üzgünce. Sanki bu cevabı beklermiş gibi konusunu açmıştı.

  Maria'nın kafası karıştı ama o an Prenses'in bu konu hakkında bir şey bilmediğini fark etti. Evliliği soylu hizbe sızmak için kullandığını ve diplomatik olarak güç elde etmek için kabul ettiğini bilmiyordu. Nate, kim olduğundan habersiz şekilde onla evlenmişti ve Prenses evliliklerinin ardındaki sırrı tam olarak öğrenememiş olmalıydı. "Hayır. Böyle düşünmene ne sebep oldu bilmiyorum ama o benim kim olduğumu dahi bilmiyor. Nate gibi koyu emperyalist biri sence benim varlığımı bilse ne yapardı? Ben onun yarattığı her şeyi yıkmaya çalışıyorum Azteria."

  "Bunu tahmin etmiştim... Haklısın Kont koyu bir emperyalist. Senin Yane olduğunu öğrenseydi ne yapardı ben bile kestiremiyorum. Yine de onu diğer emperyalistler gibi düşünmemen gerekiyor. O aptal bir takipçi değil. İmparator'un yaptığı yanlışların farkında. Hepsini bilmesine rağmen onu desteklemeye devam eden biri. Ne düşündüğünü asla tahmin edemiyorum. Ona daha önce defalarca kez teklif ettim. Savaşın komutanı olarak beni desteklemesini istedim çünkü bunu yapabilecek tek kişi oydu. Satılmama engel olduğu takdirde ne isterse verecektim ama o 'İmparatorun emri mutlaktır' demekten başka bir cevap vermedi. Maria, üzülerek söylüyorum ki İmparatorluk'taki en tehlikeli emperyalistle evlendin."

  Evlenirken de biliyordu ama Prenses'in söylemesi tüylerinin diken diken olmasına sebep oldu. O haklıydı. Bir aylık kısa evliliklerinde kaç defa Anglian dinine karşı küfür ederken aynı zamanda Kilisenin adamı olduğunu iddia etmişti. İmparator'un yanlışlarını bilmesine rağmen onu desteklemesi anormal olmazdı. Nate, İmparator'un da Parat'ın da tüm pisliklerini bilmesine rağmen onları destekleyen biriydi. Bu onu bütün emperyalistlerin en tehlikeli versiyonu yapıyordu.