Sabahlığının açık bıraktığı omuzlarında sıcak dudakları hissetti. Bir anlığına ipek kumaşı işlemeyi bıraktı ve gözlerini kapattı. Onun geldiğini hissetmemişti bile. Kedi gibi hassas olan hisleri Nate karşısında köreliyordu. Vücudu bile onu düşman olarak algılamıyordu. Maria, hâlâ kaybolmamış olan mantığı ile elindeki kasnağa onun hakkındaki bilgileri işlerken omuzundaki his çoktan tüm vücuduna yayılmıştı.
Adam "Erken kalkmışsın. Yine o güzel parmaklarınla nakış mı işliyorsun?" dedi tenine doğru. Nefesi Maria'nın boynundan aşağı kayarak gıdıklıyordu. Varlığını hissettirircesine bedenini ona doğru yaslamıştı.
Maria ona doğru dönmedi. Hafızası tazeyken iğneyi sert kumaşa batırmaya devam etti. "Aslında hep bu saatlerde uyanıyorum. Sadece sen benden erken uyandığın için göremiyorsun."
Biraz sitemliydi çünkü ne zaman uyansa onu yanında bulamıyordu. Her sabah hissettirmeden yanından kalkıp giden kişi Nate'di. Hava aydınlanmadan kendini çalışma odasına kapıyordu. Bir Kont'un bu kadar meşgul olması normal miydi, bilmiyordu. Yine de tüm geceyi birlikte geçirdikten sonra yalnız uyanmak can sıkıcıydı.
"Seninle birlikte uyanmamı mı isterdin?"
Güzel bir soruydu. Maria bu kadar açık soracağını tahmin edememişti. Yine de dürüst olmaya karar verdi. "Aslına bakarsan, evet." dedi mırıldanarak.
Nate omzunun arkasından çekilip yanına geldi. Koltuğa yayılırcasına oturduğunda "Demek uyandığında ilk beni görmek istiyorsun." diye gülümsedi.
Maria göz ucuyla yanında oturan adama baktığında yutkunamadı. Ropdöşambırın sadece altını giymişti ve üstü tamamen çıplaktı. Geniş vücudunu saklama ihtiyacı hissetmemişti. Gece loş ışıkta gördüğünden farklıydı çünkü şimdi pencereden sızan ışık onun kaslı göğsünü daha çekici kılıyordu. Ona tekrar tekrar bakma isteğine karşı koymaya çalışarak elindeki kasnağa odaklandı. Bu zamana dek suikastçi loncasında birçok geniş ve kaslı vücut görmüştü ama ilk defa böylesine dikkatini çekiyordu.
Maria "Eğer çok işin varsa beni de erken uyandırmanda bir sakınca olmaz. Zaten çok uyuyorum." dedi onun söylediklerini reddetmeden.
'Çok uyuyorum.' demişti ama günde beş saatten fazla uyumuyordu. Özellikle birlikte geçirdikleri gecelerde... Onun ne kadar uyuduğunu bilen Nate, bu miktarın oldukça az olduğunun farkındaydı. "Unut bunu, seni o kadar erken bir saatte uyandırmayacağım. Sen uyanana kadar yatakta bekleyebilirim."
Onunla birbirlerine delicesine âşık evli çiftler gibi konuştuklarına inanamadı. Maria bu durumu garipsemişti ama bir yandan hoşuna gitmişti. Nate, sırf onunla uyanmak istediği için yanından ayrılmayacağını söylediğinde karnına sıcak bir his yayıldı. Bu hislerle birlikte "İşlerine engel olmasın?" diye sordu.
"Karımla ilgilenmek neden işlerime engel olsun? Sen benim hazinemsin."
Az kalsın tükürüğü boğazında kalacaktı. Güçlükle yutkunan Maria, bu sözleri kesinlikle beklemiyordu. Şaşkınlıktan elindeki iğneyi yanlış düğüme batırmıştı. Gözlerini ona sırıtarak bakan kocasına çevirdi. Mavi gözleri her zamanki gibi dikkatle bakıyordu. Dağınık saçları, çıplak üstü ve davetkâr sözleriyle her zamanki gibi oldukça çekiciydi.
Nate ona doğru eğilirken buruk bir sesle "Bu kadar şaşırma. Bu hayattaki tek ailem sensin. Sana değer vermemden daha doğalı yok." dedi.
Gözleri doldu. Gerçekten, bir söz canını ne kadar yakabilirse o kadar yakmıştı. Maria gözlerinden yaşlar akmaması için mücadele verirken güçlükle konuşmaya çalıştı. "Benim de tek ailem sensin. Kocam olduğun için çok mutluyum." derken yalan söylemenin ağırlığı üstündeydi. İlk kez rol yaparken bu kadar zorlanmıştı. İlk kez söyledikleri yüzünden canı acıdı. Bu adam, tüm ailesini kaybetmişti. Hepsi savaşta, Maria'nın da içinde bulunduğu Prens Dustaen karşıtları yüzünden ölmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bıçağın Ucundaki Kontes
Ficção HistóricaTAMAMLANDI. ✩。:*•.───── ❁ ❁ ─────.•*:。✩ #01.08.24 Tarihi Kurgu kategorisinde 1. #12.11.23 Aşk kategorisinde 6. #12.11.23 Romantik kategorisinde 10. #13.11.23 Romantik kategorisinde 20. #06.12.23 Kurgu kategorisinde 39. #14.01.24 Savaş kategorisind...