69. Bölüm [+18]

1.1K 62 22
                                    

  Bir elini göğsüne koyarken heyecanla iç çekti. Onun dudaklarına bağımlıydı. Nefesine bağımlıydı. Tatlı sesine, dudağının kenarındaki kıvrıma, soğuk burnuna, kokusuna, kırmızı yanaklarına, sıcak ve pürüzsüz tenine, ince telli saçlarına, uzun kıvrımlı boynuna, yumuşak göğüslerine... Her şeyine ama her şeyine bağımlıydı. Öpmeye ve dokunmaya doyamadığı, aynı zamanda kıyamadığı bir durumdaydı. Ölse bile onu reddedemezdi. Kalbi heyecanla bu kadar hızlı çarparken olmazdı. Nate, ona dokunurken düşünme yetisini kaybediyordu. İçinden engel olamadığı bir canavar ortaya çıkıyordu.

  Dudaklarını sanki nefes kaynağıymış gibi bir an bile bırakmadı. Dili tutkulu öpücüklerine yardımcı oluyordu. Sert dalgalarla savrulurken yere yatıp çılgınlarca öpüşmek fazla tahrik ediciydi. Aksi gibi her zamankinden daha istekli olan Maria da ona yavaşlama konusunda hiç yardımcı olmuyordu.

  Maria kişisel iradesini kaybedeli çok olmuştu. Adamı ensesinden tutup kendine bastırırken bacakları açıktı. Göğüslerinin heyecanla sertleştiğini hissedebiliyordu. Vücudu, sırtının soğuk zemine yaslı olduğunu anlayamayacağı kadar sıcaktı. Dudaklarının üstündeki dudaklar karnının altını durmadan uyarıyordu. Tuhaf sesler çıkarmamak için kendini zor tutuyordu.

  Nate onun kadar sabırlı değildi. Artık kontrol noktasını aşmıştı. Öpüşürken kadının dudağını hafifçe ısırdı ve inledi. Kalın ve boğuk sesi çok erkeksiydi. Uzun süredir eşine dokunmamış bir adamın çıkardığı sesti. Maria, bunun en tahrik edici ses olduğunu düşünüyordu. Nate'in ısırdığı dudağı arzuyla karıncalanmıştı.

  Nate aniden bir elini kadının kalçasına koydu ve sertçe sıktı. Elbisenin üstünden bile olsa elindeki kemikler kadının etine batmıştı. "Maria..." diye fısıldarken onun kalçasına dokunmaya devam ediyordu.

  Maria cevap veremeyeceği kadar kötü bir durumdaydı. Elini kalçasında duran Nate'in elinin üstüne koydu ama ona engel olmadı. İri elini kalçasında hissetmek ona tarif edilemez bir haz vermişti. Tehlikeliydi. Çok tehlikeli...

  "Sana bağımlıyım." dedi Nate tekrardan fısıldayarak. Maria'nın bir elini tuttu ve kendi kalbine götürdü. Nasıl çarptığını görmesini istiyordu. Ona dokunmakta ne kadar istekli olduğunu bilmesini istiyordu. "Bu senin eserin. Sadece senin için çarpan bir kalp."

  Gemi hafifçe yana eğildiğinde çok daha büyük bir dalga gemiyi sarstı. İkisi sarılarak sağa, yatağın olduğu kısma doğru savruldu. Kollarını, bacaklarını, sırtlarını vursalar bile hiçbir şey umurlarında değildi. Tekrardan tutkuyla öpüşmeye başladılar. Bir yandan Nate'in parmakları Maria'nın kalçasında daireler çizerken bir yandan öbür eliyle elbisesinin bağlarını çözüyordu.

  Elbiseyi bir kalıp halinde üstünden çıkarırken dudakları ayrıldı. Nate elbiseyi yırtar gibi çıkarıp attı ve çıplak tenine doğru yeniden fısıldadı. "Neden bir şey söylemiyorsun?"

  Maria konuşabilecek kadar iyi durumda değildi. Aniden yükselen enerji karşısında afallamıştı ve adeta başka bir boyuta geçmişti. Nate'in dokunuşları, sözleri, fısıltısı ve yakışıklı yüzü sanki gerçek değil gibi hissettiriyordu. Ama kalbine dokunduğu andan beri anlamıştı. Bu adam da onunla aynı duyguları tadıyordu. Aynı arzu, aynı şehvet onun da vücudunu ele geçirmişti. Hatta belki de bir şehvetten daha fazlası...

  Karanlıktan seçebildiği kadarıyla gözlerini onun mavi gözlerine dikti. Parmakları Nate'in elinin üstünde daireler çizerken güçlükle "Çünkü ben de seninle aynı hissediyorum." dedi.

  Konuşamayacak kadar duygu yüklüydü. Hem vücudunun hem kalbinin verdiği tepkiler normalden fazlaydı. Konuşmaktan ziyade devam etmek istiyordu. Ne yazık ki dokunmaya devam etmek istediğini kendine bile itiraf edemezken dile getirmesi imkansızdı. Maria, tüm hisleri ortada olsa bile kabullenmemekte ısrarcıydı. Neyse ki dürüst olamasa da Nate onun isteklerini biliyordu.

Bıçağın Ucundaki KontesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin