132. Bölüm

202 26 22
                                    

  *

  Silah patladığı an, iplerin koptuğu andı. Maria namlunun Nate'e doğru baktığını fark ettiğinde içgüdüsel olarak önüne atladı. Aynı saniyede Nate onun önüne atlamasına fırsat vermeden kolundan tutup aşağı çekerek yere düşürmüştü.

  Kurşun adamın karnının ortasına saplanırken Maria düştüğü karların içinde kocasına baktı. Mavi gözleri gözlerine odaklanmıştı. Bakışlarından pişmanlık okunuyordu. Onu buraya getirmenin pişmanlığı... Bu karmaşaya dahil etmenin pişmanlığı... Adam karnındaki kurşunla yere yığılırken aklında yalnızca tek bir düşünce vardı.

  Nate son bir gayretle vücudunu çevirdi ve biraz önce çekerek karlara düşürdüğü karısının üstüne kapandı. Vücudu olduğu gibi Maria'nın üstündeydi. Ağırlığının baskısı üstüne binerken karnından açılan delikten akan ılık kan kadının üstüne akmaya başlamıştı. Bayılmamak için direnmeye çalışıyordu ama soğuk karların içinde Nate daha fazla gözlerinin kapanmasına engel olamadı.

  "Ne demek hain? Sietun!"

  İmparator bağırırken Sietun çoktan elindeki silahın kurşunlarını bitirene kadar sıkmaya devam ediyordu. Silahın içindeki tüm kurşunlar bitene kadar rastgele sıktı. Kurşunlardan birkaç tanesi ıskalasa bile akan kanlardan gördüğü kadarıyla Nate Firansoa'yı vurduğuna emindi.

  Sietun hainlerle ilgilenirken birkaç suikastçi İmparator'un koluna girip koruma amacıyla etrafını sardı. "Sizi buradan götürüyoruz Majesteleri."

  "Bana bir açıklama borçlusun." diyen Dustaen, suikastçileri tarafından kollarından tutup ormanın güney tarafına götürülürken başını çevirip kanlar içerisindeki sağ kolu Nate Firansoa'ya baktı. İnanamıyordu. Bunca senedir onu destekleyen adam nasıl hain olabilirdi? Ona güvenip buralara kadar gelmişken...

  "İmparator'u güvenli bir yere götürün. Geri kalanımızın birkaç işi var."

  Sietun'un sözleri kulaklarında çınladı. Maria üstündeki beden sayesinde vurulmaktan kurtulmuştu. Sırtındaki soğuk kar ve karnındaki sıcak kan durumu kavramasını sağladı. Nate onu korumak için vurulmayı göze almıştı. Baygın bir şekilde üstüne yatarken kadına siper olmaya devam ediyordu. Şimdi ikisi de İmparator'un suikastçilerinin hedefindeydi. Maria bir seçim yapmak zorundaydı. Tek bir seçim hakkı vardı.

  Elini sokup eteğini yırtan Maria, korsesinin altına gizlediği malzemelere ulaştı.

  Maria elbisenin içindeki silahına dokunduğu gibi silahı çekti ve namluyu doğrulttu. Bu onun gözlerinin döndüğü andı. Kocasının kanını gördüğü anda başlayan bir an... Saliseler içerisinde doğrulttuğu silahını yattığı yerden defalarca kez ateşledi. Zaman yavaşlamış gibi tüm algıları korkunç bir düzeye ulaştı. Suikastçileri teker teker vururken Maria damarlarındaki kanın adeta tersten aktığını hissediyordu.

  Üç adamı anında yere indirdikten sonra Maria boş silahı karların üstüne attı. Nate'in bedenini çevirip altından çıkarken içgüdüleri hiç olmadığı kadar kana susamıştı.

  "Kadın silahlı!"

  Bir suikastçi refleksle bağırsa da bu Maria'nın elbisesini paramparça edip silahlarına ulaşmasına engel olamamıştı.

  Sietun hızlı davranarak elindeki boş silahı kemerine soktu. Bu kadın saniyeler içerisinde üç adamını birden indirmişti. Böyle bir şey nasıl olabilirdi? Sietun onu hafife aldığına o saniye pişman oldu. "Demek Nate Firansoa bu yüzden seni yanında gezdiriyordu. Bedeninden zevk aldığı için yaptığını zannediyordum." derken Sietun kınındaki kılıcı çekerek kadına doğrulttu.

Bıçağın Ucundaki KontesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin