97. Bölüm

431 54 23
                                    

   Kahkaha atmamak için zor duran İmparator, gözlerini Maria'nın üstüne dikti. Bu kadın az önce... Az önce gerçekten Ange işaretine layık mı görülmüştü? Aynı anda hem Azize Lily hem de Prenses Azteria'yı kendi lehine çekmiş olması... Üstelik Nate ile evlenmeden önce en düşük soylu kadınlardan biriydi. Şimdi gözlerinin önünde İmparatorluğun kadınlarının yükselebileceği en yüksek rütbeye sahip olmuştu. İmparator, onun kim olduğunu her şeyden çok merak ediyordu. Nasıl oluyor da kadınlara ilgi göstermeyen Nate'i ayartmıştı? Azize'nin ve Prenses'in desteğini nasıl almıştı? Kraudi'yi, Boham'ı nasıl kendi tarafına çekmişti? Hamlelerini nasıl bu kadar profesyonelce yapıyordu? İlk başta tüm başarısının Nate'in eseri olduğunu düşünmüştü. Ta ki biraz önceki kendinden emin konuşmasını dinleyene kadar... İmparator, o an Nate'den daha ilgi çekici birini bulduğunu fark etti. Ne pahasına olursa olsun bu kadını çözecekti.

  Maria ani gelişen bu durumla birlikte şok olmuştu. İşte, aylardır almak için çabaladığı işaret... Resmen kucağına düşmüştü. Ange İşaretini öyle bir şekilde almıştı ki kimse onun hak edip etmediğini sorgulayacak konumda değildi. Bu Azize Lily'nin efendisine bir hediyesiydi.

  Mahkeme salonundaki herkesin gözü onun üzerindeydi. Soyluların şaşkınlık içerisindeki bakışları vücudunda geziniyordu. Bilhassa kocası Nate Firansoa'nın gururlu bakışlarını üzerinde hissedebiliyordu. Ona bir mucizeymiş gibi hayranlıkla bakıyordu. Mavi gözlerinin kenarındaki kazayağı, tebessümünü kanıtlarcasına gözüne çarpıyordu. Sanki en başından Ange işareti alacağını biliyormuş gibiydi. Bakışlarında şaşkınlık değil, hayranlık taşıyordu.

  Maria sessizleşen mahkeme salonunu fark edince konuşması gerektiğini hissetti. Sesinin titremesine engel olamayarak birkaç kelime etmeye çalıştı. "Ben... İmparatorluğumuza ve Kilisemize sonsuza dek hizmet edeceğime yemin ederim. Beni bu değere layık gördüğünüz için duyduğum minnettarlığı kelimelerle ifade edemiyorum."

  Azize onun şaşırdığını fark edince rahatlatmak istercesine gülümsedi. Efendisine destek veriyor olmak onu hiç olmadığı kadar gururlandırıyordu. "Bunu hak ettiniz Kontes Firansoa. Dik duruşunuz herkese örnek olsun." dedi ve sözleri bittikten sonra bir imaymışcasına göz ucuyla Dük Larea'ya baktı.

  Herkes gibi Dük Larea da meselenin böyle sona ereceğini kestirememişti. İmparatorlukta Ange işareti alan tek bir kadın vardı, o da Düşes Kraudi'ydi. Sık verilen bir ünvan olmamasının yanında basit bir Vikont kızına verilmiş olması... Dük, kendini uzun süre boyunca bir kabusun içinde olup olmadığını sorgularken buldu. Hayır, şüphesi yoktu. Bu yaşananlar tamamen bir kabustu.

  "Teşekkür ederim Yüce Azize Lily. Benim için onurdur." diyen Maria, teşekkürünü ettikten sonra herkesi şok içinde bırakarak yerine oturdu. Gözlerinin içinde başarmanın mutluluğunu yansıtan bir ifade vardı. İşte, başarmıştı. Soylu hizip toplantılarına katılabilmesi için gereken o işarete sahip olmuştu. Artık tek yapması gereken harekete geçmekti. Bugünün böyle sonuçlanacağını hayal dahi edemezdi.

  Maria bakışlarını Nate'e çevirdi. Karısını sonuna kadar destekleyen bir koca olduğunu belli etmekten çekinmiyordu. Herkesin bakışları arasında hızlıca alnına bir öpücük kondurdu. "Sen benim hazinemsin. Bunu yapabileceğini biliyordum." diye fısıldarken başkaları tarafından duyulup duyulmaması umurunda bile değildi. Karısının kızarmış kulaklarını gördüğünde içindeki tüm stres bir düğüm gibi çözülmüştü.

  "Nate, duruşmanın ortasındayız." derken Maria, utancını gizleyemiyordu.

  "Ne olmuş? Bu şaklabanlar demin seni suçlamak için şekilden şekle girdiler. Onlar utanmıyorken benim utanmam için hiçbir sebep yok."

Bıçağın Ucundaki KontesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin