Sohkra, yeraltının gerçek bölgesi... İmparator'un bile tam olarak uzanamadığı tehlikeli bir bölgeydi. Yasa dışı işlerin kalbi orada atardı. Birileri tehlikeli bir şeyler denemek istediğinde başvurdukları ilk yer bu yer olurdu. Buna karşın gizlilik en uç noktalardaydı. Kimse o bölgeden insanlara bulaşmak istemezdi. Bu bölgenin Serga Markiliği sınırında olmasının bir sebebi vardı.
Sohkra'nın bir efendisi olup olmadığı tartışma konusuydu. Bu bilgiyi orada yaşayan insanlar bile bilmezdi. Yine de uydukları yazılı olmayan kurallar vardı. Bu kurallar birisi tarafından belirlenmiş olmalıydı, ama kim? Lily işte şimdi cevabı öğreniyordu. Sohkra'nın efendisi olduğunu iddia eden bu adam, uzun süredir aradığı kilit taşı olabilir miydi?
"Bir hain olduğunu mu iddia ediyorsun?"
Lusaus Lily'e karşılık olarak gülümsedi. "Eğer kendine hain diyorsan evet, bir hainim."
Cevapları oldukça sinir bozucuydu. Yine de Lily bu adamdan rahatsız olmadığını fark etti. Aksine onlara yardım etmek istiyormuş gibi davranıyordu. 'Sen hainsen ben de hainim.' demeye getiriyordu. Gerçekten böyle mi olacaktı? Aynı tarafa mı geçeceklerdi? Cevabı bilmiyordu ama sebepsizce böyle olmasını umuyordu. "Gözlerini açarsam bildiklerini anlatacağını söyledin."
"Henüz açmadın."
Tereddütte kalan Lily birkaç saniye bekledi. Ardından kararını vermiş bir şekilde adama doğru birkaç adım attı. Parmaklarını gözlerine doğru uzattı ve kumaşı yakaladı. Düğümü çözerken "Verdiğin bilgileri beğenmezsem tekrardan bağlayacağımı bil." dedi.
Bağın düşmesiyle gözleri açılan Lusaus, mavi gözlerini direkt olarak kadının gözlerine dikti. "Beğeneceğine eminim."
O an çok yakın olduklarını fark eden Lily istemsizce bir adım uzaklaştı. Bu adam sandığından çok daha oyunbazdı. Dikkatli olması gerekiyordu. Kalbinin atışlarını belli etmemeye çalışırken sordu. "Aynı tarafta olduğumuzu söylüyorsun. Bu İmparator Dustaen'den nefret ettiğini mi gösteriyor?"
Lusaus cevap olarak "Kesinlikle." demekle yetindi.
"Tüm Sohkra Bölgesi olarak mı?"
"Hayır, Sohkra bir paravan. Bilgi üretmek ve bilgi araklamak için giriştiğimiz bir proje."
Lily bunun bir sorguya benzediğini fark ettiğinde duraksadı. Adam sürekli 'biz' kalıbını kullanıyordu. Merakla "Siz kimsiniz?" diye sordu.
"İmparatorluk ailesine karşı bir örgütüz denebilir."
"Amacınız monarşiyi yıkmak mı?"
Lusaus başını iki yana sallayarak reddetti. "İlk etapta hayır."
"O halde sadece Dustaen'den nefret ediyorsunuz?"
"Bilirsin, ahmaklar dışında onu gerçekten seven yoktur."
Bilgi vermekten çok alay ediyor gibiydi. Yüzündeki gülümseme sorgulanıyormuş gibi değildi. Tamamen muhabbet ediyor havasındaydı. Ellerinin bağlı olması buna engel olmamıştı. Bağırıp çağırmıyor, itiraz etmiyor, kaçmaya çalışmıyordu. Adamın bileklerini parçalarcasına sıkan Lily, onun ufacık bir 'ah' bile demeden gülümsediğini görünce vicdan azabı çekmeye başlamıştı. Yine de geri adım atıp ipi gevşetemezdi. Adamın bağlı ellerini görmezden gelerek konuşmaya devam etti. "Ona suikast düzenlemeyi mi planlıyordunuz?"
"Suikast bir anlıktır. Biz acı verici bir şekilde öldüreceğiz."
Tereddüt etmeden verdiği cevap ürkütücüydü. Esas ürkütücü olanıysa bunu son derece mutlu bir yüzle söylemesiydi. Lily onun böyle bir adam olduğunu bilmiyordu. "Madem öyle, bizim amacımız da Dustaen'i öldürmekti. Neden bana engel oldun? Liderimiz neden sana isyanımızı durdurman için ulaştı? Senin bundan nasıl haberin oldu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bıçağın Ucundaki Kontes
Historical FictionTAMAMLANDI. ✩。:*•.───── ❁ ❁ ─────.•*:。✩ #01.08.24 Tarihi Kurgu kategorisinde 1. #12.11.23 Aşk kategorisinde 6. #12.11.23 Romantik kategorisinde 10. #13.11.23 Romantik kategorisinde 20. #06.12.23 Kurgu kategorisinde 39. #14.01.24 Savaş kategorisind...