Bıçağın Ucundaki Kontes

126. Bölüm

  Azteria'nın sendelediğini fark ettiğinde Maria onu belinden yakaladı. Yüzü sapsarı, vücuduysa buz gibiydi. "Toparla kendini." diye fısıldadı belini sıkarak. Tüm soyluların önünde kendini bırakırsa bu ona berbat bir şekilde yansırdı. Yüksek sosyetenin temel kuralı, boynuna kadar balçığa batsan bile bal içinde yüzüyor gibi davranmaktı.

  Maria Prenses'i desteklerken başını kaldırıp ne düşündüğünü anlamak için kocasına baktı. Yanında dikilen Nate son derece sakin duruyordu. Hatta yüz ifadesi mutlu olduğu şeklinde bile yorumlanabilirdi. Habere sevinmiş gibi duruyordu. Tabii bu yüzüne baktığında görülendi... Maria'nın elbisesinin eteğine doğru sakladığı eli sıkmaktan mosmor kesilmişti. Öfkeli hali yüzüne biraz olsun yansımıyordu. Her zamanki gibi duygularını bir perdenin arkasına saklayan Nate'in gerçek hislerini yalnızca Maria görebiliyordu.

  İmparator'un verdiği ani haber tüm soylular tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Birkaç ailenin bundan haberi olsa da çoğu kişi bilmiyordu veya yalnızca bir söylenti olduğunu düşünüyordu. Dustaen'in açıklaması balonun ortasına bomba gibi düştü. Soylular aradaki bağlantıyı anında kurmuştu bile. Debutante'nin bu kadar özenli hazırlanması, İmparator'un kızına son vedasıydı.

  "Hepinize bu özel zamanımıza tanıklık ettiğiniz için teşekkür ediyorum. konuşmam bu kadardı, balo kaldığı yerden devam edebilir. Müzik, başlasın."

  İmparator son sözlerini söylediği anda orkestra parçaya kaldığı yerden devam etti. Salonu keman ve piyano sesleri doldurduğunda ortam saniyeler içinde eski hareketliliğine döndü. Tek farkı artık uğultu eskisinden daha yüksekti. İnsanların konuşacak büyük bir dedikodusu vardı.

  Soylular kısa sürede Prenses Azteria'nın ve Azize Lily'nin etrafını çevreledi. Saniyeler içerisinde kalabalık bir tebrik kuyruğu oluşurken diyaloglar birbirine girmişti. Cümleler benzerdi.

  "Tebrik ederiz Majesteleri."

  "Sizin adınıza çok sevindik."

  "Bir günde iki İmparatoriçe haberi... İmparatorluğumuz altın çağını yaşıyor olmalı."

  "Azize Lily, Veliaht Prenses olmaya en uygun kişiydi zaten."

  "Veliaht Prens Azuen'le Azize Lily çok yakışmıyorlar mı? İkisi yan yana durduğunda kusursuz görünüyorlar."

  "Gelecekte İmparatorluğumuzu iyi yöneteceklerine eminim."

  "Peki ya Prenses Azteria? Yetişkinliğe girer girmez böyle bir evlilik teklifi alması muhteşem değil mi? Bu yaşta İmparatoriçe olma onuruna erişmek..."

  "Başka bir ülkeye gidecek olması kötü ama statüsü onun için sevinmemi sağlıyor. Ne şanslı."

  "Abi kardeş aynı anda evleniyor... İmparator birinci eşinden olan çocuklarını çok seviyor olmalı. İkisine de birer taht vaat etti. İmparator'umuz fazlasıyla cömert."

  İnsanlar dengelerin değişmesiyle yüz seksen derece dönüp gücü elde edenlere yaranmaya başlamışlardı bile. İki evladını birden evlendireceği duyurulan birinci Kraliçe ilgiyi anında üstüne çekmişti. Daha önce onu eleştiren, İmparatoriçe ünvanı alamadığı için tepeden bakan herkes şimdi önünde eğiliyordu. Diğer Kraliçeler ve Prensler nefretle salonu terk ederken insanlar onlar hakkında konuşmayı da ihmal etmedi.

  İki yüzlülük bir sürpriz değildi. Daha önce Veliaht Prens kesinleşmemişken Azuen'e davranışları tamamen farklıydı. Şimdi gerçek Veliaht ilan edildikten sonra ikinci ve üçüncü Prensi destekleyen güçler çil yavrusu gibi dağılmıştı. Bu insanlar yuvarlak bir bilye gibiydi. Güç nereye ağır basıyorsa oraya kayıyorlardı.