Bıçağın Ucundaki Kontes

63. Bölüm

  Kim bilir ne zamandır planlıyordu bunu. Belli ki en başından beri aklındaydı. Sürpriz olması için bu zamana dek hiçbir şey söylememişti. Hiç belli etmeden kendi başına böyle bir plan yapmış olması... Maria, kocasının ülkedeki en romantik adam olduğundan şüphe duymuyordu.

  Karmaşık duygular içerisindeydi. En başında onunla evlenmeyi kabul ederken her şeyin bu kadar gerçek olmasını beklemiyordu. Aralarındaki ilişkinin daha çok sıradan soylu ilişkileri gibi olacağını düşünmüştü. Sıradan soylu ilişkisi yaşamaları, ondan daha çok nefret etmesine sebep olacaktı. Düşündüğü buydu ama tam tersi olmuştu. Basitçe sürdürmeyi düşündüğü ilişki, Nate'in kalp atışlarını hızlandıran hareketleriyle çoktan farklı bir noktaya evrilmişti bile.

  "O halde gecikmiş balayımız için seni affediyorum, mu demeliyim?" derken gülümsüyordu. İki elini de Nate'in ensesine koymuştu ve aralarındaki boy farkı yüzünden yüzleri birbirine olması gerekenden daha yakındı.

  Nate gözlerini kısıp gülümserken "Hayır, bence tam şu an nereye gideceğimizi sormalısın." diye cevapladı.

  Maria kaşlarını çatmıştı. "Tatili burada, Boham'da planladığını düşünüyordum."

  "Evet, burada ayarladım. Ne zaman sıradan bir şey planladığımı gördün karıcığım?"

  Haklıydı, Nate her zaman onu şaşırtan şeyler yapıyordu. Her zamanki gibi hiç aklının ucundan geçmeyen bir yere gideceklerinden emindi. Merakla "O zaman söyle, ne yapacağız?" diye sordu.

  "Benimle Boham kıyılarına demir atmış en büyük gemiyle uzun bir seyahate çıkar mısın?"

  Gerçekten aklının ucundan geçmeyen bir şeydi. Sıradan bir tatil hayal eden Maria, gemiyi duyunca şok olmuştu. Bahsettiği gemiyi biliyordu. Daha önce onunla seyahat etmişti. Muazzam büyüklükteydi ve güneyin açık denizinin azgın dalgalarına rağmen oldukça konforluydu. O zamanlar seyahat ederken Yane kimliği yüzünden kendini tamamen gizlemek zorunda kalmıştı. Bu sebeple istese de güverteye çıkamamıştı. Şimdi aynı gemiye balayı için bineceğini düşünmesi...

  "Nate, böyle bir şey ayarladığına inanamıyorum." dedi ne söyleyeceğini bilemeyerek. Yorgunluktan sızlayan bedenini ve çalışmaktan şiddetlenen baş ağrısını unutmuştu. Küçük bir çocuk gibi heyecanını gizleyemiyordu. Halbuki alt tarafı bir gemi yolculuğuydu... Hayır, onu heyecanlandıran şey açık denizde geçireceği zaman değildi. Bu zamanı Nate ile geçirecek olması, heyecanının esas sebebiydi.

  "Sana sormadan ayarladığım için biraz endişeliydim. Beğenmemenden korktum. Hatta küçük bir gezi rotası bile düzenledim ama eğer değiştirmek istersen kaptanla yeniden konuşacağım."

  Geminin gideceği rota belliydi. Her zaman Kadsa kıtasına gidiyordu. Orada birkaç gün limanda bekledikten sonra Janglet'e geri dönüyordu. Maria, rotayı bildiğini belli etmedi. "Nasıl bir yolculuk olacak?" diye sorarken daha önce yaptığı yorucu Kadsa yolculuğunu düşünüyordu.

  Nate, başını biraz geriye çekip eşinin yüzüne daha geniş bir açıdan baktı. Onun tüm tepkilerini izlemek kalbini rahatlatıyordu. Dudaklarını öpmemek için kendini zor tutarken aklındaki planı anlatmaya başladı. "Adaları gezmeyi düşündüm. Boham'ın batısından doğusuna kadar teker teker gezip en doğudaki Sirdin koyuna demir atacağız. Oradan karaya inip dinlene dinlene başkente geri döneceğiz. Eğer istemezsen Boham'a dönüp..."

  "Hayır, mükemmel bir rota." diyen Maria, hevesle devam etti. "Kesinlikle dediğin gibi yapalım. Gemiyle Boham'ın merkezine geri dönmek ve başkente oradan ulaşmak çok uzun sürer. Boşu boşuna üç - dört gün kaybederiz. Senin söylediğin mantıklı."