37. Bölüm [18+]

2.3K 104 109
                                    

  Bu tutku, kesinlikle sıradan beden zevklerinden farklıydı. Bu adam yakıcıydı. Ufacık bir hareketiyle bedenini yükseltecek kadar yakıcı. Aynı zamanda dudakları ölümü öpmek gibi hissettiriyordu. Belki de bu yüzden heyecanlıydı. Onun kollarında olmak, ölümün kollarında olmak gibi hissettirdiği içindi. Belki de bu yüzden düşmanının dokunuşlarını bu kadar seviyordu. Çünkü parmakları ne zaman tenine dokunsa bıçağın ucunda gibi hissediyordu.

  Alkol kokan dudakları yeniden birbirine değdiğinde Maria eridiğini düşündü. Onla gece yarısı ilerleyen bir arabanın içinde, yalnızca bir gaz lambasıyla aydınlanan ortamda sevişmek hayallerinin ötesiydi. Tekerler çakıl taşlarına takıldıkça tıngırdayan dişleri birbirine çarpıyordu. Işık titredikçe kirpiklerinin gölgesi değişiyordu. Seyretmeye değer bir manzaraydı.

  Biraz önce birbirlerine yalan söylememişler gibi kendilerini kaybettiler. Ne arabacı, ne hizmetçi, ne koruyucu düzendeki şövalyeler, hiçbiri umurlarında değildi. Birbirlerine karşı çektikleri açlık korkunçtu. İkisi de sanki bu anı beklemişti. Bütün gün hiç durmadan hayal ettikleri o şeyi yapıyor gibilerdi. Sanki daha önce birbirlerine hiç dokunmamışlar gibi, en ufak temasla titriyorlardı.

  Nate onun yanaklarını avuç içine aldı. Dudaklarını ayırdığında gözleri kadının gözlerine kilitlenmişti. "Bana böyle tepki verdiğini görmek, muhteşem bir duygu." dedi baş parmağıyla dudağını okşarken. Bakışlarındaki tatminlik hissi söyledikleriyle uyuşuyordu.

  Onun sözleriyle utandı çünkü hepsi doğruydu. Maria, onun kucağındayken ve dudaklarını öpüyorken vücudunun tepkilerini kontrol edemiyordu. Yaptıkları yalnızca basit bedensel bir zevkten farklı hissettiriyordu. Tüm vücudu kaynıyormuş gibiydi. Sadece bakışları bile erimesi için yeterliydi. Neden böyle olduğunu anlayamıyordu. Kocası olduğu için mi? Bedensel zevkleri onla birlikte tattığı için mi? Belki de Nate'in tam olarak zevkine göre bir adam olması da bunda etkiliydi. Görünüşü, davranışları, dokunuşları, sözleri, hepsi kalbini hoplatıyordu.

  Ya da düşündüğü gibi, yalnızca düşman oldukları için ilişkileri heyecanlı geliyordu. Onu cazip kılan şey 'yasak' olmasıydı. Yasak ve tehlikeli... Etkilendiği şey buydu. Daha fazlasını istemesine sebep olan şey, kesinlikle bu olmalıydı.

  Maria, tehlikeli olduğunu hissetmesine rağmen bu ana kendini kaptırmakta bir sorun olmadığını düşündü. Sonuçta rolünü iyi oynamak zorundaydı. Bu adamı kendine ne kadar bağlarsa o kadar faydalı olurdu. Bir adamı kendine bağlamak istiyorsa da bunu en iyi yatakta yapabilirdi... Evet, tek amacı rolünü düzgün oynamaktı. Değil mi?

  İlk adımı o attığında ve kendi dudaklarını kocasına doğru uzattığında bu düşünceler bir sis bulutu gibi dağıldı. Az önceki düşünceleri buhar olup uçarken aklında sadece yumuşak dudakları, rahat durmayan parmakları ve sıcak bedeni kalmıştı. Kollarını Nate'in boynuna koyarken kalçasını kaydırarak kucağında yerleşti. Artık hiçbir şey düşünmüyordu, tek istediği asla durmamaktı.

  Ne yazık ki dileği kabul olmamıştı. Araba aniden durduğunda malikaneye vardıklarını anladı. Vücudunda dolanan hislerle birlikte istemeyerek doğrulmaya çalıştığında Nate onu belinden tuttu ve doğrulmasına engel oldu. Maria, neden onu tuttuğuna anlam veremedi.

  "Sanırım vardık. Neden beni bırakmıyorsun Nate?" diye sorarken kocası hâlâ derin mavi gözleriyle gözünü kırpmadan ona bakıyordu.

  Nate "Neden bırakmalıyım?" dedi ve kadının belinden daha sıkı tuttu. Tutuşundaki güç Maria'nın karnının karıncalanmasına sebep olmuştu.

  "Burada... Burada olmaz." dedi kulakları kızarırken. Onun sözsüz şekilde ne teklif ettiğini anlamıştı. Yine de aklı biraz başına geldiğinde dışarıdaki hizmetçileri ve şövalyeleri hatırladı. Araba durmasına rağmen inmemek, resmen herkese içerde ne yaptıklarını ilan etmek demekti. Her ne kadar karı koca olsalar da onlar tarafından fark edilmek istemiyordu.

Bıçağın Ucundaki KontesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin