Yemekten sonra Boham ailesiyle birlikte oturmaya ve sohbet muhabbet etmeye devam etmişlerdi. Birlikte ticari ve siyasi konular hakkında konuşmuşlardı. Nate, Boham ailesiyle yeteri kadar yakınlaştıklarına inanıyordu. Artık onları müttefik gibi görebilirdi. Bu sebeple bilgi alışverişi yapmaktan çekinmedi. Tüm bunlar Maria sayesinde olmuştu. Nate, tek başına olsaydı Boham'la yakınlaşmayı asla başaramayacağını düşündü. Nihayetinde dürüstlüğü ve zekasıyla hepsinin kalbini çalan kişi oydu.
Boham ailesi ile yakınlığı fırsata çevirmek istiyordu. Nitekim de istediğini elde etmişti. O akşam konuştukları konular normal muhabbetleri gibi değildi, derindi. Marki Grazelda'nın idamı, Boham'ın doğu parçası olan Sirdin koyunun siyasi önemi, Boham'ın rakibi olan Larea Dükalığının yasa dışı hareketleri ve Gidems Kontluğunun yeni ticaret yolu düzeni oluşturmak için diğer yolları harap ettiği iddiası... Nate, bu konular hakkındaki fikrini alenen belli etmese de Boham Dükünün aklında şüphe uyandıracak kadar bahsetmişti. Tarafsız gibi duran ama aslında mesaj içeren sözlerini Dük gayet iyi anlamıştı.
Maria, Nate'in ne yapmak istediğini anladığı için konuşma boyu sessiz kalmıştı. Kocası siyasi bir dehaydı. Bu konuları nasıl idare edeceğini iyi biliyordu. Bu sebeple arkasına yaslanıp rahatlarken tüm işi onun yapmasına izin vermişti.
Müttefik edinmek kolay bir iş değildi. Firansoa ve Boham her ne kadar siyasi düzende aynı tarafta olsalar da bu bağı yakalamak çok zordu. Burada esas mesele kendilerini kanıtlamış olmalarıydı. Boham Dükü tam bir insan sarrafıydı. İkisinin de güçlü olduğunun farkına vardığı an, bu bağı yakaladıkları andı.
O günün gecesi Maria odasına gidip uyurken, Dük Boham ve Nate sabaha kadar muhabbet ettiler. Böylece Boham'da geçirdikleri son günü de verimli kullanmışlardı. Maria tüm hedeflerine ulaştığı için kendini huzurlu hissediyordu. İş anlaşmasını halletmesinin yanında Boham hanesiyle de yakınlaşmışlardı. İşler bundan daha kârlı gidemezdi. Hayatında ilk defa şanslı olduğunu hissetti. Kısa sürede büyük yol katetmişti. Geldikleri uzun yola kesinlikle değmişti.
Ilık rüzgar, kaldığı odanın penceresinden girip perdeyi havalandırdı ve Maria'nın saçlarına ulaştı. Uzamış saçları dalgalanırken Maria odadaki özel eşyalarını topluyordu. Esen rüzgarla birlikte pencereye baktı. Gökyüzü parçalı bulutlu görünüyordu ve güneş bulutlardan birinin arkasına saklandığı için hava kapanmıştı. Yine de denizden gelen ılık rüzgar ona yağmurun yağmayacağını fısıldıyordu.
Düşünceliydi ama tuhaf bir şekilde huzurlu hissediyordu. Sanki sevdiği kişiyle evlenmiş ve onunla tatile çıkıyormuş gibiydi. Maria, diken üstünde geçirdiği ilişkinin bu noktaya nasıl evrildiğini bilmiyordu. Belki de bu konuda fazla iyimser davranıyordu. Ya da fazla saf...
Odadaki tüm özel eşyaları dikkatli bir şekilde yerleştirdikten sonra buradaki işi bitmişti. Saat öğlen ikiye geliyordu. Maria hizmetçilere emanet edemeyeceği eşyalarını kendi elleriyle toplarken Nate, kafilenin gemiye bindirilmesiyle ilgileniyordu. Tüm kafileyi gemiyle Sirdin'e kadar taşıyacaklardı. Daha sonra Sirdin'den inip doğudaki eski yolu kullanarak Başkent'e döneceklerdi. Bir daha Boham'a uğramayacaklardı. Yani bu, Boham'da geçirecekleri son gündü.
İşi bittiğinde onlara ayrılan odadan çıktı ve yemek odasına doğru ilerlemeye başladı. Leydi Grasiel onu beş çayına davet etmişti. Gitmeden önce onunla yapacağı son görüşme olacaktı. Bu sebeple onu daha fazla bekletmek istemiyordu. Ne de olsa Grasiel, nadiren edindiği arkadaşlarından biri olmayı başarmıştı.
Yemek odasına girdiğinde Grasiel ve Düşes'i oturup muhabbet ederlerken buldu. Atıştırmalıklar ve çay hazırdı. Tek eksik Maria gibi duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bıçağın Ucundaki Kontes
Ficción históricaTAMAMLANDI. ✩。:*•.───── ❁ ❁ ─────.•*:。✩ #01.08.24 Tarihi Kurgu kategorisinde 1. #12.11.23 Aşk kategorisinde 6. #12.11.23 Romantik kategorisinde 10. #13.11.23 Romantik kategorisinde 20. #06.12.23 Kurgu kategorisinde 39. #14.01.24 Savaş kategorisind...