56. Bölüm

693 79 36
                                    

  *

  Boham'a doğru yolculuğa çıkacakları günün sabahı, Başkentteki Firansoa yerleşkesine bir haberci geldi. Gelen haberci bir İmparatorluk habercisiydi. Baş hizmetçi, duyurulan fermanı işitir işitmez tüm karmaşanın arasından Kont ve Kontes'in bulunduğu yere doğru koşmaya başladı. Kıyafetinin etekleri adımlarına dolanırken saniyeler içerisinde kan ter içinde kalmıştı.

  Hazırlıkları kontrol eden Kont ve Kontes'i gördüğünde adımlarını yavaşlatıp topuklarını durdurdu. Başını öne eğen baş hizmetçi, ellerini eteğine koyarak konuşmaya başladı. "Efendim, izninizle önemli bir husus bildirmeye geldim. Biraz önce İmparatorluk habercisi bir ferman okudu. Söylediğine göre bu sabah... Marki Velsium Grazelda vergi kaçırma, yolsuzluk, insan kaçakçılığı, yasa dışı kumarhane işletimi ve vatana ihanet suçlarından hüküm giymiş. Yüce İmparatorumuz, Marki ünvanının elinden alınmasına ve Velsium Grazelda'nın idamına karar vermiş."

  Elleri titreyen baş hizmetçi, fermanı ilettikten sonra korkarak başını kaldırdı. Bu haber sıradan bir haber değildi. Yüksek bir soylunun idamı, yüzyılda bir görülebilecek bir idamdı. Aynı zamanda İmparator karşıtı Aristokrat grupların isyanına sebep olabilecek tarihsel bir olaydı. Baş hizmetçi ömrünü soylulara hizmet ederek geçirdiği için bu olayın önemini en iyi anlayan kişilerden biriydi.

  Kont Firansoa, baş hizmetçiye doğru dönerek sordu. "Biz şu anda Ekim'deyiz değil mi?"

  Baş hizmetçi bu sorunun neden sorulduğunu anlamamıştı ama yine de cevap verdi. "Evet efendim."

  "Sandığımdan erken... Her neyse, ilettiğin için teşekkür ederim. Çekilebilirsin."

  Bu baş hizmetçinin hiç beklemediği bir tepkiydi. Şaşkın şaşkın bakarken ne diyeceğini bilememişti. Kont ve Kontes... ikisi de bu habere biraz bile şaşırmamıştı. Kont tuhaf bir soru sorup tekrar arkasını dönerken açılmış bohçaları kontrol etmeye devam ediyordu. Aynı şekilde Kontes'in de umurunda olmamıştı. En rahat elbiselerini hizmetçilere tekrar tekrar katlatmakla meşguldü.

  Maria, kimseye belli etmese de içinden gülümsüyordu. Duyduğu haberle birlikte keyiflenirken hizmetçilere emir vermeye devam etti. Marki Grazelda... Sonunda planlarındaki gibi idam edilecekti. Onun müzayede salonunu, köle olarak aldığı yasa dışı kafes dövüşçülerini, kumarhanesindeki kasasını çoktan patlatmışlardı. Sahip olduğu her şey Lale Loncasının himayesine girmişti. Artık ölmesinde bir sakınca yoktu. Hatta ölmekte geç bile kalmıştı.

  "Maria, Marki Grazelda'nın idamına katılmayacağız. Planlarımızda değişiklik olmayacak. O yüzden bugün yola çıkalım." diyen Nate, bir yandan köstekli saatini kontrol ediyordu. Saat henüz sabah altı buçuğa geliyordu ve güneş çoktan doğmuştu. Yola çıkmak için ideal bir vakitti.

  Boham'a yolculuk günler süreceği için ne kadar erken çıkarlarsa o kadar iyi olacaktı. Maria, bu öneriyi memnuniyetle kabul etti. "Ben de aynı fikirdeyim. Eşyalar arabalara yüklenir yüklenmez ayrılalım."

  Nate, aldığı cevapla birlikte Maria'yı belinden tutup aniden kendine çekti ve saçlarını koklayarak öptü. "Birkaç gün sonra Boham'a vardığımızda... Ya da unut gitsin, yolculuğumuz bittiğinde söyleyeceğim."

  Maria onun yarım kalan cümlesini çılgınlar gibi merak etmişti. Vücudunu onun göğsüne yaslarken başını kaldırıp gözlerinin içine baktı. "Şimdi söylesen olmaz mı?" dedi yapabildiği en masum ses tonuyla.

  "Sürpriz olması gerektiğini düşündüm. O yüzden biraz sabretmeni isteyeceğim."

  Normalde sürprizlerden nefret ederdi. Ne olduğunu bilmediği şeylerden hoşlanmazdı. Yine de Nate'in sürprizini merak etmişti. Bu, rahatsızlık duymaktan çok daha farklı bir histi.

Bıçağın Ucundaki KontesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin