Bıçağın Ucundaki Kontes

98. Bölüm

  Araba Firansoa bölgesine varmıştı. Halk merakla uzun süredir bölgede olmayan Kont ve Kontes'in aracına bakıyordu. Kont Firansoa evlendiğinden beri halkın ekonomisi beklenmedik şekilde iyiye gidiyordu. Kış ayına giriyor olmalarına rağmen tüccarların ve yerlilerin işleri büyük oranda iyileşmişti. Ayrıca bölgenin efendilerinin yaptığı icraatlar Firansoa'ya oldukça fazla iş teklifi yapılmasını sağlıyordu. İkisinin tatile gitmesi, Boham'la iş kurulması, Kontes'in Azize'yi kurtararak Ange işareti alması gibi dedikodular onlar varmadan önce dört bir yana yayılmıştı. Ne de olsa bölgeyi yönetenlerin akıbeti, bölgenin akıbeti demekti.

  Firansoa arabası hızlıca şehrin içinden geçti ve kaleye doğru ilerledi. Vatandaşların bakışları eşliğinde surlardan geçerken herkesin gözüne hiç olmadıkları kadar asil geliyorlardı. Yaptıkları işlerle insanlarının gönlünü kazanmayı başarmışlardı.

  Kalenin önüne kadar ilerleyen araba ön girişin önünde durdu. Maria, yolculuğun bitmesi için dakika sayıyordu. Aynı zamanda da tedirgindi çünkü kaleye girdiğinde o çocukla tanışacaktı. Nate'in tek akrabası... Savaşta ailesi katledilen bir adam için en ufak akrabalık bağına kıymet vermek doğaldı. Bu sebepte uzaktan akrabası olduğunu iddia ettiği bu çocuğu kalede tuttuğunu düşünüyordu. En azından, buna inanmak istiyordu.

  Nate kapıyı açtı ve arabadan indi. "Elimi tut Maria." derken ona doğru uzanmıştı. Yolculuk boyunca omuzlarında uyuyup dinlendiği için oldukça rahatlamış hissediyordu. Gözlerini kapatıp Maria'nın kokusunu içine çekmek bile günler süren yorgunluğu üstünden atmasını sağlamıştı.

  Firansoa kalesindeki hizmetçiler, Kont ve Kontes'in araçtan indiğini görünce karşılamak için eğildiler. Sonunda efendileri geri dönmüştü. Beraberlerinde büyük bir karmaşa da getirmişlerdi. Aniden kaleye getirilen çocukla birlikte herkes diken üstündeydi. Bu çocuğun Kont'un gayrimeşru oğlu olduğunu düşünenler vardı. Bu durum Kontes'in konumunu direkt olarak sarsardı. Ama durum hizmetçilerin beklediği gibi olmadı. Sabahın erken saatlerinde Kontes Firansoa'nın Ange işareti aldığı ilan edildi. Yani isterse elli tane gayrimeşru çocuk olsun, Kontes artık konumu tehdit edilebilecek birisi değildi.

  Kontes'in kişisel hizmetçisi Larasha ve baş kahya Robert, ikisinin önünde eğildi. "Hoş geldiniz efendim." diyerek efendilerini karşıladılar.

  Maria onların yüzlerindeki tuhaf bakışları okuyabiliyordu. Bakışların sebebi kaleye getirilen çocuktu. Gayrimeşru çocuk Kontes'in konumunu sarsmıştı ve Kont'un cariyesi olmak isteyenlerin önünü açmıştı. Bu sebeple dört gözle ikisinin geri dönmesini bekliyorlardı. Ama o da ne? Kontes, bu sabah aniden Ange işareti ile çıkagelmişti. Artık dokunulmazdı. Umutla cariye olmayı bekleyen hizmetçilere büyük bir hayal kırıklığı yaşatmıştı.

  "Son iki ayın raporlarını odama getir. Mührümü ve damgalanacak belgeleri de masamın üstüne koy. Birkaç hizmetçi ben yukarı çıkana kadar banyoyu hazırlasın." diyen Kont Firansoa acelesi varmış gibi emirleri sıralarken bir yandan Maria'nın elinden tutarak kaleye yürüyordu. Birikmiş çok işi olmasının yanı sıra onu bekleyen başka şeyler de vardı. Biraz bile oturup dinlenecek vakti yoktu.

  Kaleden içeri girdiklerinde Maria yorgunluğunu daha net hissetmişti. Buradan çok uzun süre ayrı kalmıştı ve şimdi baktığı yerler ona hem yabancı hem tanıdık hissettiriyordu. Yabancı olmayan tek şey bakışlardı. Tuhaf bakışlar her zamanki gibi üstündeydi. Kaledeki şövalyeler bile göz ucuyla Kont ve Kontes'e bakıyorlardı. Aralarındaki ilişkinin ne düzeyde olduğunu merak ediyorlardı. Kalenin atmosferi ikisinin arasındaki ilişkiye bağlı olarak değişecekti.

  Maria göz ucuyla etrafa bakındı. Çevrede çocuğu göremiyordu, yalnızca şövalyeler ve hizmetçiler vardı. Derin bir nefes alarak Nate'in elini bıraktı. Onun yüzüne yorgun bir şekilde bakarken "Ben odama gidip duş alacağım ve biraz dinleneceğim. Daha sonra akşam yemeği için bir araya geliriz." dedi.