119. Bölüm

303 42 30
                                    

  Helia şöminenin karşısında oturup sakince beyaz çayını yudumlayan Maria'ya baktı. Ashia yüzünde tuhaf bir ifadeyle antrenin bir köşesinde dikiliyor ve Kontes'in emirlerini bekliyordu. Malikaneye adım attığından beri herkes şeytan görmüş gibiydi. Onurlu Firansoa şövalyeleri sanki bir savaştan çıkmış gibi tüm uvuzlarını bandajlamıştı. Hizmetçilerse Helnoraten Takipçileri olarak son derece tedirginlerdi. Onlardan duyduğuna göre Maria sonunda odasından çıkmıştı. Aynı zamanda bu zamana kadar yaptığı ağır başlı rolünden de çıkmış gibi görünüyordu.

  Gerçek Maria, Lale Loncası Lideri ve güçlü suikastçi Yane'ydi. Tek eliyle yüzünü ovuşturan adam bu gerçek karşısında derin bir nefes aldı. Şövalyelerini pert eden bu kadın aylardır kollarında tuttuğu kadındı. Çocukluğundan beri âşık olduğu ve arzuladığı kadın... Şimdi bir alay dolusu şövalyeyi parçalarına ayırdıktan sonra ayaklarını uzatmış sessizce çay içiyordu. Helia'nın geldiğini fark etmemesi imkansızdı, başını bilerek çevirmiyordu.

  Nasıl tepki vermeliydi? Ne demeliydi? Helia o an bir şey söyleyip söylememesi gerektiğinden bile emin olamıyordu. Neyse ki bunu çok fazla düşünmesine gerek kalmadı. Maria porselen çay fincanını nazikçe kaldırıp dudaklarına götürürken nazik ama otoriter bir sesle sordu. "Daha ne kadar orada dikilmeyi planlıyorsunuz Lort Firansoa?"

  Bir anda araya giren saygı dili Helia'yı germişti ama karşı çıkamazdı. Birkaç adımla Maria'ya doğru ilerledi ve yanındaki berjere oturdu. Güzel karısı her zamankinden farklı bir hissiyatla karşısındaydı. Helia bu saf otorite karşısında istemsizce boyun eğiyordu.

  Karısının gözlerine bakarak "Bugün şövalyelerimi eğittiğini duydum." dedi bir konu açmış olmak için.

  "Hemen gelip sana mı şikayet ettiler? Ne kadar acınası."

  Adam işe yarayacakmış gibi hemen sözlerine itiraz etti. "Yalnızca hizmetçilerden duydum. Şikayet etmeye cüret edemezler."

  Maria onun neredeyse süt dökmüş bir kedi gibi olduğunu düşündü. Hatasını bilen bir adamın boyun eğmesiydi. O an bu cüsseli adamın karşısında her hareketine dikkat ediyor oluşunun hoşuna gittiğini fark etti. Sanki ne söylerse onaylayacakmış gibi... Konuştukları konuyu görmezden gelen Maria, esas mevzudan bahsetti. "Astlarımla görüşmedim. Dolayısıyla anlaşmanın ne yönde ilerleyeceği henüz meçhul. Yine de temelleri hemen oturtmak istiyorum. Harekete geçmek için geç kalmamalıyız."

  Maria'nın aniden ortaya attığı konu adamın bariz bir şekilde gerilmesine sebep oldu. Bütün gün Helnoraten Takipçileri üyeleri, Dük Kraudi ve Lusaus'la beraberdi. Bu konuyu enine boyuna konuşmuşlardı. İki grubun yetkilileriyle toplantı yapmaları şarttı. Aynı zamanda bu toplantıyı İmparator'un gözlerinden uzak bir şekilde yapmaları gerekiyordu. "Doğrusu şu ki o geceki isyan girişiminden sonra Dustaen beni sürekli saraya çağırma talebinde bulundu. Şu anda resmi tatilimde olduğum için görmezden geliyorum ama korkarım ki Başkentteki tuhaf havayı bir şekilde sezdi. Bu yüzden iki grubun toplanması için yüksek güvenlikli bir ortam bulmalıyız."

  Son derece düşünceli görünen Maria bu sözleri ihtiyatla yorumladı. "Helnoraten Takipçileri'nin üst düzey yetkililerinden birinin Dük Kraudi olduğunu söylemiştin. Benim grubumda da Marki Grazelda bulunuyor. Yani Kraudi Dükalığı, Grazelda Markiliği, Serga Markiliği ve Firansoa Kontluğu'nun birlikte olacağı bir toplantı olacak. Biri bunu dışarı sızdırırsa herkesin ihanetle yargılanması oldukça olağandır."

  Helia da onunla aynı şekilde düşünüyordu. "Kesinlikle. Bu buluşma gizli tutulmak zorunda. Yine de kısa kesemeyeceğimiz kadar önemli bir anlaşma yapacağız. Toplantılar bir iki kerelik olmayacaktır." dedi toplantıların içeriğini düşünürken.

Bıçağın Ucundaki KontesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin