123. Bölüm

303 27 4
                                    

  *

  Düşes ile Debutante balosunu konuşmalarının üstünden henüz dört gün geçmişti ki Maria, hiç tahmin edemeyeceği içerikte bir mektup aldı.

  İmparatorluk Sarayından gönderilen altın varaklı mühre sahip bir mektuptu. Ulak üst düzey bir saray hizmetçisiydi. Mektupta kullanılan kağıt bile bir ailenin yıllık geliri fiyatındaydı. Bu gösterişli kelimelerin kim tarafından yollandığını bilmek için fazla düşünmeye gerek yoktu. Sadece bakmak bile gönderenin kimliğini ifşa ediyordu.

  "Bu İmparator'dan bizzat gelen bir mektup."

  Ashia şaşkınlıkla mektubun gösterişine bakıyordu. Maria ise içinde yazanlarla alakadardı. Her kelimede biraz daha dişlerini sıkıyor, kaşları çatılıyor ve tüyleri diken diken oluyordu. Neden hedef oydu? Neden özellikle Maria'ya yollamıştı? Bildiği bir şey varsa o da İmparator'un asla rastgele mektup yollamayacağıydı.

  "Mektupta ne yazıyor Maria?" diye soran Nate, karısının değişen yüz ifadelerinden ürkmeye başlamıştı.

  Maria sabit bir ifadeyle mektubu ona uzattı. "Kendin bak."

  Nate gözlerini kelimelerin üstünde gezindirirken Maria masadaki ılınmış çayını alıp tek dikişte içti. İlk kez İmparatorluk mührü gören Ashia ise hâlâ hayranlıkla altın varağa bakıyordu.

  Adamın uykulu gözleri her kelimede biraz daha açıldı. Mektup uzun değildi, kısa ve netti. Buna karşın Nate algılayamamış olacak ki cümleleri birkaç kere daha okudu. "Bu adam ciddi mi?"

  Maria, Nate'in elinden mektubu alıp zarfa geri koydu. "Onun sağ kolu sensin, sen söyle."

  "Nasıl Azteria'nın şaperonu olarak seni seçebilir? İmkansız. Bir kere buna yetkisi olmamalı."

  "O İmparator. Yetkisi olmayan bir şey olamaz."

  Nate ısrarla reddederken şaşkınlığı hâlâ üzerindeydi. "Hayır, saray içinden İmparatoriçe sorumludur. İmparator sarayın içindeki işlere karışamaz. Tarih boyunca böyle oldu. Özellikle debutante balosu, İmparator'la hiçbir alakası olmayan bir balo. Daha önce hiçbir İmparator'un evladına şaperonunu kendi seçtiği görülmemiştir."

  Maria bu tuhaf kuralları dinlemeye bile gerek olmadığını düşünüyordu. Tüm kurallar değişebilirdi. Tüm yasaklar çiğnenebilirdi. Tüm yasalar görmezden gelinebilir, istendiğinde tekrardan gün yüzüne çıkarılabilirdi. Gücü olan herkesin rahatlıkla yapabileceği ufak manipülasyonlardı. Sonuçta siyasette her yol mübahtı. Omuz silkerek "İmparatoriçe koltuğu boş. Üç eşinden ve onlarca cariyesinden hiçbirini tahta çıkarmadı. İmparator aynada görse kendinden bile korkan bir adam. Kendi gücüne yaklaşacak kişi eşi olsa dahi istemez. Dolayısıyla her ne kadar yasal eşleri olsa da ortaya resmi bir İmparatoriçe olmadığı için o mevkinin işlerine müdahale edebilir. Edemeyecek olsaydı bile, bir yolunu bulurdu. Benim merak ettiğim nasıl yaptığı değil, neden yaptığı. Beni seçmesi ona ne gibi bir fayda sağlayacak?"

  Derin bir nefes alan Nate, ayağa kalkıp çayını aldı ve Maria'nın karşısına oturdu. Bu muhabbet uzayacak gibiydi. Zarfı masanın bir köşesine atarken "Cevaplaması zor değil." dedi. "Eğer Düşes Kraudi yerine seni seçtiyse bu tamamen zevk içindir. Muhtemelen seni ilgi çekici buluyor."

  Kısa sürede yüksek sosyeteyi sarsan bu kadını merak etmemesi tuhaf olurdu. Maria düşük aristokrat haneden gelerek en yüksek mevkiye ulaşan nadir bir hanımefendiydi. Kilise terörü olayında eriştiği mertebe, saygınlık, ticaretteki başarıları ve dini bir figür haline gelmesi sebebiyle ilgisini çekmiş olabilirdi. Maria "Kısa sürede Ange işareti alarak..." derken, Nate onun sözünü kesti.

Bıçağın Ucundaki KontesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin