*
Yediği yemek, içtiği su, aldığı ilaçlar... Hepsinin tadı saman gibi geliyordu. Maria aç olmasına karşın hiçbir şey yemek istemiyordu. Lily de ondan farklı değildi. Her seferinde önündeki yiyeceklerden minik parçalar koparıp yermiş gibi yapıyordu. Kopardığı parçalar o kadar ufaktı ki belki yere atsa kuşlar bile göremezdi.
Yemek yemenin yorucu geldiği bu zamanda tek yaptığı beklemekti. Öylece oturup dışarıyı seyrediyor ve Başkentten gelecek bir haber bekliyordu. Etrafını seyrederken her bir köşeyi ezberlemişti. Marki'nin malikanesi büyük olmasına karşın fazla sakin bir yerdi. Kış ayına yaklaştıkları için olduğundan daha kasvetli görünüyordu. Pencereyi açmadan dışarı izleyen Maria'nın bakışları arazinin etrafını sarmış ağaçlara dalmıştı. Sık ağaçlar Serga Markiliği arazisinin çevresini tamamen kapatıyor ve doğal bir set görevi görüyordu. Çoğu ağaç ince iğneli çam olduğundan bu mevsimde bile her yer yemyeşildi.
Dalgın bir şekilde ağaçların üstünü kaplayan kasvetli bulutlara ve yaklaşan yağmurdan kaçarak yuvalarına gitmeye çalışan kuşlara baktı. Kanat çırpıyor, esen rüzgara karşı uçuyorlardı. Kendi aralarında yaptıkları ötüşler uyarı niteliği taşıyordu. Biraz sonra yağmurun bastıracağını hissetmiş olmalılardı. Kaçamayanlar doğanın acımasız tarafıyla karşılaşacaktı. Aşağıda onların ıslanmalarını ve uçamayıp yere düşmelerini bekleyen yırtıcılara yem olacaklardı.
Maria, tıpkı bu kuşlar gibi bastıracak olan yağmurdan kaçamazsa kıskıvrak yakalanacağını düşündü. İpteki cambaz gibi tek bir yanlış hamle... Aşağısı düşmesini bekleyen yırtıcılarla doluydu. Bu sefer ucuz atlatmış ve yırtıcılar etlerinden bir parça almadan kaçmayı başarmıştı. Peki ya sonrası? Bundan sonra ne yapacaktı?
Korkusu ölüm değildi. Ölmekten korkmuyordu. Binlerce kez azraille göz göze gelmişti. Artık buna alışmıştı. Korktuğu şey amaçlarına ulaşamadan ölmekti. Canını yakan, ona her gün işkence eden, onu bu hale getiren acıyı yaşatanlardan intikam alamadan ölemezdi. İntikam... Artık ona uzak gelen bu kavram en başından o ipe çıkmasının sebebiydi. Maria, kendi planladığı intikamına yabancı olduğunu fark etti. Gitgide daha da uyuşuyordu. Duyguları körleşiyor, acısı sızıya dönüşüyordu. Böyle devam ederse üzerinde yürüdüğü ipi bile hissedemez hale gelecekti. Nihayetinde, düşmesi kaçınılmaz olacaktı.
Çığlık çığlığa bağıran kuşlar çiselen yağmurla birlikte ufak ufak ıslanmaya başlamışlardı. Kuşlarla ne kadar benzediğini fark etti. Kanatları ne kadar büyük, tüyleri ne kadar fazla, uçuşu ne kadar güçlü olursa olsun yağmurda ıslanıyordu. Ve ıslandığında o kanatları ne kadar hızlı çırparsa çırpsın, bir türlü havalanamıyordu. Yerde kaldığı sürece onu avlayacak bir avcı mutlaka olacaktı. Kuşlarla arasındaki benzerlik gözünü korkutmuştu. Nihayetinde ne kadar güçlü olursa olsun o da ıslanmaktan kaçamayacaktı.
Maria, ıslanan kuşları seyrederken gökyüzünde diğer kuşlardan farklı şekilde süzülen bir kuş fark etti. Ona odaklandığında diğer kuşlardan daha yüksekte uçtuğunu görmüştü. Büyük kuş ıslanmasına karşın sakince uçmaya devam ediyordu. O kadar büyüktü ki diğer kuşlar ona yaklaşmıyordu bile. Normalden farklı uçan, daireler çizen bu kuş...
Maria biraz daha pencerenin yakınına geldiğinde ne olduğunu anlamıştı. "Lesja, nihayet."
Başkentten haber getirmiş olmalıydı. Aceleyle ayağa kalkan Maria, Lesja'yı almak için bahçeye çıkması gerektiğini biliyordu. Koşarak odasından çıktı ve Lesja'nın uçtuğu taraftaki çıkışa doğru ilerlemeye başladı. Koridorda elbisesinin eteklerini tutarak hızlı adımlarla yürüdü. Ellerindeki sepetlerle yanından geçip giden hizmetçiler yağmur bastıracağı için serdikleri tüm çamaşırları toparlamışlardı. Maria onlara aldırmadan Malikane'nin batı tarafına ilerlemeye devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bıçağın Ucundaki Kontes
Ficção HistóricaTAMAMLANDI. ✩。:*•.───── ❁ ❁ ─────.•*:。✩ #01.08.24 Tarihi Kurgu kategorisinde 1. #12.11.23 Aşk kategorisinde 6. #12.11.23 Romantik kategorisinde 10. #13.11.23 Romantik kategorisinde 20. #06.12.23 Kurgu kategorisinde 39. #14.01.24 Savaş kategorisind...