121. Bölüm

306 34 2
                                    

  *

  "Maria."

  Boş salonda yankılanan ses Nate'e aitti. Maria onun sesini duyduğunda elindeki kılıcı savurmayı bırakıp ucunu mermer zemine dayadı. Derin bir nefes alırken elinin tersiyle alnındaki teri sildi. Yanakları sarf ettiği efordan kızarmıştı ve yüzündeki ifade aklından geçenleri ele veriyordu.

  Adım sesleri kulağına gelirken adam ona doğru ilerlemeye devam ediyordu. Arkası dönük olduğu için göremese bile nerede olduğunu hissedebiliyordu.

  "Marki Grazelda, Lareaların dağıttığı mineral kaynaklı uyuşturucuyu toplamayı başarmış mı?" diye soran Maria, onun neler söyleyeceğini tahmin ettiği için konuyu başlamadan bitirmişti.

  "Az kaldı. Sanırım Başkentteki stok sonlandı ama taşrada hâlâ satışını yapanların olabileceğine dair rapor alıyoruz."

  Depo depo satılan uyuşturucu elbette hemen toplanamayacaktı. Larea Dük'ü ve üç oğlunun idamının ardından İmparatorluk askerleri uyuşturucu satışı yapılan bölgeleri karış karış arayıp çoğu maddeyi imha etmişlerdi. Buna rağmen ülkenin çeşitli bölgelerinde ortaya çıkmaya devam ediyordu.

  "Peki Azize, Parat hakkında bir bilgi postalamış mı?"

  "Son zamanlarda Parat'ın Dustaen ile çok fazla görüştüğünü belirten bir mektup aldım."

  "Bunun bir işaret olabileceğini düşünüyor musun?"

  "Bitrilaniat ile alakalı görüştüğüne inanıyorum. Sarayda görev yapan casuslarından biri bunu tasdikleyecek bir rapor gönderdi."

  Maria kılıcını kınına yerleştirirken Nate'e doğru döndü. Birkaç saattir kılıcıyla antrenman yaptığı için Başkent evine haber getiren ulakla görüşmemişti. Daha doğrusu görüşmek istememişti. Abisi Freud'un ziyaretinden sonra kendini kılıç antrenmanına kaptırmıştı. Bu yüzden ulağı Nate karşılamak durumunda kalmıştı.

  Ellerini beline koyan Maria, antrenmanın etkisiyle hızlı atan kalbini soğutmaya çalışırken "Başka bir bilgi var mı?" diye sordu.

  "Soylu Hizip toplantısı tekrardan acil toplanma kararı aldı. Bir de, sanırım Azteria buraya geliyor. Yanlışlıkla sana gönderdiği mektubu okumuş bulundum."

  "Azteria buraya mı geliyor? Neden?"

  "Bilmiyorum. Sanırım cevabı geldiğinde öğreneceğiz." diyen Nate, gözlerini yerdeki mermer desene çevirdi. Yüz ifadesi tuhaf görünüyordu. "Sence de... Prenses'in mektupları fazla samimi değil mi?"

  Nate mektubu okumuştu. Prenses'in yazdığı 'fazla samimi' sözleri gördüğünde bu ifadeyi yapması oldukça komikti. Maria uzun süredir Azteria'nın mektuplarını okuduğundan buna alışmıştı ama Nate bunu ilk kez gördüğü için garipsemiş olmalıydı. "İnanması zor ama Prenses'in mizacı böyle."

  Bunu duyan adam daha da huzursuz oldu. "Sana yazdığı tüm mektuplar böyle mi?"

  "Seni bu kadar tedirgin edecek ne yazmış olabilir?"

  Nate, mektuptaki cümleyi aynen telaffuz ederken oldukça alınmış gibi görünüyordu. "Kont Firansoa'yı sarayda gördüğünü, Sirdin dönüşünde saçı sakalı birbirine karışmış ve yüzü gözü is içerisinde olduğunu yazmış. Ayrıca bu çirkin ve yaşlı adamı boşamanda yardım edebileceğini..."

  Maria gülmemek için kendini zor tutarken Nate'e yaklaştı. En başında Azteria ve Nate arasında yasak bir ilişki olabileceğini düşündüğü zamanları hatırlıyordu. Tüm şüphelerinin yersiz olduğunu çok sonradan anlamıştı. Azteria, Maria'yla iyi anlaşmaya başladığından beridir durmadan Nate'e olan nefretini kusuyordu. "Azteria'yla aranız pek iyi değil sanırım."

Bıçağın Ucundaki KontesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin