Bir günde yapabileceklerinin bir sınırı vardı. Dördüncü işletmeden çıkarken artık yorgunluktan ölüyordu. Dükkanları gezip çalışanlarla muhatap olmak, onlara bir şeyler anlatmaya çalışmak ve arakçıları kovmak, kağıt üzerinde planlamaktan çok daha zordu. Özellikle dramatize etmeye çalışan kişiler sinirini bozuyordu. 'Madem kovulmaktan bu kadar korkuyorlar, neden en başta yedikleri kaba yapıyorlar?' diye geçiriyordu içinden.
"İş seni memnun etmiyorsa veya aldığın paradan hoşnut değilsen bunu patronuna söylersin veya istifa edersin. Çalmak çok aşağılık bir davranış. Ben efendimden asla çalmam." diyen Frusane adındaki hizmetçi oldukça dürüst görünüyordu. Maria bir bakışta onun sözlerinde ciddi olduğunu anlamıştı. Firansoa malikanesinde hırsızlık olmazdı çünkü Kont geçmişini iyice araştırmadığı kimseyi kaleye sokmuyordu.
Ashia, Frusane'nin sözlerine katıldı. "Para tatmin edici bir araç değil. Suç işleyeceksem bunu para için yapmam." dedi sakin bir sesle.
"Ashia! Böyle tuhaf şeyler söyleme, Kontes duyacak!"
Frusane kızarken bir yandan önden yürüyen Kontes'e baktı. Kontes hiç tepki vermemişti. Mimik bile oynatmamıştı. Konuşmaları duymuyormuş gibi yapan Maria, küçük okçusunun sözlerine içten içe gülmekle meşguldü.
Ashia elindeki belgeleri tutarak yürürken "Bu mesafeden bizi kimse duyamaz." diye cevapladı. Haklıydı, en azından normal bir insan duyamazdı. Onun hatası, Maria'yı hâlâ sıradan bir soylu olarak değerlendirmesiydi. Elbette Firansoa'nın düşük kökenli Kontesinin bir suikastçi olduğunu tahmin edebilmesi mümkün değildi.
"Yine de yanlış anlaşılabilirsin. Kimi temsil ettiğini unutma. Biz Firansoa hanesine bağlıyız." derken oldukça ciddiydi. Frusane küçük bir kızdı, bu yaşına kadar hizmetçi olarak eğitilmişti. Annesi de onun gibi bir hizmetçiydi ve babası bahçıvandı. Ailecek Firansoa'ya hizmet ediyorlardı. Geçimlerini bu malikaneye hizmet ederek kazanıyorlardı. Bu sebeple çocukluğundan beri Firansoa'ya saygı duymak görevi olmuştu. Yani bu sözler onun için tuhaf değildi.
Kontes, duyduklarından hoşnut bir şekilde yürümeye devam etti. Dudakları memnuniyetle kıvrılmıştı. Sadık hizmetçiler en iyisiydi. Firansoa bölgesindeki kaledeki gibi sırtından bıçaklanacakmış hissine kapılmıyordu. Henüz heleli beş gün olmuştu ama gördüğü kadarıyla hizmetçileri hepsi işinin ehli ve sadıklardı. Başkentteki hizmetçileri Firansoa bölgesindekilerle değiş tokuş etmeyi bile düşünmüştü.
Kalabalık caddede yürümeye devam ederken bir yandan Nate ile daha önce geçtiği yerlere bakıyordu. O gün Başkente ilk geldiklerinde bu sokaklardan geçmişlerdi. Başkentin en ünlü caddeleriydi ve aynı zamanda alt tabakanın uğramadığı, orta ve zengin kesmin sık ziyaret ettiği bir bölgeydi. Buradaki dükkanlar asla kalitesiz şeyler satmazlardı. Binaların kiraları yüksek, vergileri konumuna göre fazlaydı. Yani gideri fazla olan bu dükkanlar eğer ünlü değillerse zarar etmeleri kaçınılmazdı. Nate'in ona verdiği işletmelerin yaşadığı durum buydu. Çoğu yeteri kadar satış yapamayıp zarara giriyordu. Yeteri kadar denetlenmediği için dükkandan sorumlu olan çalışanlar ise kasaya ellerini sokmaktan çekinmiyorlardı. Bu konumdaki efendileri tarafından başıboş bırakılan dükkanların batması işten bile değildi.
Nate'in neden bu dükkanlarla yeteri kadar ilgilenmediğini anlayamıyordu. Başkentteki 14 işletme, eğer ilgilenirse servetine servet katardı ama onun umurunda değildi. Önemsiz bir şeymiş gibi hepsini Maria'ya vermişti. Her şeyi Ange işareti alabilmesi için yapıyordu. Soylu hizbe hükmetmek gerçekten bu kadar önemli miydi? Maria bu konuda kocasını kesinlikle anlayamıyordu ama madem bu görev ona verilmişti, en doğru şekilde yapacaktı.
İlgilenmesi gereken on dükkanı düşündüğünde sıkıntıyla iç çekti. Caddede hızlı adımlarla yürürken ayaklarına kara sular inmişti. Bugün hepsini ziyaret edemeyeceği kesindi. Sabah ilk iş parafin atölyesini ziyaret etmiş, hemen ardından sırasıyla mücevherat dükkanına, mobilyacıya ve dokuma işletmesine gitmişti. Ne tesadüf ki her girdiği yerde birkaç kişi kovulmuştu. Bu iş tahmin ettiğinden daha yorucuydu. Halihazırda dün gece partide yeteri kadar efor sarf etmişti ve şimdi yeterince dinlenmeden birikmiş işlerle ilgilenmek işkence gibi geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bıçağın Ucundaki Kontes
Ficção HistóricaTAMAMLANDI. ✩。:*•.───── ❁ ❁ ─────.•*:。✩ #01.08.24 Tarihi Kurgu kategorisinde 1. #12.11.23 Aşk kategorisinde 6. #12.11.23 Romantik kategorisinde 10. #13.11.23 Romantik kategorisinde 20. #06.12.23 Kurgu kategorisinde 39. #14.01.24 Savaş kategorisind...