BTS_jeonjimin tüm okuyuculara helva yapacağım, dedi, haberiniz olsun. İlk tabağı ben alayım, şekerim düştü de bölümü yazarken. Fıstıklı olursa çok makbule geçer, teşekkürler ve iyi okumalar :)
~Kim Taehyung~
Volta atmaktan başım dönmüştü.
Merigi nasıl olurdu da evden bu kadar kolay çıkar ve bu kadar kolay katliam yapardı? Elbette görüşmediğimiz dört yıllık süreçte çok fazla kaybımız vardı fakat gerçekten de bu kadar fazla mıydı? Onun bir ölüm makinasına dönüştüğünü fark edemeyeceğim kadar fazla mıydı?
İçim içimi yiyordu, Yoongi gideli saatler olmuştu fakat henüz bir haber yoktu. Jeogsu da tıpkı benim gibi gergin ve stresli görünüyordu. Çoğu zaman kendine kızıyor ve neden kardeşinin yanında olamadığını sorguluyordu. O kadar çok yükleniyordu ki kendisine, elimden gelen her şeyin de bu alevi güçlendireceğini düşünmeme sebep oluyordu. İlk kez erken yatmayı istemişti, onda da olanlar ortadaydı. Onu sakinleştirmeye çalışırken kendim katbekat geriliyor, işin içinden nasıl çıkabileceğimi bilmiyordum.
Sonunda kapılar açıldığında Merigi ve Yoongi kendinden emin havalarla içeri girmeye başlamışlardı. Jeogsu aniden ayaklandı, ciddiyetle yanımdan geçerken gözleri Merigi'den bir saniye olsun ayrılmıyordu. Yoongi göz ucuyla onlara bakarken yanıma geldi ve yanağımı kibarca okşarken dudaklarımızı birleştirdi. "Ergenlik." Diye fısıldadı.
Kollarımı boynuna sardım, parmaklarım ensesinde gezinirken gözlerimi ondan alamıyordum. Affetmeyeceğim, diye tutturuyorken duygularımın esiri olmuştum. "Hep böyle habersizce ve canice gidecekler mi demek istiyorsun?" Saatlerdir içimde tuttuğum endişemi nihayet onunla da paylaşabilmek içimi rahatlatmıştı.
"Hayır, sadece neler olduğunu anlayamamış. Onca anatomi dersinden sonra hissettiği acıya göre kendisine teşhis koyamaması çok yazık." Göz devirdim. Çocuklarımızdan bu kadar beklentili olması kaçınılmazdı belki ama onlar hakkındaki samimi düşüncelerinin babadan çok öğretmen gözünden olması da can sıkıcıydı.
"Böyle düşünmenden nefret ettim." Ondan çekilecekken yüzümü tutan elleri kasıldı.
"Söylemedim say."
Başımı onun omzuna yaslarken hala kapının önünde sessizce tartışan çocuklarımıza gitti gözlerim. Merigi hararetle kendisini açıklamaya çalışıyordu, Jeogsu da kollarını göğsünde birleştirmiş, sert bir yüz ifadesiyle onu izliyordu. İkisi arasındaki tartışmaya girip girmemek konusunda gidip gelirken Yoongi ayrıldı benden. "Jin'in evine adamlarımı yollamalıyım."
"Neden? Bir sorun mu varmış?"
"Merigi oradaymış ve bembeyaz evin her köşesini kan yapmış. Kendi ya da korumalarının kanı fark etmiyor." Gülerek ellerini cebine soktu. "Başa gelen çekilir, değil mi?"
Yoongi'ye cevap veremeden aramıza Jeogsu'nun sert sesi girdi. "YİNE DE BU, YETERLİ BİR AÇIKLAMA DEĞİL! SANA İNANAMIYORUM MERİGİ!"
"Bana bağırmayı kes." Merigi kırgın bir tonda konuşurken burnunu çekmişti, elleriyle oynuyor ve olabildiğince Jeogsu'dan kaçırıyordu gözlerini.
"Bağırma, öyle mi?" Alayla güldü. "ONU ESKİ MODA TECAVÜZCÜLER GİBİ SUYUMA İLAÇ ATMADAN ÖNCE DÜŞÜNECEKTİN!"
"Başka türlü beni bırakmazdın! Zaten Jin oppadan nefret ediyorsun, ne yapsaydım?"
"GİTMEYEBİLİRDİN!"
"AMA CANIM YANIYORDU!"
"Bunu anlatacak kadar kendine yakın bulduğunu iddia ettiğin ama yalnızca zavallı bir aşığı olduğun 'Jin oppana' gitmek; aynı rahimde büyüdüğün ve yıllarını beraber geçirdiğin, her bir şeye onunla göğüs gerdiğin 'Jeogsu oppandan' daha mı iyi geliyor yani?" Sesiyle Merigi'yi eziyordu, sert bakışları direkt olarak gözlerinde ve onu yaralama amacı güdüyor gibi de soğuktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tweet [Taegi Fanfiction]
FanfictionBasit bir tweet, hayatınızı ne kadar değiştirebilir ki? Kim Taehyung, eşcinsel hakları için kurmuş olduğu derneğin başkanı olarak korede, iyi ve kötü anlamda büyük nam salmıştır. Bir gün, dehşet derecede alkollü olduğu anında, kişisel hesabında yayı...