Bölüm şarkısı: Where Have You Been- Rihanna
Asef aynadan son kez kendisine bakıp üzerini süzdü. Düz siyah bir tişört giymişti, altına ise etiketini az önce söktüğü mavi kot pantolonunu giyindi. Siyah kemerini ön plana çıkarmıştı. Çok fazla abartmanın lüzumu yoktu.
Telefonunu cebinden çıkardı, tam tamına bir buçuk saatte hazırlanmıştı. Daha sabah duş almasına rağmen yeniden yıkanmış, yumuşak saçlarına şekil vermiş ve yıllardır kullandığı parfümünü sıkmıştı.
Telefon titrediğinde ekrana baktı, Kerem aşağıda olduğunu belirten bir mesaj atmıştı. Asef'in mutlulukla dudaklarının kenarı kıvrıldı. Telefonu cebine atıp, anahtar ve cüzdanını alarak evden çıktı.
Sokağa çıktığında kapının önünde bekleyen lüks spor arabayı gördüğünde birkaç büyük adımda arabaya ilerledi, kapıyı açıp arabaya bindiğinde anında kafasını Kerem'e çevirdi.
Kerem'in direksiyonu tuttuğu elinin parmaklarında yarısı bitmiş sigara vardı, siyah bir gömlek giymişti ve altına da siyah pantolon. O da siyah deri kemerini ön plana çıkarmıştı.
"Hoş geldin." dedi Kerem onu süzüp, birbirlerini süzmeleri bittiğinde Asef gülümsedi.
"Hoş buldum." 'hoş' kısmını istemeden bastırdı, karşısındaki çocuk gülümseyerek önüne döndü, boşta kalan elini. İşaret parmağını dümdüz tutup kaşına iki kere istemeden sürdü ve elini indirip direksiyona koydu.
"Nereye gitmek istersin?" diye sordu burnunu çekip motoru çalıştırırken. Asef onun gülüşüne uzun uzun bakıp, araba hareket edince kendine geldi ve yerinde kıpırdandı.
"Bilmem, sen nereyi istersen. Daha rahat edeceksen." neyi kastettiğini Kerem anlamıştı, üst dudağını kemirdi ve kafasını salladı.
"Sürekli gittiğimiz bir bar vardı, oraya gidelim. Yalnız localarında oturacağız."
"Tamam, olur." dedi Asef kafasını sallayarak, isterse sokak kenarına bile çekebilirdi. Yalnız olduktan sonra hiçbir şeyin önemi yoktu.
Yola koyulduklarında arabanın içine sessizlik çökmüştü, Kerem şarkı bile açmıyordu ve sadece ikisinin nefes sesleri duyuluyordu küçük alanda. Kerem çoktan sigarasını atmış, bir yenisini yakmıştı. Asef ondan görüp kendisine bir sigara yaktı.
"Yasef yetişirse o da gelecek yanımıza." dedi Kerem birden, Asef sigarasını içine çekerken kaşlarını çattı.
"Umarım gelmez." diye mırıldandı, Kerem duyduğunda kendisine döndü.
"Neden sevmiyorsun onu?" bunu çok normal bir sesle sormuştu. Asef omuz silkti.
"Sevmem için bir sebep yok."
"Aynı şekilde sevmemen için de." Asef sinirli bakışlarını yan tarafına araba kullanan gömlekli gence yönlendirdi.
"Kerem o yokken bile konusunu neden açıyorsun? Yetmez mi?" Kerem kaşlarını kaldırıp bir önüne bir ona baktı.
"Yetmez mi?" aynı kelimeyi bastırarak, hayretle söyledi.
"Ben Sonat'dan bahsediyor muyum?" dediğinde Kerem sesli sesli güldü, samimi bir gülüşe benzemiyordu.
"Bir." dedi Kerem dudaklarını yalayıp, Asef anlamayarak ona baktı. Sormak için dudaklarını araladı ama aynı saniye araba durmuştu. Kerem büyük bir hışımla el frenini çekip, sigarayı dudaklarının arasına aldı ve arkasını dönüp kapıyı açtı.
"Hadi, geldik." dedi ve kapıyı kapatıp dışarı çıktı.
Asef onun arkasından birkaç saniye baktı ama kapının önünde tişörtünü düzelterek kendini bekleyen Kerem'i daha fazla bekletmemek için dışarı çıktı. Kapıyı kapatıp önden dolandı ve yanına ilerledi. Kerem sigarasını işaret ve baş parmağı ile düz bir şekilde tutup yanakları içine çökene kadar ciğerlerine yoğun bir duman çekti ve ardından sigarayı yere fırlattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FERNWEH
Teen Fiction[TAMAMLANDI] Bölümler kısadır. Bu kitaba başlamak için No:31 kitabında "K-A" bölümlerini okumanız yeterli... "Kerem," dedi ardından herkesin yüzünde gezen gözleri sanki rastgele Asef'in yüzünde kalırmış gibi durdu. "Yakında geliyormuş." Asef öyle...