96- OKUL

18.5K 1.8K 993
                                    

Mağazadan elinde bir dolu poşetle çıkarken mutsuzdu, oysa yeni kıyafetler alacağı için fazlasıyla mutlu bir şekilde girmişti bu lüks mağazaya. Şimdi ise pişmandı.

"Asma yüzünü lütfen." dedi Kerem yanında yürürken, ona ters bir bakış attı.

"Kerem neden sugar daddy gibi benim aldığım kıyafetlerin parasını ödüyorsun?" dediğinde ise Kerem gözlerini devirdi. Cüzdanını arka cebine yerleştirdi.

"Asef, sevgilimsin ve içimden geldi. Ben ödemek istedim."

"Eğer ödeyeceğini bilseydim bin liralık alışveriş yapmazdım Kerem. Bir daha seninle alışverişe cikmayacağım." adımlarını hızlandırdı ve sevgilisini geride bıraktı. Ama tabi Kerem'de onun gibi hızlanıp hemen yanında bitti.

"Para lafı yapma bana yavrum, hadi yürü." dedi ve kimsenin olmadığı için fırsattan istifade kalçasına hafifçe vurdu. Bu hamle Asef'i afallatmıştı.

"Yakında sen bana etek falan alıp fantezilerde yaparsın." sevgilisi iyice kendini aşmıştı.

Kerem sırıtarak elini kalçasına koydu, sanki belinden tutup ilerletirmiş gibi kalçasından tutmuştu. Asef buna itiraz etmedi ama boş otoparkta istemsizce gözlerini gezdirdi. Kimse yoktu.

"Belki ben giyerim sana sürpriz yaparım." şakayla karışık söylediği şeye Asef sırıttı.

"Seni etekle düşünemiyorum."

"Zaten etek falan ne ya, sen önümde çırılçıplak dur ben zaten kendimden geçerim." arabaya yaklaştıklarında elini kalçasından çekti.

"Son zamanlarda giyinik halimi görmedin zaten." bir insan her canı çektiğinde kenara çekip sevgilisini becerir miydi? Kerem yapıyordu.

"Üç yılın birikimi, hâlâ doymuş değilim." arabanın ön tarafından dolanırken mırıldandı.

Asef ona cevap vermeden arka kapıyı açtı ve poşetleri koyup geri kapattı. Ön koltuğun kapısını açıp ilk önce bir bacağını koyup hafifçe oturduktan sonra kafasını içeri soktu ve aynı anda kapıyı kapattı.

"Nereye gidelim?" diye sordu Kerem arabayı çalıştırırken. Asef biraz düşündü ve ardından omuz silkti.

"Bilmiyorum." aslında rahatsız olduğu o kişi olmadığı sürece her yere gidebilirdi.

"Aç mısın?" arabayı park yerinden çıkarırken kendisine bakmadan mırıldandı.

"Hayır."

"O zaman Arda ve Turgay'ın okuluna gidelim. Bugün aynı saatlerde dersleri bitiyor, onları alırız." bu plan Asef'in kafasına yatmıştı, eski okulunu özlediği için istekle kafasını salladı.

"Bak bu olur." dedi yerine kurulurken.

Kerem kafasını sallayıp anayola çıktı ve ardından okula doğru sürmeye başladı. Uzanıp radyodan yabancı bir müzik açtığında Asef gözlerini kapattı. Şu an hiç olmadığı kadar huzurlu hissediyordu.

Gözlerini okula gelinceye kadar hiç açmadı, bazen ise şarkıya eşlik ederek uyumadığını belirtiyordu ve Kerem ile sohbet ediyordu. Kerem'in sesi bile ninni gibi geliyordu artık.

Okulun önüne geldiklerinde bahçeye tanıdık vasıtasıyla girdiler. Uzun süredir gelmedikleri üniversitesinin her köşesine özlem dolu bakışlar atarken bir banka gidip oturdular.

"Turgay ve Arda'ya mesaj attım, on dakikaya çıkarlarmış." dedi Kerem bankta geriye yaslanırken.

Bankın her tarafı yeşillik ve ağaçlar ile kaplıydı ve buradan görünmeleri biraz zor gibiydi. Asef bunu fırsat bilip Kerem'e yaklaştı biraz daha.

FERNWEH Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin