188- SADİST VE MAZOŞİST

19.3K 1.4K 722
                                    

Maraba

+40 yazacaktım ama dayanamazsınız diye yazmadım...

Kerem fermuarını çekerken ağlayan sevgilisine kısa bir bakış attı.

Geldiğinde onunda azgınlığı ile beraber oldukça sert, hatta baya bir sert birliktelikten sonra sevgilisinin canı çok acıdığı için zevk yerini acıya bırakınca ağlamaya başlamıştı.

"Asef, inat etme duş aldırayım sana." dedi kalçası kıpkırmızı olmuş çocuğu süzerken, belini dikleştirince sırtında onun tırnaklarının bıraktığı acı vücuduna akın etti.

"Git yanımdan, senden nefret ediyorum!" dedi yastığa gömülüp. Yüzünü de saklıyordu utandığı için çünkü her zaman zevkten çığlık atardı ama bu sefer öyle istekliydi ki daha önce ağzından hiç duymadığı tahrik edici küfürleri ve sözleri duymuştu.

"Bağırma." dedi Kerem yanına gidip.

Kalçasından sızan, kendine ait beyaz sıvıya kısa bir bakış attı ve çıplak bedene dokunmaya çalıştı ama Asef çarşafı üzerine çekti.

"Bağırırım, git başımdan!" dedi yeniden bağırarak.

Kerem onu yalnız bırakmak istemiyordu ama şimdi yanında durdukça daha çok sinirleneceğini biliyordu. Çıplak baldırana bir öpücük kondurup bedenini kaldırdı.

"İçerideyim ben."

"Siktir git." dedi Asef yine, öyle ağlıyordu ki içi gitmişti.

Kerem derin bir nefes alıp nemli saçlarını düzeltip kapıya ilerledi. Geldiğinde hava aydınlıktı ama şimdi karanlık çökmüştü. Kaç saattir onu siktiğini bile hesaplayamadı.

Kapıyı çekip içeri gittiğinde mutfaktaki kalabalık sesi duydu. Arkadaşlarının geldiğini bile fark etmemişti. Ağrıyan kasıklarına ve sırtına aldırmadan mutfağa girdi.

Erhan masada oturmuş telefonu ile uğraşırken Bulut ve Arda yemek yapıyordu. Turgay ise sigarasını içip yemek yapan sevgilisine laf yetişiyordu. Bugün erkenden gelmiş olmalıydılar.

"Ne ara geldiniz?" dedi Kerem tezgahın üzerinde duran sürahiye ilerlerken.

"İki saat oldu." dedi Bulut, salata hazırlıyordu.

Kerem kafasını sallayıp bardağa su doldurdu ve kafasına dikti.

"Asef'i dövdün mü ne yaptın niye ağlıyor o çocuk?" diye sordu Erhan. Kerem bardağı tezgaha bırakıp ona döndü ve gözünün içine bakıp masaya yürüdü.

"Bebeği daha doğuramadın, kuma alacağım dedim ağladı. Hamilelik psikolojisi." dedi Kerem sırıtarak boş sandalyeye geçerken.

"Bu çocuk niye doğurmuyor? Çocuk içeride emekliye ayrılacak." dedi Turgay gülerek, yaşlandığı yerden ayrılıp masaya geçti.

"Nazlı çünkü babası gibi." Kerem masanın üzerinde duran sigara paketinden bir dal alıp dudaklarının arasına aldı.

"Arda, o öyle olmayacak niye karabiber katıyorsun?" Bulut azarlar bir şekilde konuşunca Arda gözlerini devirdi.

"Of abi tarifi biliyorum karışma Allah'ım yarabbim ya." dedi elindeki malzemeyi karıştırmaya devam ederken.

"Salak." ikisi atışarak yemeği bitirirken masayı hazırlamak için herkes işe koyuldu.

Kerem yorgun olduğu için sadece otururken dakikalar sonra mutfağa giren beyaz tişört, geniş bir eşofman giymiş sevgilisine baktı. Gözleri hâlâ dolu doluydu, dudakları büzülmüştü.

Herkes ona kısa bir bakış atıp çemkirmesinden korktukları için bir şey demezken Asef tıpış tıpış gelip Kerem'in kucağına yerleşti. Öfkeli nefesler alıp veriyordu ve hâlâ ağlıyor gibiydi.

"Biraz geçti mi acısı?" diye sordu Kerem bebeğine bakarken, fısıldaşarak konuşuyorlardı ve diğerleri kendi seslerinden onları duymuyordu. Asef kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Çok acıyor." dedi, sesi titriyordu.

"Acaba yırtıldı mı? Bırakmadın ki bakayım." Kerem sıkıntı ile konuşurken diğer yandan karnını okşuyordu.

"Yırtılmadı, öyle olsa hissederdim." dedi kendi deliğini kastederek. "Çok vurdun sadece."

"Sen istedin ama..."

"Seninde dayak atmaya gönlün varmış." Asef sinirle konuşunca istemsizce güldü. Evet, ciddi anlamda çok fena vurmuştu her yerine. O zevk aldıkça dozunuda kaçırmıştı. Deliğinin yırtılmadığına şükür ediyordu.

"Baksırım ıslak, iğrenç." Asef sızlandı, kendisini temizlemeden oturduğu için saatlerdir içinde yavaş yavaş çıkan dölleri ıslatıyor olmalıydı.

"Yemekten sonra duş alırız." dediğinde Asef kafasını salladı. O sırada Kerem seks sırasında onun söylediği şeyleri düşünüp güldü.

"Götümü parçala, sikini köküne kadar sok dersen böyle olur." dediğinde Asef omzuna bir tane vurup kafasını gömdü boynuna.

"Yapma."

Kerem boynundan ard arda sıkıca öpüp hamile olduğunu düşündüğü bebeğine sıkı sıkı sarıldı.

Gerçekten hamile kalsaydı ne güzel olurdu diye düşünmeden edemedi.

FERNWEH Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin