Asef büyük bir öfke ile kapıyı açıp postallarını bile çıkarmadan içeri girdi ve kapıyı sertçe kapattı. Ses evin içinde yankılandı.
"Noluyor lan? Yavaş!" Bulut'un sesi geldiğinde ona aldırmadan salona yürüdü. O sırada Bulut üzerinde bir tişört, altında ise siyah yırtık pantolonu ile duruyordu. Muhtemelen mekana gidecekti.
"Ne oluyor?" diye sordu Bulut kendisini süzerken, Asef ona aldırmadan odalara doğru yürüdü ve Arda'nın odasının önüne gelip kapıyı bir hışımla açtı.
Gözleri ilk boş yatağa değdi, saliseler içinde ise pencerenin önünde sigara içen Arda'ya. Onun sigara içtiğini daha önce hiç görmediği için ilk afalladı ama ardından daha fazla sinirlendi.
"Abi?" dedi Arda afallayarak, elindeki sigarayı pencere pervazına bırakıp kendisine döndü.
Asef sinirlerine hakim olamayarak iki büyük adımda yanına gidip titreyen ellerini kaldırdı ve tüm gücünü kullanmayarak yanağına bir tokat attı. Ama bu bile Arda için ağır olduğu için kafası hızla sola çevrildi.
"Lan?" Arkadan Bulut'un sesi gelsede ona aldırmadan karşısındaki çocuğun kendisine gelmesine izin vermeden tişörtünün yakasından tuttu.
"Sen," dedi bağırarak, ardından yukarı kattaki kimse duymasın diye büyük bir hışımla pencereyi kapattı. O sırada Arda bir şeyler söylüyordu ama onu dinleyecek bir halde değildi.
Gözü gibi sakındıkları çocuk uyuşturucu kullanıyordu ve günden güne eriyordu. Hem bunu fark etmedikleri için kendilerine kızdı hem de ona öfkelendi.
"Abi," Arda titreyen sesiyle konuştuğunda yakasını daha sıkı tutup onun sözünü gücüyle kesti.
"Uyuşturucu mu kullanıyorsun lan sen?" diye bağırdı bu sefer, gözlerini iri iri açmış karşısında gözleri dolu dolu olan çocuğa baktı. Saniyeler içinde çocuğun gözlerinde büyük bir dehşet ifadesi belirdi.
"Ne uyuşturucusu abi?" dedi gözlerini irileştirip.
"Ben gördüm lan, kullandığını gördüm." dedi bilerek, böyle derse inkar etme çabasına girmez direkt doğruları anlatırdı.
"Abi yemin ederim ben uyuşturucu falan kullanmıyorum, Allah belamı versin ki." dedi hâlâ aynı ifadeyle.
Asef'in kaşları çatıldı, kardeşini yıllardır tanıyordu ve böyle anlarda yalan söylese onu direkt anlardı. Gerek göz kaçırması, gerekse duraksaması ile. Ama bunların hiçbirini yapmadan yanağındaki kızarıklık ile kendisine korkuyla bakıyordu.
"Arkadaşların kullanıyor Arda, sana da verdiler değil mi?" diye sordu bu sefer, az önce söylediği yalan umrunda değildi.
Arda bu sefer duraksadı, bakışlarını kaçıracak gibi oldu.
"Arda!" diye bağırdı yakasından tutup sirkelerken. "Sakın bana yalan söylemeye kalkma, uyuşturucu verdiler mi sana?"
"Asef, sakin ol bırak çocuğun yakasını." dedi Bulut ama onunda sesinden sinirli olduğu anlaşılıyordu.
"Abi, ben ağzıma bile almadım. Onlar kullanıyor evet ama ben çok uyardım kullanmayın diye. Öyle bir ortama girdiklerinde direkt uzaklaşıp eve geliyordum, yanımda içtiklerini bile görmedim. Yani izin vermedim." titrek sesiyle hafif korkuyla konuştu.
"Bu halin ne o zaman? Neden böylesin? Suratın bembeyaz, sürekli kusuyorsun." dedi Asef yakasını bırakıp, Arda dengesini kaybetti ve yatağa dokundu. Ama yine de göz temasını kesmedi.
"Sigara abi, çok fazla içiyorum ve iki hafta önce ancak içime çekmeye başladım. Aç karnına iki paket bitiyorum, midem bulanıyor elim titriyor." diye açıkladı kendini. Asef duraksadı.
"Nereden inanacağım ulan ben sana?" dedi kardeşine öfkeyle. Artık ne yapacağını şaşırmıştı.
"Yemin ederim abi, Erhan'ın üzerine yemin ederim." diye yanıt verdi, sözlerinin samimiyeti gözlerinden bile belli oluyordu.
Asef öfkeli bir soluk alıp elini beline koydu, bedenini yana çevirdiğimde Bulut ile göz göze geldi. Onunda çenesi kasılmıştı ama biraz daha rahatlamış duruyordu.
Asef bakışlarını ondan çekip ensesini kaşıdı, eli hâlâ titriyordu. Kardeşinin iç çekişlerini dinledi bir süre ardından biraz daha sakinleşmiş bir şekilde ona döndü. Ama hâlâ kaşları çatıktı.
"Bir daha o arkadaşların ile görüşmeyeceksin." dedi sertçe, Arda itiraz edecek gibi oldu ama onu bakışları ile susturdu. "İster bana karışamazsınız diye ağla, ister başka bir şey yap. Seni bu odaya kitlerim aylarca dışarı bile bırakmam Arda. O uyuşturucu kullanan, dersten kaçman için seni ikna eden piçlerden uzak duracaksın."
Arda bir şey diyemedi, bu konunun sonradan da gündeme geleceği malumdu. Yatağın üzerinde duran sigara paketine baktı ve eğilip sinirle eline aldı.
"Sigara falan da yok sana, aç karnına iki paket ne lan? İlaç mı bu?"
Arda yine sesini çıkarmadı.
Asef ona sertçe bakıp arkasını döndü yine Bulut ile göz göze geldiğinde Arda ile ilgilenmemesi için kaş göz yaparak kapıyı gösterdi. İkisi kafasını sallayıp dışarı çıktılar ve kapıyı kapattılar.
"Hangi sigaradan içiyormuş?" diye sordu Bulut salona doğru yürürken, alay ve sinir karışımı bir ses tonu vardı.
"Marlboro içiyor bir de." diye mırıldandı Asef kafasını iki yana sallayıp.
Bulut güldüğünde ona aldırmadan balkona çıktı ve sinirle elindeki paketten bir sigara çıkarıp yaktı. Eli hâlâ titriyordu ve şimdi de kardeşine tokat attığı için kendi vicdanı ile savaşacaktı.
Bulut'da gelip bir sigara yaktığında sessizce sigaralarını içmeye devam ettiler.
En azından içleri biraz rahatlamıştı.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FERNWEH
Novela Juvenil[TAMAMLANDI] Bölümler kısadır. Bu kitaba başlamak için No:31 kitabında "K-A" bölümlerini okumanız yeterli... "Kerem," dedi ardından herkesin yüzünde gezen gözleri sanki rastgele Asef'in yüzünde kalırmış gibi durdu. "Yakında geliyormuş." Asef öyle...