133- AYRILIK

16.4K 1.9K 1.9K
                                    

Erhan zile bastığında eve girmek bile istemiyordu aslında, hatta uzun bir süre dışarıda kalıp sinirinin ve üzüntüsünün geçmesini beklemek istiyordu. 

O sırada zil açıldığında kapının ardında Bulut göründü, anında endişeyle kendisine baktığında ufak bir göz temasından sonra içeri girdi. Ayakkabısını çıkarırken onun bakışlarına karşılık vermedi.

İçeri geçerken kapı ardından kapandı, salona girdiğinde ilk başta telefonu ile uğraşan Turgay'ı gördü. Sonra da koltukta oturan Arda'yı, Asef ve Kerem ise mutfaktan el ele çıkmış gelene bakmak için salona girmişti.

Arda bakışlarını çevirip kendisine masum masum baktığında dişlerini sıktı. Onun bu bakışına değil, yıllarca bu bakışla kendisine her şeyi yaptıran çocuğun şimdi sadece sinirlendirmesine öfkelendi.

"Yürü." dedi odayı gösterirken, Arda'da dahil herkes afalladı. Ama Erhan onları umursamadan odaya ilerledi.

"Bir şey yapmasın?" Asef'in sessiz fısıltısını duyduğunda gözlerini sinirle kapatıp açtı.

"Daha o kadar delirmedim," diye bağırdı odaya girerken. "Arda, gel şuraya."

Odanın ortasına doğru sırtını kapıya dondu ve eliyle yüzünü sertçe sıvazladı. Saniyeler sonra onun ayak sesini duydu. Kapının önünde durduğunu anladı.

"Otur." dedi arkasını dönüp, onunla göz teması kurmadan hemen ardındaki kapıyı kapattı. Arda hiçbir şey demeden kafasını salladı ve yatağın üstüne geçip oturdu.

Odanın içinde yine sessizlik savaşı başladı ama en sonunda bu sessizliği bozan Erhan oldu.

"Neden yaptın bunu?" diye sordu, genel bir soruydu.

"Özür dilerim." dedi sadece.

"Seni öpen biriyle neden aylarca gezdin?" Arda kafasını kaldırıp yüzüne baktı.

"Beni öptü ama ben ona karşılık vermedim Erhan, hiçbir zaman vermedim." Erhan sinirle güldü.

"Sarmaş dolaş gezdin ama değil mi? Bilardo oynarken elini tutup sana öğretmesine izin verecek kadar umursamadın bu durumu." Arda afalladı ve birazda olsa panikledi.

Turgay'ın arkadaşlarından bulduğu bazı bilgileri kendisine vermesi ne kadar sinirlendirsede, yine salak durumuna düşmediği için mutluydu.

"Ona arkadaş gözüyle bakıyordum." dedi Arda titreyen sesiyle. Erhan'ın çenesi kasıldı.

"Ama o sana bakmıyordu Arda." sakin konuşmaya çalıştı. Sakince ve düzgünce.

"Seni izinsizce çekip öpen biri var, sana aşık. Sevgilin var," cümleleri toparlayamıyordu. "O sevgilini kandırarak sürekli onunla beraber dışarı çıkıyorsun."

"Sadece ikimiz değil, arkadaş grubu ile geziyorduk. Tek başıma gitmedim."

"Lan ne fark eder? Kolunu omzuna atmasına izin verip, oyun öğretirken elini tutmasına bir şey demiyorsun. Ne fark eder?" sinirle bağırdığında Arda çatık kaşları ile baktı.

"Erhan, seni aldatmışım gibi konuşma."

"Farkı yok."

"Abartma." dedi Arda huysuzca.

"Arda, beni daha çok delirtme."

"İşte sırf bu yüzden söylemedim." Erhan büyük bir sinirle yüzüne baktı.

"Lan delirmeyeyim diye bunu saklayacağına direkt yapmasaydın ya?"

"Onlarla eğleniyordum, kendimi yaşıtlarım gibi hissediyordum." diye yanıt verdiğinde Erhan'ın kaşları havaya kalktı.

"İyi, güzel. Bundan sonra yaşıtların gibi hissedip onlarla takılmaya devam et. Benden bu kadar." dedi kestirip atarken.

"Nasıl?" anlamayarak sorduğunda elini cebine koydu.

"Bırakıyorum seni," dedi gözlerinin içine bakarken.

"Ne?"

"Bundan sonra serbestsin, istediğini yap." dediğinde Arda aralanmış dudakları ile kendisine baktı. Ama sesini çıkarmadı.

Bir süre hiçbir şey söylemedi, ardından "Tamam." dedi sadece.

Erhan kafasını sallayıp gözlerini ondan çekti.

"Beni görmek istemiyorsan abimin evine gidebilirim." Erhan kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Aynı evdeyiz, ev arkadaşıyız. Ev kirasını yine eskisi gibi senin hakkınıda ben veririm. Gerek yok başka yere gitmene." dediğinde Arda itiraz edecek gibi oldu ama sustu.

"Anlaştık mı? Sadece bir süre her yerde karşıma çıkma." dedi Erhan kapıya dönerken.

Arda sesini çıkarmadı ama kabul ettiği belliydi.

Hiçbir şey söylemeden dışarı çıktı. Nasıl olacağını bilmiyordu ama böyle olması gerekiyordu.

Bunu biliyordu.

FERNWEH Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin