"Turgay, mum ışığı olacak mı?"
"Yok o kadar abartmanın lüzumu yok, siz köle olun yeter."
Asef yüzüne tip tip baktı, resmen sevgilisine olan sürprizi yemek değildi kendilerinin köle ve garson olmasıydı.
"Önünde diz çökeyim çenemden tutup kaldır, öyle olmaz." diye ters ters cevap verdiğinde Kerem'e sarılmış olan Turgay büyük bir kahkaha attı.
"Ben diz çökerim." dedi Kerem kahkaha atan arkadaşının yüzüne sırıtarak bakarken. Turgay sesli gülüşünü soldurdu ve Kerem'e döndü.
"Sonra ne yaparsın?" diye sordu sesini kısarak.
Kerem kıvrılan dudakları ile dudaklarına yaklaştığında Asef'in kaşları çatıldı. İkisi birbirine yaklaşırken az bir mesafe kala kendilerini geri çekip büyük alayla gülmeye başladılar.
"Kerem, yanıma gel." dedi Asef huysuzca.
Kerem saniyeler içinde yanına gelmezken kemikli ellerinden tutup hızla kendine çekti. Elini sıkı sıkı tutuyordu, sinirini oradan çıkarmak için.
"Kerem, benim yanıma gel." dedi Turgay elini uzatıp. Dalga geçtiği belliydi.
Kerem bir adım ona gittiğinde Asef dehşetle baktı ama diğer adımı atmadan gülerek geri döndü ve kendisini belinden çekip kıskançlık ile büzülmüş dudaklarına ard arda öpücükler kondurdu. Her öptüğünde 'oh' diyordu.
Asef kendisini zor bela çekti, Turgay'a nispet dolu bir bakış attı ve bir adım geriye çekildi.
"Diz çök aşkım." gözleri arkadaşındaydı ama sözleri kendisine aşk ile bakan adama karşıydı.
Şakayla karışık söylediği şeyle Kerem kafasını 'hay hay' dermiş gibi oynatıp hemen önünde sol dizini yere koyup, sağ ayağını yere sabitledi. Asef afallayarak kafasını eğdi.
"Oooo." dedi Turgay, o sırada Bulut ve Erhan dış kapıdan göründüler.
"Yine ne filmi dönüyor ya?" dedi Bulut sırıtarak. Asef diz çöken adama duygulanarak bakacağı sırada arkadaşları geldiğinde sinsi sinsi gülümsedi.
"Evlenme teklifi ediyor." dedi gülerek, Erhan elindeki iki koliyi kenardaki masaya bırakırken göz ucuyla bakıp sırıttı.
"Kerem kalk bir gören olacak." dedi Bulut dönen filmi umursamadan bar kısmına giderken.
"Kalk aşkım." dedi çenesinden tutup kaldırırken. Kerem avucunun kenarını öptü ve ardından onun yönlendirmesi ile ayağa kalktı.
Kalktığı an toz olmamasına rağmen yere gelen kısmı hafifçe sirkeledi. Ardından yine kendisini çekip boynuna sıkı sıkı bir öpücük kondurdu.
"Arda geldi mi? İçeride mi?" diye sordu Erhan, Kerem son bir kez daha öpüp serbest bıraktı kendisini.
"Yok, gelmedi. Onun dersleri ne kadar yoğun öyle ya." dedi Turgay sevgilisinin yanına geçerken.
"Çocuk kilo verdi resmen." Erhan sandalyeden birini çekip keyifsiz keyifsiz oturdu.
O sırada Ayaz herkesin aksine yüzünde büyük bir gülümseme ile içeri girdi. Bir örgü kazak giymişti ve boynundaki dövmeleri çok iyi belli ediyordu.
"Merhaba." dedi direkt bar kısmına yönelirken. O sırada Kerem ile ufak bir bakışmaları Asef'in dikkatini çekti. Çünkü Ayaz kafasını hafifçe eğdi ve ilerlemeye devam etti.
"Ayaz, hemen bardakları silip yerine yerleştirir misin?" dedi Bulut işine odaklanmışken. Bu barmenlik ciddi anlamda ona yaramıştı.
"Yerleştiririm." dedi Ayaz eline bir bez alırken. Turgay tip tip baktı ama bir şey demedi ve Erhan'ın yanına geçti.
Gözleri bar kısmında bulunan sevgilisi ve Ayaz'ın üzerindeyken Erhan'ın hemen yanına oturdu. Sarıldığında Erhan bir tepki vermedi.
Asef bakışlarını Kerem'e çevirip boynuna bir öpücük kondurdu. Yetmeyince dudaklarını da sıkı sıkı öptü ve geri çekildi. Kerem gülümseyerek baktı.
"Asef, şimdi sevgiliyiz değil mi?" Asef yapmacık bir şekilde gülümsedi.
"Hayır." dedi ve kendini geri çekip masada oturan arkadaşlarının yanına ilerledi.
Kerem'in arkasından saydırdığını biliyordu, sırıtarak masada duran küllük ile oynamaya başladı.
Daha çok delirtecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FERNWEH
Novela Juvenil[TAMAMLANDI] Bölümler kısadır. Bu kitaba başlamak için No:31 kitabında "K-A" bölümlerini okumanız yeterli... "Kerem," dedi ardından herkesin yüzünde gezen gözleri sanki rastgele Asef'in yüzünde kalırmış gibi durdu. "Yakında geliyormuş." Asef öyle...
