154- ÇİLEK

17.8K 1.9K 2.8K
                                    

🍓

"Alo, Erhan neredesin? Bir dolu müşteri geldi yetişemiyor elamanlar. Kayboldun ortalıktan."

"Kerem, ben birkaç saate geleceğim önemli bir işim çıktı. İdare edin beni." dedi büyük adımlar atarken.

"Sıkıntı mı var?" Kerem tedirgince sordu. "Geleyim mi?"

"Yok yok, sıkıntı yok. Şimdi kapatıyorum." dediğinde karşı taraftan onay dolu bir mırıltı geldi, anında telefonu kapatıp cebine koydu.

Apartmanın kapısının önüne geldiğinde anahtarla kapıyı açtı ve vakit kaybetmeden kapıyı açıp apartmana girdi.

Oğuz'u ve kırılan kalbini düşünmekten hiçbir iş yapamıyordu. Normalde bir bardak bile kırmazken bugün dikkatsizliğinden dolayı tam üç kere hazırlanan içki bardağını devirmişti.

Akşamı bekleyecek hali kalmamıştı. Göğsüne oturan ağırlığı hafifletmezse, ortada yığılıp kalacaktı.

Merdivenleri tırmanıp kendi oturduğu evi geçti ve bir üst kata çıktı. Onun kapısının önüne geldiğinde ise zile birkaç kere bastı. Elini ensesine koyup soluk alışverişlerini düzene sokmak için derin bir nefes aldı, o sırada kapı açıldı.

İlhan adlı çocuk kendisini gördüğünde afalladı, umursamadı.

"Oğuz evde mi?" diye sordu direkt. İlhan birkaç saniye duraksadı, ardından kafasını salladı.

"İçeride, ders çalışıyor."

Erhan bakışlarını ondan çekip ayakkabısını çıkardı ve geçmek için izin istedi. İlhan kapının önünden ayrıldığında direkt içeri girdi. Ezbere bildiği dairede salona girdiğinde televizyon izleyen Demir'e kısa bir bakış attı. O da afallamış gibiydi.

"Hoş geldin..." diye mırıldandı, Erhan sadece kafasını oynatıp odaların olduğu kısıma yöneldi.

Eskiden Asef'in olan odanın kapısını kapalı gördüğünde onun önüne gidip kapıyı açtı direkt. Öyle bir hışımla içeri girmişti ki çalışma masasındaki çocuk korkuyla kafasını kaldırdı.

Önünde bir dolu kitap vardı ve bir gözlük takmıştı. Üzerinde hiçbir şey yoktu, altında ise gri bir eşofman vardı. Sandalyesini geriye itti.

"Erhan?" dedi ayağa kalkıp, Erhan onu süzmeyi bırakıp kapıyı kapattı ve iki büyük adımda yanına gitti.

Belinden tutup kendisine çekti ve günlerdir tadı ve kokusu için delirdiği dudaklara dudaklarını bastırdı. Anında burnuna dolan çilek kokusu ile gözlerini kapattı.

Baskısını biraz azalttı, çocuk hâlâ hareket etmiyordu. En sonunda dudaklarını tamamen çekti.

Karşısındaki çocuk gözlerini kırpıştırarak kendisine bakıyordu. Dudakları aralık olduğu için çilek kokusu yüzüne vuruyordu.

"Rüyamda on saniye daha fazla öpüyordun." diye mırıldandı Oğuz kendine geldiğinde. Erhan ona gülümseyerek baktı ve bir daha yapıştı dudağına.

Bu sefer alt dudağını emip çilek tadını alırken, daha çok çekti kendine. Kumral genç karşılık verdiğinde şekerli tat daha çok akın etti diline.

Oğuz kendisini yönlendirirken ona uyum sağladı, susuz kalmış gibi dudaklarını emerken geriye üç adım atıp kumralın baskısı ile yatağa oturduğunda saniyeler sonra genç kucağına oturdu.

Oğuz kucağına yerleşip inler gibi dudaklarını öperken çıplak tenini okşamaya başladı. Nefes nefese kaldığında dudaklarını ayırdı ve göğüs kafesine ıslak dudaklarını bastırdı. Kalbi çok hızlı atıyordu.

Göğüslerine indiğinde tek göğüs ucunda piercing olduğunu görünce kaşları çatıldı.

"Buraya bile mi?" diye sordu göğüs ucunu öperken. Oğuz güldü.

"Başka yerlerde de var." Erhan bir anda kafasını kaldırıp baktı, Oğuz gayet ciddi duruyordu ve dudaklarında sinsi bir gülümseme vardı.

"Yaptım deme?" kaşını kaldırıp konuştuğunda Oğuz omuz silkti.

"Yaptım, hem de bir sene önce. Çok güzel oldu." acayip ciddi durduyordu. "Bakmak ister misin?"

"Yapan kişi baktı mı?" dediği şeye aldırmadan aklına takılan ilk soruyu sordu. Oğuz kucağında biraz geriye gitti.

"Yok, kör bir dövmeci buldum ona yaptırdım." ciddi ciddi konuştuğunda Erhan afalladı.

"Harbiden mi?"

"Erhan," dedi gülerek ve ardından dudaklarına sıkı bir öpücük kondurdu. "Saçmalama güzelim."

"Hangi dövmeci o?" diye sorduğunda Oğuz sırıttı.

"Dövmemi yaptıktan sonra onu çekip vurdum, yaşamıyor. Öldü."

Erhan kendisi ile dalga geçen çocuğa birkaç saniye baktı ve ardından bir daha öptü çilek tadı gelen dudaklarından. Geri çekilecekken canı çok istediği için alt dudağını bir kez daha emip kendini geri çekti.

"Bir daha evde böyle çıplak dolaşma." dedi ardından, öpüşmeden sonra aklına takılan her şeyi tek tek söylemeye odaklanmıştı.

"Ders çalışırken sıcak basıyor." dedi işaret parmağı ile gözlüğünü düzeltip.

Tam o sırada kapı birden açıldığında ikiside istifini bozmadı. Kapıda duran Demir afallayarak kapının kolunu bırakmadan öylece durdu.

Bakışma uzarken Erhan 'hayırdır' anlamında göz kırptı. Çocuk o an kendine geldi.

"Sen sinirli gelince Oğuz'a bir şey yapacaksın sanmıştım." duraksayarak konuştu, yaşadığı şok konuşmasına vurmuştu.

"Ona bir şey yapmam." dedi Erhan tekdüze bir sesle.

"Geçen tokat atmıştın." dediğinde kucağındaki çocuk sırıttı. 

"Tamam kardeşim, sorun yok çık sen." dedi Oğuz en sonunda. Demir kısa bir bakış attı ve ardından kafasını sallayıp dışarı çıktı. Kapıyı örttü.

Erhan boş boş kapıya baktı ve ardından kendine dönen gencin çenesinden tutup yanağını sıkıca öptü, diğer yanağınıda öptüğüne Oğuz hâlâ sırıtıyordu.

"Özür dilerim." dedi yanağını okşarken.

Oğuz hiç umursamadan tek yanağını öptü ve sırıtarak geri çekildi.

"Ben bir yere daha vurmuştum, orayı da öpeyim mi?" Erhan ilk başta anlayamadı, anladığında ise afalladı.

Sesini çıkarmazken Oğuz kucağından kalktı, eli havada kalırken onu izliyordu. Önünde diz çöken çocuk bir kez daha gülüp ardından erkekliğine eğildiğinde avuç içini yatağa bastırdı.

Oğuz'un dudakları pantolonun üzerinden aletini bulduğunda alt dudağını yaladı. Kumaşın üzerinden belli olan aletinin her köşesini öptüğünde Erhan derin bir nefes aldı ve daha fazlası olmasın diye çocuğun çenesinden tutup kaldırdı.

"İşe gitmem lazım." dedi boğuk bir sesle, çocuğu yeniden kucağına çekti. "Biraz daha öpeyim hemen çıkacağım."

Etkilendiği ses tonundan ve muhtemelen bakışlarında bile belli oluyordu.

"Tamam." dedi Oğuz tam aletinin üzerine otururken.

Erhan derin bir nefes alıp çilek tadını yeniden almak için dudaklarına yapıştı. Yarım saat boyunca dudaklarını öpeceği ve emeceği malumdu.

FERNWEH Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin