2. gün...
Tatil...
Mükemmel bir tatildi.
Kerem akşamdan beri yüzüne bakmıyordu, kendisini zorla sakinleştirmişti ama bu seferde yabancı gibi davranıyordu.
Ne tatildi ama?
Dışarıdan kuş cıvıltıları gelirken içeride, sıcak karavanda uzanmak cehennem gibiydi ama Kerem kendisi nereye giderse tersini yapıyordu. İyice Tom ve Jerry'e dönmüşlerdi.
Kerem hayvanı üzerinde yaptığı deney sadece sinirlerine hakim olabileceğini kanıtlamıştı ama deneyde ufak bir arıza çıkmıştı, trip atabileceğini hiç düşünmemişti.
Kerem'in kendisi için yılların kaşarını pavyondan çıkarıp, pezevenklerin elinden almışcasına imalı imalı laflar söylemesi, biriyle konuşsa bile kıskanması zoruna gitmeye başlamıştı.
Anlıyordu, kıskançlığı bile isteye yapmıyordu ama ufacık bile güvenmiyorsa bu ilişki nasıl karanlıktan aydınlığa çıkacaktı ki?
Tabi Kerem karanlıktan çıkmak istemiyorsa, o ayrıydı.
Derin bir nefes alıp yataktan kalktı, kabul etmese de onu özlemişti, bir de şehirden uzakta bu yerde iyice memleketinden ayrı düşmüş gurbetçi gibi hissediyordu. Tatil dediği şey kendisine zehir olmuştu.
Çıplak üzeri ile karavandan çıktı, Kerem bir bezden yapılmış sandalyeye oturmuş sigara içiyordu. Onunda üstü çıplaktı, altında ise bir eşofman vardı.
Kerem kendisinin kapıdan çıktığını anladı ama hiç istifini bozmadan sigarasını içmeye devam etti. Zaten dönüp baksa bir yerleri eksilecekti.
Asef o tarafa doğru biraz yaklaştı, dünkü umursamazlığı ona bulaşmıştı resmen. Göz ucuyla bile bakmıyordu. Birkaç saniye düşündü ve Kerem'in dudaklarına götürdüğü sigarayı bir çırpıda çekip aldı.
Geri almasın diye anında dudaklarının arasına koyduğunda Kerem göz ucuyla bile bakmadan elini geri indirdi, şimdi dümdüz önüne bakıyordu.
"Taklitçi mi oldun şimdide?" diye sordu gözlerini kısıp sigaradan bir duman çekerken.
Cevap yok.
"Normalde olsa umursamam ama kalk hadi bir yürüyüş yapalım canım sıkıldı."
Sessizlik.
"Güzel, dur böyle." dedi sinirle, ne derse desin kendisine bakmıyordu.
Sigarayı ayağının dibine fırlatıp sinirle ezdi. Kerem'in kemikli elleri sandalyenin kolundan sarkıyordu. Oraya kilitlendi ama ardından omuz silkip arkasını döndü ve karavana yöneldi.
Karavanın kapısını açıp içeriden çıkardığı tişörtünü alıp giyindi ve yanına sigara ve çakmağını alarak dışarı çıktı. Kerem hâlâ aynı şekilde oturuyordu.
"Ben yürüyüşe çıkıyorum." dedi, en azından haber vermek istemişti. Aslında söyleme amacı biraz daha farklıydı. Belki bu ıssız yerde gezmesine izin vermeyip kendiside gelirdi.
Yine tepki vermemişti.
Umarım beni ayılar yer, diye düşünüp arkasını döndü ve yürümeye başladı.
Nereye gittiğini bilmeden dümdüz yürüdü, biraz hava almak kendine gelmesini sağlayabilirdi.
Kaybolacağını bilmeden öfkesinin geçmesini umarak yürümeye devam etti.
***
Evet olamazsa olmazımız ormanda kaybolmayıda araya sıkıştırdığıma göre yılların wattpadcisi olarak kitabımda bir klişeye daha yer verdim.
Ha bu arada bakın zaten dolar falan yükseliyor, AKP hükümeti istifa etmiyor sinirliyim, bir de kitaba sinir oldum.
Bebek gibi yapıyorum, ama hayııır.
Tanrı Asef oluyor, ben yapamam.
Normal oluyor, Kerem bu sefer ı ıhh diyor.
Kitapta cidden ne yapacağımı şaşırdım işin içinden çıkamıyorum, Kerem'in yaşadıklarını düşündükçe intihardan başka çare bulamazken şimdi bir umut ışığı arıyorum, yavaşça ama siz sinir oluyorsunuz.
Kerem ve Asef eskisi gibi değil, Kerem zaten no:31in son bölümlerinde de eskisi gibi değildi üzerine bir olgunluk çökmüştü. Oraya gidip onlarca şey yaşadı, sonra Türkiye'ye geldi bunlara şahit oldu. Hastalıklı kıskançlığını, şiddete eğilimli olmasını haklı bulmuyorum ama işte sıkıntıları var aga napim yav.
Asef'in ise çok çabuk manipüle olduğunu gösterdim zaten kitabın başlarında, bir replik önce içine girmek istiyorum derken diğer replikte içime gir diye inliyordu. Aslında çok ince ince işliyordum kendime göre ama yine olmuyür.
İsteğiniz artık bu sikimsonik triplerden uzak, güzel bir ilişki ise yazarım, ama sonra demeyin lan daha geçen gün bunlar birbirlerini dövüyordu ne çabuk canım cicim oldular diye.
İstemeden yorumlara bakınca etkileniyorum, elimde olmuyor. Kitap aklımda tam kurgulanmış olsa etkilenmeye izin vermeden yazarım ama işte sanki onların bir gününü izleyip, düşünüp yazıyorum gibi. Sanki Asef ve Kerem gerçek gibi geliyor yani, bende tanıdığım arkadaşlarımın hikayesini size aktarıyorum.
Neyse, eğer böyle giderse 100e kapatırım herhalde bu defteri. Çünkü hepimiz delirdik....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FERNWEH
Teen Fiction[TAMAMLANDI] Bölümler kısadır. Bu kitaba başlamak için No:31 kitabında "K-A" bölümlerini okumanız yeterli... "Kerem," dedi ardından herkesin yüzünde gezen gözleri sanki rastgele Asef'in yüzünde kalırmış gibi durdu. "Yakında geliyormuş." Asef öyle...