63- AKLIMI KAÇIRDIM

24.6K 2.3K 1.5K
                                    

Maraba gençler

Normalde bölümü akşama yazmayı düşünüyordum, yeni kitap yayınlayacaktım ama

Normalde bölümü akşama yazmayı düşünüyordum, yeni kitap yayınlayacaktım ama

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Böyle bir yorum gelince işimi gücümü bıraktım bölüm yazdım... Bu bölümü yatalak babaanne ithaf ediyorum, ellerinden öperim✨

Bölüm şarkısı: Yatsın yanıma (hayır babanneden esinlenmedim)- Gülden.

***

Canı yanıyordu...

Fiziksel bir acı değildi bu, ruhu sancıyordu.

O gittikten sonra çektiği kabir azabını, o geldikten sonra da çekmeye başlamıştı. Hem de en acı şekilde.

Zaman her şeyi halledemezdi, bunu biliyordu. Her gece uyumadan önce hayal kurardı, imkansızdı ama Kerem bir gün geri dönseydi ne yapardı diye. Belki de uyumadan önce sadece onu düşündüğü için o kabusları hayatına giriş yapmıştı.

Düşünüyordu, kendisine sevgi seli getirmeyeceğini biliyordu. Ama orada kendini toparlayıp daha sağlam bir şekilde karşısına çıkacağını düşünüyordu. Belki daha güçlü belki de ilk gördüğü hâlindeki gibi. Ama böyle döneceğini hiç düşünmemişti.

Hayallerinde bile geri döndüğünde onunla beraber olamazken, sarılmayı bile düşünmezken birden bire yeniden bir araya gelmişlerdi. Ama nasıl bir araya gelmek... 

Üç yılın acısı çıkmıştı, özlemle harmanlanmış sevgi ile değil. Kin ve öfkeyle.

Parmaklarının arasındaki sigarayı dudaklarına yaklaştırdı, derin bir soluk çektiğinde kağıdın tutuşma sesi odanın içine doldu. Kapalı gözlerini açmayı düşünmüyordu, hayal kurmak istiyordu.

Bu sabahın hiç yaşanmadığını, resmini tamamladıktan sonra Kerem ile eve gelip sarılarak uyuduğunu... Böyle küçük hayaller bile artık imkansızlığa kavuşmuştu.

Kendisi kalbinde o' varken başkasıyla yatmıştı, o ise kalbinde kendisi' varken kin ve öfkeye bulaşmıştı.

Toparlayamıyordu, onun için her şeyden vazgeçmeye hazırdı. Kendinden bile vazgeçmişti ama Kerem affetmekten bile acizdi.

Düşüncelerini bölen ses, yine bir zil sesiydi. Onun geldiğini biliyordu, biliyordu çünkü bu saatte kimse kapısını çalmazdı.

Zil bir daha çaldığında sakince sigarasını içmeye devam etti. Kapı dövüldü, yerinden kıpırdamadı.

"Asef..." onun güçsüz çıkan sesi kapının ardından geldiğinde gözlerini ağır ağır açtı. Normalde olsa bağırır çağırırdı ama ona bile gücü yoktu.

FERNWEH Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin