113- KISKANÇLIK TANRISI

18.1K 1.9K 575
                                    

"Bulut," dedi Asef tezgaha avuç içini yaslayıp sızlayan beli yüzünden hafifçe öne bükülürken. "İçeri geçip biraz uzanacağım, çok yoruldum."

"Tamam tamam git." dedi Bulut bir içki hazırlarken. Bu bar olayı en çok ona yaramıştı, o kadar yakışıyordu ki barmen olarak doğmuştu sanki. Ve çok hızlıydı.

Asef 'patrondan izin aldığında hızla arkaya yürüdü, gürültüden uzaklaşıp personel odasına girdiğinde derin bir nefes aldı. Hava kararmak üzereydi ve sırf Bulut yorulmasın diye sabahtan beri mekanda çalışıyordu. Kerem'in mekanı olmasına rağmen Bulut daha fazla özen gösteriyordu neredeyse.

Kerem'in içerideki ısıtıcıları aşırı açmasından dolayı orman yangınının içine düşmüş gibi hissederken düğmelerini iliklemediği krem rengi gömleğini çıkardı ve sadece beyaz kısa kollu tişörtü ile kaldı.

Gömleği kenara koydu ve esneyerek koltuğa boylu boyunca uzandı. Sağ bacağını hafifçe kendine çekerken sıcaktan uyuyamadığı için tişörtünü biraz açtı. Hafif karın kasları ortaya çıkarken pantolonunu da çıkarmak istedi ama kendisini zor tuttu.

Gözlerini kapattı, daha bir dakika bile geçmemişti eski sevgilisinin sesini duydu. Birileriyle konuşuyordu, ses gittikçe yaklaştı.

"İçeride koliler var, onları alıp dışarı çıkarın. Biri başında dursun küçük bir kamyonet gelip yükleyecek." kapının açılma sesini duydu, saniyeler sonra ise sertçe kapanma sesi.

"Kerem abi ya!" diye acıyla bağırdı elamanlardan biri. Asef bağırtıya rağmen sakince gözlerini açtı.

Kerem kapıyı kemikli eliyle sıkı sıkı tutmuş, irileştirmiş gözleri ile kendisine sinirle bakıyordu. Üzerini süzdü, daha fazla sinirlendi.

"Bekleyin orada." dedi Kerem kapıyı bırakırken.

Onlar bir şey mırıldanırken başucuna geldi, Asef hiç umursamadan gözlerini kapatmak istedi ama bu mümkün değildi tabi.

"Kalk hadi, içeri geç orada uyu."

"Kerem rahat bırak beni." gözlerini kapatıp yana çevirirken.

"İşimiz var burada, başlatma rahatına." Asef ofladı.

"O zaman görün işinizi, çocukların hepsi heteroseksüel. Bana bakmazlar merak etme." tabi Kerem'in ikna olacağını düşünmüyordu. "Hem bakarlarsa baksınlar, sana ne?"

"Abi, hadi kamyonet geldi." kapı bir kez vuruldu.

"Bekleyin."

Asef saniyeler sonra bacaklarında hissettiği elle irkildi, belinden tutup uyku pozisyonundan ayrılınca ofladı. Kerem bacaklarından tutup kendi beline sararken, kollarını bile kendi kendisine boynuna sardı. Asef artık itiraz etmenin bir anlamı olmayacağı için kollarını sıklaştırdı ve saniyeler sonra vücudu havalandı.

Kerem kucağına alıp sıkıca tuttuğunda bacaklarınıda daha sıkı doladı. Çatık kaşları ile omzuna dişlerini geçirdi. Çok acıtmadan ısırdı.  Ve karşılığında kalçasına yediği ufak şaplak ile daha fazla sinirlendi.

"Geçin içeri, alın kolileri." dedi Kerem kapıdan içeri girmeden önce. Onlar kapıyı açtığı an kendisi kapattı, küçük deponun ışığını açtı.

"Bundan sonra gelme ya mekana, işlerime engel oluyorsun." dedi kucağından indirmek yerine biraz ilerlerken. Asef o kadar yorgundu ki inmek için çabalamadı bile.

"Sana ne? İster gelirim ister gelmem." uykusu kaçmıştı ama rahatı yerindeydi. Kerem biraz daha ilerleyip koltuğa oturduğunda hâlâ onun kucağındaydı.

"Burası benim mekanım." Asef omuz silkti.

"Bana ne?"

"Öpeyim mi bir kere?" Asef kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Ayrıldık biz." dedi oturduğu yere iyice yayılırken. Yani Kerem'in kucağına.

Kerem bir şey diyecekken kapı birden açıldı, anında belini daha çok kendine çekerken gelen kişinin Turgay olduğunu görüp rahatladı. Turgay bir şey almak için gelmiş olacak ki ilk etrafına bakındı ama ardından bakışları birleşti.

"Barıştınız mı lan?" ikiside kafasını olumsuz anlamda salladı. Turgay şaşırmadı.

"İyi," dedi kenardan üç tane temiz bez alırken. Ardından aklına bir şey gelmiş olacak ki aniden sırıttı ve Kerem'e döndü.

"Kerem, seninki gelmiş."

"Burada mı?" dedi Kerem.

"Ben buradayım zaten?" dedi Asef çatık kaşları ile bir kucağında oturan bedene, bir de kapıdaki arkadaşına dönüp bakarken.

"Yok canım, ben yeni enişteden bahsediyorum." Turgay nispet dolu bakışlarını atıp sırıttı, ardından Bulut'un seslenmesi ile elindeki bezleri kaldırıp hızla odadan çıktı.

Asef ateş saçan gözlerini Kerem'e yönelttiğinde onun aşırı umursamazca oturduğunu gördü.

"Seninki kim?" dedi biraz kendini geri çekerken. Kerem birkaç saniye suratına baktı.

"Sana ne?" dedi ve hızla burnuna bir öpücük kondurdu. Asef'in bir şey demesine izin vermeden kucağından indirip koltuğa oturturken hızla ayağa kalktı.

Kerem üzerini düzeltip dışarı çıktı ve kapıyı kapattı. Asef hâlâ şok ile suratına bakıyordu.

FERNWEH Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin