11- SEN BENİ ÖLSEN UNUTAMAZSIN

22.2K 2.2K 1K
                                    

Bölüm şarkısı: Sen Beni Unutamazsın- Emre Aydın

"Kerem," titreyen sesi havaalanında yankılanıyordu.

Yanından geçip giden kişiler bulanıklaşırken sadece onun sırtını izliyordu, gözlerini kırpıştırdığında engel olamadığı yaşlar göz pınarlarından süzülüp yanaklarına aktı.

Seslendiği adam saniyeler sonra arkasını döndü, dudaklarında samimi bir gülümseme vardı. Son gördüğü halinden çok farklıydı, soğuk ve acı dolu bakmıyordu.

Eski günlerdeki gibi bakıyordu.

Adımlarını ona yönelttiğinde bulutların üzerindeymiş gibi hissediyordu. Ona yanına varıp, özgür olmak istiyordu.

Cennet diye adlandırdığı bu cehennemden kurtulmak istiyordu.

Yanına gidip yüzünü inceledi sevdiği adamın, bugüne kadar değerini bilmediği ama kaybedeceği zaman dünyaları başına yıkan gözlerine.

"Sarılabilir miyim?" diye sordu titreyen sesine engel olamayarak. Kerem hiçbir şey demedi, sadece yüzünü inceliyordu.

Ondan bir ses çıkmayacağını anladığında onun vücudunu sarmak için deli olduğu kollarını hafifçe kaldırdı, sevdiğine sarılmadan önce gözlerini kapattı. İçinden sürekli 'ne olur bu sefer sarılayım' diye dua ediyordu, rüyada olduğunun bilincindeydi.

Ona satılacağı sırada kollarına bir ağırlık çöktü, bu öyle bir ağırlıktı ki canını yakıyordu. Dişlerini sıktı acıyla, boğazından acı dolu bir inilti yükseldi. Biri kollarını kırıyor gibiydi.

"Asef.." Sonat'ın sesini duyduğunda kaslarını çattı, yüzünü buruşturarak kafasını yana çevirdi. Ellerini yumruk yaptı.

"Asef, uyan sevgilim." Sonat'ın sesi şimdi korku dolu çıkıyordu. Dürtüldüğünde gözlerini açtı. Nefes nefese kalmıştı. Soluk alışverişleri kulağına doluyordu.

"Sakin ol, kabustu." dedi Sonat saçlarını okşarken. Asef sakinleşmek için gözlerini kapattı.

Uzun süredir bu rüyayı görmüyordu, çenesi titredi. Ağlayacaktı ama ağlamak istemiyordu.

Sonat'ın eli şimdi yüzünde dolanıyordu, yanağını okşadığında tüm yanağına yayılan ıslaklık ile ağladığını fark etti.

"Geçti, geçti." diye mırıldandı, o an fark etmişti. Onunda sesi uykulu çıkıyordu.

"Sarılsana bana." dedi Asef, sesini kendisi bile zor duyuyordu.

Sonat derin bir nefes aldı, hangi rüyayı gördüğünü bu iki kelimeden anlamıştı. Hiç düşünmeden yatakta biraz kaydı ve Asef'in beline sardı kolunu. Sıkı sıkı sardı vücudunu.

"Sakin ol." dedi sadece, düşünceli bir şekilde. Aylar olmuştu uykusundan böyle uyanmayalı, şimdi sanki o günlere geri dönmüş gibilerdi.

"Özür dilerim." dedi Asef onun göğsüne sokulurken. Sadece ondan özür diliyordu, kimseden değil.

"Düşünme beni şimdi," dedi Sonat, saçlarını okşadı, duraksadı ama bir şey diyemedi.

Önceden olsa 'unutacaksın, bitecek' diye fısıldardı ama şimdi onu diyemiyordu, tüm söyledikleri Kerem'in gelişi ile ters tepmişti.

Asef onun tekrar etmediği kelimeler yüzünden daha da suçlu hissedip boynuna daha çok gömüldü. O her unutacaksın dediğinde unutamayacağım diyordu, ağlıyordu ama şimdi ikiside bir şey diyemiyordu.

Çünkü ikisi de bunun sebebini biliyordu.

"Senin yanındayım sevgilim." dediğinde yine bir şey demedi Asef, diyemedi.

Onun bu acizliğini sadece Sonat görüyordu, sabah olduğunda ise kabusların sebebi olan o kişiyi unutmak yerine, gece olan bu olayı unutuyorlardı.

Asef onun tişörtünü avuçlarının içine alıp sıktı. Gözlerini sıkı sıkı kapattı, aslında uyumak istemiyordu. Kabuslarının geri döndüğünü fark etmemişti, sadece kabuslara sebep olan o adamın geldiğini biliyordu. Kerem, geri dönmüştü.

Kabusları da geri dönmüştü.

***

Gençler şimdi 'yazar karakterin götünü kurtarmak için drama sahneleri yazıyor eğw eğw' diyenler olur, onlar için şöyle bir açıklama yapayım.

Asef'in birinci kitaptaki tavırlarını biliyorsunuz, Erhan bile en büyük sırrını ilk ona söylemişti. Çünkü Asef kötü biri değil, en azından bu konularda. İlişki konusunda ise berbat biri. Hem de çok berbat.

Asef'i iyi göstermek için yazmadım bu bölümü, öyle olsaydı iki ayda sevgili yaptı diyerek tüm sövgüleri hak etmesini sağlamazdım. Burada sorun bu kadar acı çekmesine rağmen o narsist kişiliğinden vazgeçmemesi, her gün ona sarılamadı diye kâbus görürken kendisine bunu yediremeyip sevgili yapması. Ama işte çocuk öyle aa kerem kimdi ya diyerek hayatına devam etmedi. Keşke öyle devam etseydi, kalbinde hâlâ onun acısı varken başkasıyla olmasaydı.

Neyse, arkadaşlar kanalıma hoş geldiniz bu kitapta Asef'in içindeki nasist kişiliği yok edeceğiz.

Ha bu arada beğenmeyen olursa okumaz biter ❤️ kötü niyetle söylemiyorum sadece kendinize işkence etmeyin.

Siz okumasanızda ben yazıp çıkarım, ben maaşımı alırım arkadaşlar olan size olur. Sınava ben girmeyeceğim adhahhdhsh neyse şaka bir yana harbiden kitabı çok sevdim, ne kadar sürer bilmiyorum ama okuyan iki üç kişi bile olsa yazmaya devam edeceğim. Güzel sahneler var çünkü.

Asef ve Kerem barışmasın diyenler, öyle bir şey yok. Bu kitap onlar için yazıldı. Ama şöyle diyebilirsiniz 'böyle hastalıklı bir şekilde, acılarını içine gömerek yeniden sevgili olmasınlar' ha bak bu olur, bunu düzeltmeye çalışıyorum artık ne kadar olursa. Onun dışında karakterlere sövebilirsiniz sıkıntı yok...

Öptüm hepinizi...

FERNWEH Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin