Bu bölüm Yasef var, midesi bulanan geçsin...
Ayaz mekandan çıktıktan sonra akşama doğru gideceği mekana daha erkenden gitmek zorunda kalmıştı.
Kerem'in sinirli halinin ne kadar kötü olduğunu bildiği için bir tokatla yırttığı için kendini şanslı hissediyordu.
Fransa'da kendisine dokunmaya çalışan adamı bıçaklayıp, ölmesine sebep olduktan sonra onu ilk defa bu kadar sinirli görmüştü. Mesajlaşırken sinirini anlayamadığı için de olabilir.
İçtiği uyuşturucu etkisini gösterirken mekanda olan olayları unutmuştu bile. Kulağındaki siyah küpe ile oynayarak Yasef'in kaldığı mekana ilerledi. O kadar parası olmasına rağmen saçma sapan bir mekanda uyuyup kalktığını öğrendiğinde onun tamamen çöktüğünü anlamıştı. Normalde olsa asla böyle bir yerde kalmazdı.
Büyük kapıdan içeri girmeden önce yoğun, basslı müzik sesi kulaklarını neredeyse sağır edecekti. Umursamadan elini deri ceketinden içeri soktu ve aralık duran kapıdan içeri girdi. Girdiği gibi Yasef'i gördü.
Üzeri çıplaktı ve kasları oldukça belli oluyordu. Saçlarını eskisi gibi arkaya taramamış, serbest bırakmıştı. Altında bir kot pantolon vardı. İçkisini içerken gözlerini kapatmış, ayaklarını sehpaya koymuş öylece sakince oturuyordu.
"Komşuuuuu!" diye bağırdı Ayaz gülerek. Sesi sonlara doğru yüksek çıktığı için müzikten kendisini duyabilmişti.
Yasef gözlerini aniden açtı, ilk başta çatık kaşları ile bakarken daha sonra gözleri şaşkınlıkla aralandı. Dudaklarında hafif bir gülümseme oluştu ama içten içe korktuğunu biliyordu.
"Hu hu," dedi bir anda ayaklanarak. Deli dolu görünüyordu. Kenarda duran müzik aletinin sesini baya bir kıstı ve kendisine döndü. Dudaklarında bir gülümseme ile kaşını hafifçe kaldırdı. "Oğlun geldi mi?"
"Geldi." dedi Ayaz kollarını açarak. Yasef kendisine bir adım attı.
"Ne getirdi?" diye sordu merakla. Neden geldiğini merak ediyordu.
"Kin ve öfke."
"Kime kime?" dediğinde Ayaz ona yaklaştı.
"Sadece arkadaşına ihanet edene." yüz yüze geldiklerinde Yasef kaşlarını kaldırdı.
"Bunun için mi geldin? Senin kin ve öfken umrumda değil." rest çeker gibi konuştuğunda Ayaz daha çok güldü.
"Zaten benim değil, Kerem abinin..." onun adını duyduğu anda yüzü düştü, gözleri garip bakıyordu.
"O mu getirtti seni?" Ayaz kafasını salladı.
"Senin Victor'a kendisinin nerede olduğunu söyleyeceğini öğrendi." Yasef panikledi.
"Kimden öğrenmiş?" diye sordu bir adım daha atarak. Hem pişman duruyordu hem de planı suya düştüğü için gergin.
"Ayaz'dan." dediğinde Yasef birkaç saniye düşündü.
"Senden yani? Victor'un yanında ne işin vardı lan senin?" diye sordu anlamayarak. Ayaz daha fazla güldü.
"Kerem abi senin kadar salak mı?" Yasef afalladı ama ardından gücenmiş gibi baktı.
"Kırıldım."
Ayaz göz ucuyla erkekliğini gösterdi, Yasef'in gözleri oraya kaydı.
"Bak bakalım sikimde mi?" karşısındaki adam birkaç saniye duraksadı, ardından sırıttı.
"Hâlâ bana aşık mısın lan sen?"
"Yani şöyle böyle." dedi elini deri ceketinin cebinden çekmeden, sağa sola sallarken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FERNWEH
Teen Fiction[TAMAMLANDI] Bölümler kısadır. Bu kitaba başlamak için No:31 kitabında "K-A" bölümlerini okumanız yeterli... "Kerem," dedi ardından herkesin yüzünde gezen gözleri sanki rastgele Asef'in yüzünde kalırmış gibi durdu. "Yakında geliyormuş." Asef öyle...