Asef yerinden rahatsızca kıpırdanıp telefon ile uğraşan sevgilisine baktı. Muhtemelen grupta sohbet ediyordu çünkü cebinden sürekli bildirim geliyordu.
"Erhan kavga etmiş Arda'nın arkadaşıyla." diye mırıldandı ekranda parmaklarını gezdirirken. Ardından ekrana bakarken çenesini kaşıdı.
"Bu sefer haklı galiba..." diye mırıldandı Asef sadece, cevapsız kalmasın diye konuşmuş gibiydi.
"Yani, kısmen. Ama biri Arda'ya sarılıyor diye çocuğu tehdit etmesi pek hoş değil." söylediklerinin aksine kıs kıs gülüyordu. Asef gözlerini ona dikti.
"Bu alt kattakiler hep psikopat galiba." dediğinde Kerem kızmak yerine daha fazla güldü ve telefonu bırakıp kenara koydu.
Yasef ile o garip konuşmayı yaptığından beri içinde gereksiz bir huzursuzluk vardı. Aslında kendi kendine kuruntu yaptığını biliyordu. Kerem'e anlatmak istiyordu ama eğer kendi kendine yaptığı bir kuruntuysa çocuk katil olurdu, hissettikleri tamamen doğruysa... Düşünmek bile istemiyordu.
Ama içi rahat etmediği için fark ettirmeden ağzını aramak için oturuşunu düzeltti.
"Baya özlemişler bizi." dedi Asef sevgilisine bakarken. Kerem gözlerini manzaradan çevirmeden kafasını salladı.
"Evet, alıştılar ya birden ev sessiz olunca yabancılık çektiler muhtemelen."
"Yasef özellikle," dedi bulduğu boş arayı görünce yapıştırdı direkt. "Geçen gün bana yazdı, yine sinirlerimi bozdu geri zekalı. Baya özlediğini hissettim, utanmasa fotoğrafımı isteyecekti."
Son söylediği sözden sonra sevgilisinin tepkisini merakla ve biraz korkuyla izledi. Kerem kaşlarını kaldırıp kendisine döndü, dudaklarında hafif bir gülümseme vardı.
"Yasef özlediği için senin fotoğrafını isteyecek?" sorma tarzı bile ürkütücüydü. Asef anında meraklı bakışlarını düzeltti ve normal olmaya çalıştı.
"Mesela yani, düşün o derece özlemiş diyorum." düzeltmeye çalıştı.
"Yasef'in kafası farklı çalışıyor, isteyebilir." dedi Kerem önüne dönerken. "Ama sen yine de atma, yani benden başkasına fotoğraf atma."
Kerem iki saniye düşünüp yeniden kendisine döndü.
"Hatta Instagram hesabını kapatalım, kimseye atma." evet bu normal tarzda, daha doğrusu Kerem'e göre olan normal bir kıskançlıktı.
"Resimlerimi hikaye atıyorum, talip oluyorlar. Hayatta kapatmam." diye cevap verdi, sevgilisinin bir şey demesine izin vermeden ayağa kalkıp yanına yürüdü ve kollarından tutup yana koydu. Kucağına oturduğunda Kerem yüzünü izliyordu.
"Asef çok güzelsin." dedi kucağına yerleşirken, Asef'in dudakları kıvrıldı.
"Teşekkür ederim." dedi kollarını boynuna dolayıp. Kerem anında belinden tutup kendisine çekti.
"Seni bir yerde saklamak istiyorum, benden başka kimse görmesin diye." yanağından öptü, öyle sıcak öptü ki Asef anında mayıştı.
"Ben seni saklıyorum odada, güzel oluyor aslında." şakayla karışık mırıldandığında sevgilisi güldü ve dudaklarına uzandı.
Dudaklarını dudaklarına bastırdığında saniyeler sonra öpüşmeye başladılar. Kuş cıvıltılarına bir de ıslak öpücük sesleri eklenmişti o an. Kerem sanki bir şekeri yiyormuş gibi ufak mırıltılar çıkarıyordu.
Nefes nefese kaldıklarında dudaklarını ayırdı Asef, sanki az önce öpüşmemişler gibi bu sefer etrafına bakınmaya başladı, sanki geldiği yeri günler sonra ilk defa inceleme fırsatı bulmuştu.
"Sen benimsin öyle değil mi?" Kerem'in aşk dolu sesi geldiğinde istemsizce ona döndü. Gözlerinde ağır bir duygu vardı, çok güzel bakıyordu. Söylediği şey hastalıklı gibi gelse de kendisine göre farklı anlamı olmalıydı.
"Evet, sadece senin." diye cevap verdi Asef, sırf kucağında oturduğu adamın gözlerindeki parıltıya şahit olmak için.
"Aşığım sana, çok aşığım ulan." Kerem'in ifadesi hâlâ değişmemişti. Asef'in içi titredi, bu nasıl bir sevgiydi böyle?
"Benim aşkımın yanında seninkinin hiçbir şey olduğuna kalıbımı basarım."
Kerem güldü, belinden tutup sıkıca sarıldı. Asef ona ayak uydurdu ve boynuna kafasını gömüp gözlerini kapattı.
Çok fena aşıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FERNWEH
Teen Fiction[TAMAMLANDI] Bölümler kısadır. Bu kitaba başlamak için No:31 kitabında "K-A" bölümlerini okumanız yeterli... "Kerem," dedi ardından herkesin yüzünde gezen gözleri sanki rastgele Asef'in yüzünde kalırmış gibi durdu. "Yakında geliyormuş." Asef öyle...