98- YASEF'İN SESİ

17.4K 1.8K 564
                                    

Kalçasında gezen eller pantolonunu aşıp içeri kavuşmak için can atsada ortamın müsait olmamasından dolayı sadece etrafında geziniyor, okşadığını bile çok belli etmiyordu.

Salonda Kerem'in kucağına oturmuştu ve onun öpmelerinin tadını çıkarmak istiyordu. Tabi buna bir şey engel oluyordu. Yasef.

Evde sadece Turgay, Arda ve Yasef vardı. Arda dersini yapmak için odasına girmişken Turgay en köşedeki koltukta telefonu ile oynuyordu. Yasef ise mutfaktaydı. Kapısı açıktı ve kendilerini dinlediğini biliyordu.

"Kalçanı oynat bebeğim." dedi Kerem boynunu öperken, Asef derin bir nefes alıp dediğini yaptı ve aletinin üzerinde kalçasını ileri geri yaparak yavaşça oynattı.

Kerem hafifçe inleyip kendisini daha çok bastırdı. İnleme sesini sadece kendisi duysa bile yine de utanmıştı. Aslında bu sevişmeleri ev dolu olsa bile yapıyorlardı ama şimdi gereksiz yere utanıyordu.

"Seni çok seviyorum." diye mırıldandı kalçasını okşayan beden.

"Ben de seni çok seviyorum."

Tam o sırada içeri giren bedenle istemsizce sevgilisine daha çok yapıştı. Göz ucuyla Yasef'e baktığında yüz ifadesi aşırı düzdü. Oldukları tarafa bakmıyordu ama yine de geçip karşı koltuğa oturdu.

Kerem onu gördüğünde boynuna bir öpücük daha bırakıp okşamalarını ve ellemelerini sonlandırıp belinden tutup kendine çekti. Sıkı sıkı sarıldı, Asef gözlerini kapattı ve kafasını boynuna gömdü.

"Yasef, şu aralar Bursa'ya gidecek misin?" diye sordu Kerem, sesi normal geliyordu.

"Gideceğim ama yakınlarda değil yavrum." onun ses tonu ise biraz garipti. Umursamadı.

"Anladım." dedi Kerem boynuna bir öpücük kondururken.

"Hani yenge getirecektin Yasef? Şu eve dişi girmeyeli uzun zaman oldu." Turgay telefonla oynadığı yerde keyifle konuştu. Yasef'in gülme sesini duydu.

"İşleri var biraz, Piyano çalıyor ve ders veriyor. Onu bekliyorum." diye cevap verdi.

"Ooo bir ressam, bir müzikçi... her şeyimiz tamamlandı." dedi Turgay.

"Öyle, öyle." Yasef'in cevabından sonra gözlerini açıp Kerem'in boynuna bir öpücük daha kondurup vücudundan ayrıldı.

Kerem hiç itiraz etmeden izin veririken kalktığı anda uzun zamandır oturduğu için vücudu titredi, bacakları üşüdü. Umursamadan kendini yana bıraktı ama sevgilisinin kolunu bırakmadı.

Parmaklarını birleştirip sıkıca tuttu ve sırtını koltuğun yaslanma yerine koydu. Bacaklarını kendine çektiğinde karşı tarafında olduğu için mecburen baktığı bedenin kafasını eğmiş, telefon ile uğraştığını fark etti.

Saniyeler sonra telefonuna bir mesaj geldiğinde irkildi, yanda duran telefonunun ekranını açıp baktı.

Beklediği isim yerine Bulut'un adını görünce rahatladı.

Bulut: Yavrum sen evde misin?

Asef: Evdeyim noldu?

Bulut: Allah aşkına bir çay koy ben geliyorum.

Bulut: Acayip canım istedi.

Asef: Sen o kadar çay içmezdin ne oldu?

Bulut: Aşerdim galiba bilmiyorum, Turgay'a yap diyecektim ama o tadını kötü yapıyor. Senin elin değse güzel olur

Bulut: Hadi bebeğim

Asef: Tamam tamam.

"Ben bir çay koyayım." dedi ayağa kalkarken, Kerem'in bileğini öpüp elini bıraktı.

"Noldu aniden?" diye sordu sevgilisi Asef mutfağa ilerlemeye başladı.

"Bulut geliyormuş, canı istemiş." mutfağa geçerken seslendi.

Mutfağa geçip çaydanlığın altına suyu doldurdu ve ocağa koydu. Çay böyle kaynayınca daha güzel oluyordu belki tadında hiçbir değişiklik olmazdı ama güzel geliyordu kendisine.

Gözleri yanan ateşe dalmışken bir süre sonra arkasını döndü, tam o sırada Yasef içeri girmişti. Kendisine bakmadan masaya ilerledi ve masanın üzerinde duran sigarayı aldı.

Pencere kenarına geçip sırtını yaslarken sigarasını yaktı, Asef gözlerini ondan çekti ve derin bir nefes alıp mutfaktan dışarı çıkmak için yürüdü. Onun yanından geçip gidecekken mırıltısını duydu.

"Seni seviyorum." gözleri irileşip yan tarafına baktığında Yasef'in kendisine bakmadan sigara içtiğini gördü. Sanki o konuşmamış gibi davranıyordu.

"Çok seviyorum." dedi ardından, gözleri saniyelik olarak gözlerine temas etti.

Hafifçe gülümsedi ama bu sefer keyiften uzak bir gülümseme gibiydi. Asef sinirle yüzüne bakıp içeri ilerledi.

Orospu çocuğu.

FERNWEH Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin