FERNWEH

117- SIRADAN BİR GÜN

All The Things She Said

En sevdiği şarkılardan birini dinlerken caddede yürürken mekanın önüne geldiğinde müziğin sesini kısmadı bile.

İçeri girdiğinde dümdüz bar kısmında duran Bulut'un yanına ilerleyecekken perdesi çekili olan pencerenin yanındaki masada eski sevgilisini görünce kaşlarını çattı. Daha doğrusu eski sevgilisi Kerem ve onunla gülerek sohbet eden Kayra'yı gördüğünde.

Onlara aldırmadan yürümek için bir adım atacaktı ki artık dayanamayarak onlara doğru ilerledi. Kayra kendisinin geldiğini fark etti ama Kerem'in hâlâ arkası dönüktü.

Masaya birkaç adım kala kulaklığını çıkardı. Elini Kerem'in ensesine koyduğunda elinin altındaki beden baya bir irkildi, muhtemelen yabancı biri sanmıştı. Kendisini görünce birazda olsa sakinleşti.

"Sevgilimi alabilir miyim?" dedi gülümsemeye çalışarak, diğer yandan Kerem'in ensesine tırnaklarını geçiriyordu.

"Tabi, o da tam senden bahsediyordu." dedi çocuk hafifçe gülümseyip, üzgün gibiydi ama kendisini saklıyordu sanki.

Asef afalladı ama yine de kendisine aşık çocukla kaç gündür oturup konuştuğu için siniri geçmedi. Kerem'i biraz daha zorlayınca ayağa bir anda kalktı.

"Hoşçakal." dedi Asef ve elini enseden çekti. Anında elinden tuttuğunda Kerem'in onunla vedalaştığını duydu ama umursamadı. Çekiştirerek yürümeye başladı.

"Bulut, şu meşhur içkinden ayarlasana bana." diye bağırdı fazla kalabalık olmayan mekanda. Sonuçta Kerem'in çiftliğiydi.

Kerem arkasından tıpış tıpış gelirken elini bırakmadı ve bar kısmına girdi. Bulut siyah tişörtünün omuz kısmına mavi bir bez atmıştı.

"Tamamdır." dedi önünde dönen manzarayı umursamadan.

Asef elini tuttuğu bedeni yanına çektiğinde elinde bardaklar ile Erhan bar kısmından içeri girdi. Gözleri parmakları birleşmiş ellerine kaydı.

"Barıştınız mı?" diye sordu bardakları kenara bırakırken.

"Hayır." dedi Asef, Erhan şaşırmadı.

"Çocuğa ayıp oldu." dedi Kerem, Asef gözlerini devirdi.

"Sus be."

"Kerem abi," yaşı küçük elemanlardan biri içeri girdi. Onunda bakışları ellere kaymıştı, tabi onun bakma amacı farklıydı. Bugüne kadar gay bir çift görmemişti muhtemelen. Belki de homofobikti. Sırf para için çalışıyordu.

"Söyle abim." dedi Kerem baş parmağı ile elini okşarken.

"Arkadaki kolileri hallettik." dediğinde Kerem kafasını salladı.

"Aferin, şimdi takılın kafanıza göre. Mekan çok yoğun değil, arada bir gelip kontrol edin sadece."

"Tamam abi." dedi hızla kafasını sallayıp geri dönerken.

"Bulut," dedi Kerem çocuk gittikten sonra.

"Efendim?"

"Asef çok güzel değil mi ya?" diye sordu, Asef'in dudakları kıvrılacakken burnunu çekip yeniden kaşlarını çattı.

"Allah sevdiğine bağışlasın." dedi Erhan

"Yani bana..." dedi Turgay birden içeri girerken. Espiri yaptığı belliydi. Daha sonra Asef ile göz göze gelince kulağını tutup tahtaya vurdu. "Aman ya da Allah korusun."

"Şerefsiz." dedi Asef, ardından yanındaki bedene döndü. Öyle güzel duruyordu ki dayanamayıp çenesinden tuttup dudaklarına dudaklarını bastırdı. Kerem afallamadı bile, anında karşılık verdi. Bir elini beline koyup okşarken önüne geçti.

"Aaa Kerem abi ve abim barıştı mı?" Arda'nın sesini duyduğunda dudaklarını çekmedi. Dilleride devreye girmişti.

"Hayır." diye yanıt verdi Erhan.

"Nasıl?" dedi kardeşi şok ile. Bir tek o şaşırıyordu zaten.

Nefes nefese kalınca dudaklarını Kerem'den çekti, tenleri yumuşakça ayrılırken bu sefer ıslak dudaklar yüzünün her köşesini öpmeye başladı.

"Kerem müşteri geldi aşkım." dedi Asef dudağının kenarını öpen adama. Kerem sıkı sıkı öpüp geri çekildi ve arkasını döndü.

Boynunda ve kolunda değişik bir dövmesi olan, sağ kulağına siyah bir küpe takmış olan yeşil gözlü yirmi beş yaşlarındaki genç masalara gitmek yerine yanlarına ilerlerken kaşları çatıldı.

"Ooo Ayaz hoş geldin." dedi Kerem, uzakta olduğu için elini uzatma zahmetine girmedi. Bu yüzden Asef çok mu tanıdıktı az mı tahmin edemiyordu.

"Hoş buldum." dedi hafif kaslı kollarıyla tezgaha yaslanıp, bar taburesine otururken.

"Kaç gündür gelmesini beklediğimiz eleman, Ayaz." dedi Kerem daha çok Bulut'a tanıtarak.

"O da Bulut mu?" dedi Ayaz sırıtarak, Turgay anında kaşlarını çattı.

"Evet, Bulut ben." Bulut yaptığı içkiyi kenara koyarken ilk sevgilisine sonra da kendisine gülümseyerek bakan çocuğa kısa bir bakış atıp cevap verdi.

"Yolumu dört gözle bekliyormuşsun."

"Gözünü si-" Turgay çocuğa kitlenmiş bakarken lafını Erhan böldü.

"Evet, çok yoğun olunca tüm yük ona kalıyordu o yüzden." dedi Turgay'ı ensesinden tutarken.

"Sıkıntı yok, geldim artık." dedi bakışlarını Bulut'dan çekip. Ardından Asef'e döndü.

"Asef, değil mi? Kerem'in sevgilisi?" Asef gülümsedi.

"Eski sevgilisi." dediğinde yanındaki beden bıkkın bir nefes aldı.

"Anladım." dedi Kerem'e bakıp. Muhtemelen yanındaki beden çocuğa 'deli o, aldırma' bakışları atıyordu.

Ortamdaki gerginliği umursamadan kocasının iş yerine gelmiş gelin edasıyla onca işin arasında arkaya gidip uyumak için kendine güzel bir yer aradı.

***

Yasef'in eski halinin olduğu zamanları özledim sanki... Keşke oçluk yapmasaydı...