"Asef, Kerem ile kıyafetlerinizi makinadan çıkar bizim çamaşırımız var." diye bağırdı Bulut içeriden.
"Tamam, kahvaltıdan sonra çıkarırım." dedi Asef bir zeytini ağzına koyup çiğnerken.
"Yok, ben hallederim yavrum." dedi Kerem çayından bir yudum alırken. Asef gülümseyip kafasını hafifçe eğdi.
"Bana kıyamıyor musun?" dediğinde Kerem seslice gülüp ona yaklaştı. Dudaklarını birleştirdi.
İkisi kısa bir öpüşmeye durduğunda Erhan daha gözlerini ayırmaya fırsat bulmadan dudaklarını ayırdılar. Kerem onun ağzından aldığı zeytin çekirdeğini avucunun içine çıkardığında masaya kahvaltılık bırakan Turgay şok oldu.
"Sihir mi yaptın az önce?" dedi, alay ediyor gibi değildi. Kerem ve Asef sırıttı.
"Evet." Kerem büyülü bir ses tonuyla konuştu. "Sana da yapayım mı?"
"Kerem, abartma aşkım." dedi Asef sevgilisini çenesinden tutup kendisine çevirirken. Ardından gülümseyip bir kez daha dudaklarına bir öpücük kondurdu ve geri çekildi.
Turgay onlara aldırmadan dolaptan birkaç şey daha çıkarıp masaya koydu ve ardından çaylarıda doldurup masaya oturdu. Aç olmasına rağmen Bulut gelene kadar kahvaltıya başlamadı.
Erhan bir kolunu sandalyenin yaslanma yerine koyarken diğeriyle çatalını tutup peynire batırdı. Çatalı ağzına götürürken içeri giren Bulut'u izledi. Sevgilisine sinirli sinirli bakıyordu.
"Aşkım, gel kucağıma otur istersen." dedi Turgay onu memnun etmek istermiş gibi.
"İstemem Turgay, keşke bu ilgini dün gecede gösterseydin." Bulut boş sandalyeye otururken yüzünü hafifçe buruşturunca olan durumu anladı.
"Deme öyle işte." Turgay'ın sesi harbiden üzgün çıkıyordu. Bulut ona kısaca baktı, gerçekten üzgün olduğunu görünce derin bir nefes aldı.
"Aşkım tamam, şaka yapıyorum. Hadi kahvaltını yap bebeğim."
"Önce sen başla." Turgay yine ilgili ilgili konuştuğunda Erhan gülmeden edemedi, hem sikiyordu hem de üzülüyordu.
"Pardon ama siz neye gülüyorsunuz Erhan Bey?" Asef laf sokar gibi konuştuğunda ona dönüp baktı.
"Kahvaltı masasında kavga etmeyelim Asef." iki gündür sürekli böyle atışıyorlardı, sinir olmuyordu ama laf etmeden duramıyordu. Karşısındaki çocuk sırıttı.
"Edelim? Ne olacak?"
"Asef, aç ağzını." dedi Kerem sırf atışmaları son bulsun diye reçele bandığı ekmeği sevgilisine uzatırken. Asef gözlerini ayırmadan ağzını araladı ve ekmeği ağzına aldı. Kerem elini çekmeden parmak ucunu yaladı.
"Günaydın." Arda'nın sesi geldiğinde onlardan bakışlarını çekip mutfağa giren çocuğa baktı.
İki gündür biraz daha iyi gibi duruyordu, en azından yemek yiyordu. Gözleri birleştiğinde kısa bir bakış atıp yeniden önüne döndü ve çatalını bırakıp çayından bir yudum aldı. Arda ise boş yere, yani yanına oturdu.
Erhan hiç istifini bozmadan oturturken yanındaki beden kahvaltısına başladı.
Bir anda ortama yayılan çilek kokusu ile çayını tam içecekken durdu. Çatık kaşları ile etrafa bakarken hemen yanında Bulut'un çilek reçelini ekmeğe dolu dolu sürdüğünü gördü.
Yutkundu, onunla üç gündür konuşmuyordu. Denk bile gelmiyorlardı.
Elindeki bardağı bıraktı ve çilek reçeline uzandı. Reçeli kaldırıp istemsizce koklarken aklına onun dudakları geldi.
"Erhan, noldu? Eşkimiş mi?" diye sordu Bulut tam elindeki ekmeği yiyecekken durdu. Erhan kafasını olumsuz anlamda salladı.
"Yok, çok güzel kokuyor." dedi ve reçeli kenara bıraktı.
Çatalını reçele batırdı ve içinden büyük bir çilek alıp ağzına götürdü. Çiğnerken geriye yaslandı, tüm iştahı kaçmıştı.
"Bulut, çayını doldurayım mı?" dedi Turgay.
"Doldur bakayım."
Erhan çayını eline alıp ayağa kalktı, masadaki gözler kendisine döndüğünde sandalyesini geriye itti. İştahı kaçmıştı.
"Afiyet olsun." dedi sadece ve kimseye bakmadan balkona yürüdü.
Balkona geçtiği an soğuğa aldırmadan sandalyeye oturdu ve derin bir nefes aldı.
Son mesajlaşmalarından beridir içi öyle garipti ki, her aklına geldiğinde kendini suçluyor ve onu üzdüğü için kendi kendine kızıyordu. Sadece biraz kafası karışıktı ve bu karışıklık ona patlamıştı.
"Offf..." dedi gözlerini kapatırken.
Bir anda tüm rutini değişmiş, duygularını bile kontrol edemez hâle gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FERNWEH
Teen Fiction[TAMAMLANDI] Bölümler kısadır. Bu kitaba başlamak için No:31 kitabında "K-A" bölümlerini okumanız yeterli... "Kerem," dedi ardından herkesin yüzünde gezen gözleri sanki rastgele Asef'in yüzünde kalırmış gibi durdu. "Yakında geliyormuş." Asef öyle...