57- FİLM GECESİ

24.6K 2.3K 1.4K
                                    

Asef tekli koltukta uzun bacaklarını yayıp yayvan bir şekilde otururken diğerleri koltuklara yavaş yavaş yayılmıştı.

Erhan ve Arda bir koltuğun köşesine geçip sarmaş dolaş otururken diğer tarafta Bulut ve Turgay aynı şekilde oturuyordu. Daha doğrusu rollerin tersine döndüğünün bir kanıtı olarak Bulut kendisine hiç bakmayan sevgilisine sırnaşıyor, öpüp kokuyordu.

Tam o sırada Kerem mutfaktan çıktı, gözlerini ona doğrulttuğunda esmer çocuğun ifadesiz bir suratla elinde tuttuğu bira ile salona ilerlediğini gördü. Üzerinde siyah tişört altında ise gri bir eşofman vardı. Herkes rahat giyinirken kendi üzerinde ise krem renginde bir pantolon, üstünde ise beyaz salaş gömlek vardı.

Atölyeden geldiği direkt geldiği için üzerini değiştirmeye fırsat bulamamıştı. Kerem'in valizine dalıp bir şeyler almak istesede kendisini durdurup çok rahatsız olmayan kıyafetlere mecbur kaldı.

Kerem ile saniyenin yarışı kadar kısa bir bakışmanın ardından ikiside bakışlarını çekti. Dümdüz önüne baksada onun diğer koltuğa yayıldığını gördü. Ve tam yanında Yasef duruyordu.

"Abi sen tekli koltukta rahat edemezsin, koltuğa geçsene." dedi Arda kendisini sarmalayan kollara aldırmadan imalı imalı konuştu.

"Yok, iyi böyle." Asef yerinde rahatsızca kıpırdandı, uzun boyuyla tekli koltukta asla rahat edemiyordu.

Kerem'e kısa bir bakış attı, onun içkisini yudumlarken üçüncü saniyede duraklatılmış filme, daha doğrusu karanlık ekrana ifadesizce baktığını gördü. Gözleri ayırdığı bacaklarına kaydı, tam kucağına oturmalık duruyordu. Yutkundu ve yine çevirdi bakışlarını.

"Asef görüş alanımı kapatıyorsun, siktir olup koltuğa geçer misin?" dedi bu sefer Turgay, o imalı konuşmamıştı. Bariz göremiyordu.

"Biraz Kerem'e yaklaşayım, sende bu araya gel." Yasef konuşunca Turgay'a cevap vermek için açtığı ağızını geri kapadı. Karşısındaki oğlan yine gülüyordu ve kendisini deli etmek için böyle dediği aşikârdı.

Dediği gibi Kerem'e yaklaştığında dayanamayıp ayağa kalktı, bu çocukla ne zaman karşı karşıya kalsa ergen Asef koşa koşa ortama katılıyor, nefes nefese gözler ile Kerem'i arayıp onun beline yapışıyordu.

Tam kendisine otuz iki diş sırıtan Yasef'e sinirli sinirli bakarak ikisinin arasına oturacağı sırada Kerem elinin tersiyle belinden kenara itti, göz göze geldiklerinde diğer yanını gösterdi. O kısımda sırtı L koltuğun köşesine geliyordu ve etrafına kimse yoktu.

"Şuraya geç." dedi alttan alttan düz bir ifadeyle bakarken.

Asef birkaç saniye gözlerine baktı ama ardından sinirle oraya oturdu. Bacaklarını kendine çektiğinde Kerem yavaşça kendisine kaydı, afallayarak ona baktı. Yasef'den uzaklaşıp kendi yanına geçtiği sırada kalbinin ritmi değişti, gürültüsünü duyuyor olabilirdi.

İstemsizce gülümsedi, daha sonra ise Yasef'e dönüp Hürrem gülüşü attığında karşısındaki çocuk bozulmak yerine daha fazla gülmüştü.

Ona aldırmadan tam dibine girmiş çocuğa kısa bir bakış attı, bacakları birbirine değiyordu. Kolları ise zaten hareket ettikçe birbirine çarpıyordu. Aşırı güzel bir konumda duruyorlardı.

"Filmi başlatıyorum." dedi Arda hafifçe boğazını temizleyip.

Işıklar kapalı olduğu için film başladığı anda odanın içi beyaz ışıkla doldu, aşırı gürültülü ses irkilmesine sebep oldu ama dakikalar sonra alışmıştı.

Film başlayalı beş dakika olmuştu, herkes dikkatle filmi izliyordu ama kendisi bir türlü odaklanamadı. Yanındaki içki içen beden kafasını karıştırıyor, sanki dünyanın en güzel filmi benim, beni izle diyerek kendisine baktırıyordu.

FERNWEH Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin