Kaçtığı ve korktuğu şeyin en sonunda başına geleceğini biliyordu. Ne kadar kaçarsa kaçsın, hayatından bir anda silemezdi. Kendisi için silmek aşırı kolaydı ama hayatındaki çoğu kişi onunla içli dışlıyken en sonunda karşılaşacaklardı.
O günden beri ilk karşılaşmaları ise elbette ki arkadaşlarının eviydi.
Artık kaçmanın daha fazla göze batacağını düşünerek eve gelmişti. Ama o kadar rahatsız hissediyordu ki, daha önce hiç bu kadar tetikte beklediğini hatırlamıyordu.
"Kerem bugün benim evimde kalalım, özledim evimi." dedi Asef mırıldanarak. Kerem balkondan dışarıyı izlerken omzunun üstünden kendisine baktı.
"Olur yavrum." dedi kafasını sallayıp, yeniden önüne döndü. Asef sigarasını söndürdüğü sırada Arda kendisine içeriden seslendi.
"Geliyorum yavrum!" dedi ve arkasını döndü. Arkasını döndüğü an çarpıştığı beden ile irkildi, Yasef yüz hizzasına geliyordu ve tenleri birbirine değmişti.
Yasef sanki elektrik çarpmış gibi anında aralarında mesafe bıraktı, kaşları çatılmıştı. Sersemleşmiş ve sinirlenmiş görünüyordu.
"Yasef," arkadan Kerem'in sesini duyduğunda ikisi kendine geldi, Asef mide bulantısını bastırmaya çalıştı. "Önüne bakmıyor musun amına koyayım? Çocuk düşecekti."
Sinirlenmişti, düşecek kadar sert değmemişlerdi birbirlerine. Zaten bu bahaneye inanmadı, Asef anında kenarı çekildi önündeki geniş beyaz gömlekli oğlan gözlerinin içine bakmadan içeri girdi.
"Ne bileyim birden arkasını döneceğini." diye mırıldandı Yasef kafasını iki yana sallayıp, umursamaz görünmeye çalışırken sigara paketine uzandı. Kerem onun yüzüne baktığı için fark etmemişti ama Asef titreyen ellerini fark etti.
Asef daha fazla ikili arasındaki o saydam gerginliğe duygusal yönden dayanamayacağını anlayıp arkasını döndü ve aceleyle mutfağa girdi. Mutfaktan çıkmadan önce balkona kaçamak bir bakış attığında Yasef ve Kerem'in düzgün bir şekilde konuştuğunu görüp biraz rahatladı.
"Küçük Osman gibi ne kapının ardından bakıyorsun?" Turgay'ın sesini duyunca irkildi. Dakikalar içinde bu kadar korku onun sinirini bozdu.
"Niye her yerden çıkıyorsunuz be?" diye çemkirdi sinirle. Turgay şaşkınlıkla baktı.
"Hoşt lan köpek." bütün sinirini Turgay'dan çıkarmak için uzun bacağını kaldırıp ona ani kararla tekme atmak istedi ama Turgay Sanki hazırda bekliyormuş gibi anında tuttu.
"Nah vurursun." dedi Turgay gülerek. Asef tek ayağıyla seke seke ayakta durmaya çalışırken öfkeyle bakmaya devam etti.
"Bırak lan bacağımı, Bulut!" diye bağırdı cümlenin sonunda, Turgay daha çok kendine çekti.
"Kavgaya babasını çağırıyor, Kerem!" o da isim bağırınca istemsizce gülümsedi. Turgay o kadar saf geliyordu ki gözüne onunla iletişimde olmak kendisini mutlu etmişti.
"Noluyor ya, iki kitap okutmadınız " Bulut esneyerek elindeki kitapla araya geldiğinde ikisinin haline bakıp güldü. Turgay bacağını sıkı sıkı tutmuştu, Asef ise yakasına yapışmıştı. Devirmek için uğraşıyordu.
"Turgay, hadi bırak annem kardeşini." Kerem içeri gayet normal bir şekilde geldi. Bakışları anlık olarak birbirlerine temas eden yere kaydı ama ifadesinin değişmesine izin vermeden yeniden yüzüne baktı.
"Artistlik yapıyor."
"Aaa buna cesaret güncellemesi gelmiş, sen kimsin be adam?" dedi Asef ensesinden tutup. Düşmemek için kendini daha da sağlama aldı.
O sırada gözü Kerem'in arkasından gelen bedene takıldı. Yasef'in gözleri bacaklarına kaydı, kaşları olabildiğince çatıldı. Galiba bu onu ilk defa bu derece sinirli görüşüydü.
Gülümsemesi anında solarken önüne döndü, onu görünce keyfi kaçıyordu.
"Tamam, bırak köle." dedi Asef keyfinin kaçtığını hissettirmemek için.
Kerem yavaşça gelip elini bacağına koyduğunda Turgay gülerek kendisinden ayrıldı.
"Hayatımda bir kere Asef ile boğuştum, masaj yapar gibi dayak atıyor." dedi Turgay, ona gülümsedi.
"Kıyamıyorum ondan." cümlesini tamamlayamadan Kerem kendisini belinden çekip boynundan sıkıca öptü.
"Hadi içeri geçelim, film falan bakalım." dedi Kerem, biraz hep beraber oturmak istiyor olmalıydı. Asef anında kafasını salladı.
Arkadaki gergin bedene bakmamaya özen gösterip Kerem ile beraber salona yürüdü. Geçip otururken diğerleride gelmişti.
Yasef hemen karşı koltuğa oturmuş, bakışlarını kapalı televizyona dikti. Parmaklarının ucuyla dizinde ritim tutuyordu.
Asef ona bir daha bakmamak üzere yemin edip yanına oturan Arda'ya döndü ve kendisine anlattığı şey dinlemeye çalıştı. Ama dinleyemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FERNWEH
Teen Fiction[TAMAMLANDI] Bölümler kısadır. Bu kitaba başlamak için No:31 kitabında "K-A" bölümlerini okumanız yeterli... "Kerem," dedi ardından herkesin yüzünde gezen gözleri sanki rastgele Asef'in yüzünde kalırmış gibi durdu. "Yakında geliyormuş." Asef öyle...