Dudaklarını kucağında oturduğu bedenin dudaklarına bastırmışken gözleri önündeki tuvaldeydi.
Kerem'in işleri bittiğinde onunda beraber atölyeye gelmişlerdi, tabi direkt resmine başlamıştı. Kerem'in kucağına oturmuşken onun yüzünün her köşesini dudakları ile keşfe çıkmıştı, tam yarım saat olmuştu ve sevdiği adam hiç itiraz etmeden oturuyordu.
Nefes nefese kalmışken oynatmadığı dudaklarını esmerin dudaklarından çekti. Kerem elini sırtına çıkarıp okşadığında içi titredi, bu sefer gözleri çizdiği resimin üzerindeyken dudağının kenarına dilini sürüp o arayı yaladı.
"İlk defa bu kadar güzel bir hissiyat içindeyken resim çiziyorum." dedi Asef dilini çekip, kucağında oturduğu bedenin yüzüne baktı. Öpücüklerden dolayı dudakları kızarmış, ıslak duruyordu. En çok dudaklara çalışmıştı resim yaparken.
"Daha güzel hissettirebilirim, daha verimli olur." dediğinde Asef kaşlarını çattı. Anlamamıştı, Kerem gülümsedi.
"Kalk ayağa." dediğinde duraksadı ama ardından elindeki fırçayı bırakmadan ayağa kalktı.
Kerem rahat sandalyeden kalkmadan kemerini çözüp fermuarını açtığında gözlerini irileştirdi.
"Gerçekten mi Kerem?" dedi biraz heyecanla.
"Krem var mı?" diye sorduğunda gerçek olduğunu anladı. Yutkunup kafasını iki yana salladı.
"Gerek yok ona." dediğinde Kerem tek kaşını kaldırıp hayret ederek ona baktı, dudaklarının kenarı kıvrılmıştı.
"Peki, gel bakalım." kucağını gösterdiğinde bacaklarını zar zor hareket ettirip yanına gitti.
Kerem gözlerinin içine bakarken geniş gelen beyaz gömleğini elinin tersiyle yukarı doğru itti ve pantolonun düğmesine ulaşıp düğmeyi çözdü.
Parmaklarını pantolonun kenarına takıp aşağı indirirken parmaklarının değdiği her yer yanıyor gibiydi. Pantolon ile yeri boylayan baksırından sonra önünde çıplak kalmıştı. Ayağını kaldırıp pantolonu tamamen çıkardı ve kenara itti.
Kalkmış aleti gömleğinin ucuna gelirken Kerem'in gözleri bir an oraya kaydı. Gözlerini hiç ayırmadan kendi aletini baksırın arasından çıkardı ve eline hafifçe tükürüp aletini sıvazladı.
"Yaklaş." dedi, Asef hiç ikiletmeden tamamen dibine girdi. Belinden tutulup kucağına çekildiğinde dengesi şaştı, hâlâ sıkı sıkı tuttuğu fırçası ile sevdiğinin omzundan destek alırken istekle kasıldı.
Kerem yine parmaklarını yaladı ve daha sonra gömleği biraz çekip deliğine sürdü. Islaklığı deliğe sürdüğünde Asef gözlerini kapatıp titrek bir nefes aldı, aylardır istediği şey bir anda olduğu için vücudu titriyordu neredeyse.
Kerem'in bir parmağını deliğinin girişinde, saniyeler sonrada içinde hissettiğinde istemsizce minicik inledi. Dar deliğini zorlayan parmak nefesini tamamen kesmişti.
Kerem bir süre rahatlatmak amacıyla parmağını içine gönderip geri çıkarırken, dakikalar sonra soktuğu ikinci parmağıda çekip elini bir kez daha ıslattı ve sızlayan deliğe sürdükten sonra tamamen kucağına çekti.
Asef bu sefer deliğinde hissettiği sertlik ile gözlerini araladı, bakışları en kenarda duran tamamlanmış Kerem portresine kaydı. Onun gidişinden bir hafta sonra yaptığı portreydi.
Gözlerini cansız surata dikti, istemsizce Kerem'in omzunu ısırdı. Saniyeler içinde içi dolduğunda yüzünü buruşturdu. Deliğinin zorlandığını hissediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FERNWEH
Teen Fiction[TAMAMLANDI] Bölümler kısadır. Bu kitaba başlamak için No:31 kitabında "K-A" bölümlerini okumanız yeterli... "Kerem," dedi ardından herkesin yüzünde gezen gözleri sanki rastgele Asef'in yüzünde kalırmış gibi durdu. "Yakında geliyormuş." Asef öyle...