Arabaya bindiklerinden beri süren gergin ortama zıt bir şekilde gözlerini sakince yola dikmiş, yanındaki öfkeli bedenin hız sınırını aşmasına hiç tepki vermeden önüne bakıyordu.
Mesele, sadece ihanetten çıkmıştı. Aşk ve sevgiden çıkalı zaten çok olmuştu.
İki adamın kendisi için bilinmeyen bir savaşa girmesi sinirlerini bozuyordu. Sürekli çekiştiriliyor aynı zamanda da bastırılıyordu.
Yanındaki beden aniden direksiyona sertçe vurduğunda irkildi, bakışlarını çevirdiğinde Kerem'in sıkılı dişlerini ve yolu izleyen ateş saçan gözlerini gördü.
"Eğer," diye mırıldandı, kendi kendine konuşuyor gibiydi. "eğer böyle bir şey varsa o Yasef piçini öldürürüm."
Bu öylesine söylenmiş bir şey değildi, ses tonundan bile söylediğinden doğruluk akıyordu. İfadesi Asef'i afallattı.
"Sana yan gözle bakmayı geç, aklından bile geçirmişse hiçbir şeyi umursamam. Öldürürüm." dedi direksiyonu sıkarken.
Kerem'in gözleri saniyelik olarak kendisine kaydı, daha sonra yeniden önüne döndü ama hafifçe kaşları çatılıp yeniden kendisine baktı. Arabanın hızı yavaşlarken gözlerine öyle derin bakmaya başlamıştı ki gergince yutkundu.
"Öldürmem." dedi daha sakin bir tonda. "Öldürmem."
Sanki kendisini inandırmak için çabalıyordu. Arabanın hızı gittikçe düştü, Kerem bir şey yakalamış gibi heyecan ve sinir karışımıyla arabayı durdurdu.
"Sadece konuşurum, hiçbir şey yapmam." dedi direksiyonu bırakmadan. Kaşlarını hafifçe yukarı kaldırdı.
"Bir şey yaptı mı sana Asef?" bu dediğine kendisi bile inanamıyormuş gibiydi.
Asef karşısındaki çocuk kendisinden cevap beklerken öylece suratına baktı. Ani duygu değişimi ürkütücü gelmişti. Yalan söylediğini biliyordu, öldürürüm derken sesi ne kadar inandırıcıysa, sadece konuşurum derken o kadar sahteydi.
"Hadi bebeğim, söyle." dedi Kerem yeniden. Bu sefer direksiyonu da bırakmıştı, şehrin dışındaki ormanlık alana yakın olan yolda tamamen arabayı durdurdu.
Dudaklarını araladı, söylemek istiyordu ama ona zarar gelmesini istemiyordu.
"Hayır." dedi sadece. Karşısındaki çocuk rahatlamış gibiydi ama yine de hafife kaşları çatıldı.
"Asef, en ufak hoşuna gitmeyen bir şey olduysa söyle. Bacaklarına bile bakması buna dahil, o anlama bakıyor olmasın. Yine laf attıysa bile söyle." çocukla konuşur gibi ikna etmeye çalışıyordu.
Asef birkaç saniye durup kafasını olumsuz anlamda salladı.
Kerem emin olamayarak yüzüne baktı, hem bunun olmasını istemiyordu hem de yalan söylediğini düşünüyordu. Aynı kendisi gibi, hem söylemek istiyordu ama diğer yandan Kerem'in zarar görmesini istemiyordu.
Kendisine bakan sevgilisinin bakışları yalan makinası görevini üstlenirken bakışlarını kaçırdı ve oturduğu koltukta bedenini hafifçe kaldırdı. Kerem'in omzundan tutup sürücü koltuğuna geçti, bacaklarını iki yana koyarken Kerem'in kucağına zorda olsa oturdu.
Belini bulan eller ile biraz ferahladı ama hâlâ bir şey söylemesini beklermiş gibi gözlerinin içine bakıyordu.
"Öyle bir şey yok, o senin kardeşin. Sen inanıyor musun böyle bir şey yapacağına?" amacı sadece ağzını aramaktı. Kucağında iyice yerleşip parmaklarını altındaki bedenin boynuna sürdü.
"İnanmak istemem." diye mırıldandı Kerem. "Herkes bir yana Yasef bir yana benim için."
Asef'in kalbi acıyla kasıldı. Kerem ise derin bir nefes alıp geriye yaslandı, sakinleşmiş gibiydi. Daha doğrusu, düşüncelere dalmıştı.
"Yasef bana kötü gelecek hiçbir şeyi yapmaz, beni canından çok sevdiğini biliyorum." diye mırıldandı. Asef uzanıp boynunu öptü ama dikkati söylediği sözlerdeydi.
"Peki o zaman neden bu kadar sinirlendin?"
"Çünkü konu sensin Asef." dedi bu sefer. "Ben seni bir masal kahramanı gibi anlattım ona, hep çok merak etti. Ve biliyor musun Yasef masalları çok sever."
Dudakları şahdamarında durdu. Kerem devam etti.
"Ama biliyorum, ne olursa olsun bana ihanet etmez." dedi en sonunda.
Asef yutkundu, dudaklarını çekti ve kafasını omzuna yasladı. Sıkı sıkı sarıldı.
"Benim sana olan sevgime kıyamaz." bu sefer kendi kendine mırıldanıyordu.
Asef gözlerini kapattı. Bu işi Kerem'in bu inancı kırılmadan, daha sakin bir şekilde halletmesi gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FERNWEH
Ficção Adolescente[TAMAMLANDI] Bölümler kısadır. Bu kitaba başlamak için No:31 kitabında "K-A" bölümlerini okumanız yeterli... "Kerem," dedi ardından herkesin yüzünde gezen gözleri sanki rastgele Asef'in yüzünde kalırmış gibi durdu. "Yakında geliyormuş." Asef öyle...