Asef&Yasef özel...
Yasef: Aşkım
Yasef: Sanırım sana hep iyi yönümü gösterdim
Yasef: Anlaşmamıza uymayıp beni Kerem'e mi şikayet ettin?
Yasef: Ben zarar vermeden, sadece seni izlemek istiyordum.
Yasef: Kardeşimle aramı bozdun ve sana sinirliyim
Yasef: Sana söylemiştim, ona olan sevgim sana olan sevgimden fazlaydı diye.
Yasef: Keşke böyle olmasaydı.
Yasef: Ama korkma, sana bir şey yapmam elbette.
Yasef: Seni seviyorum
Mesajları yüzünü buruşturarak okudu, o kadar iğrenç biriydi ki midesi bulanıyordu.
Mutfağa girer girmez masada sigara içen sevgilisinin yanına yaklaştı, yanına geçip telefonu hafifçe aşağı indirip okuması için gösterdi. Kerem ilk başta kendisine baktı ama ardından telefon ekranına dönüp mesajları tek tek okudu.
"O orospu çocuğu mu yazdı sana?" dedi Erhan sinirle. Asef sadece kafasını sallamakla yetindi. "Dangalak."
Ondan bakışlarını çekip çenesi kasılmış olan sevgilisine döndü, sigarayı dudaklarının arasına alıp telefonu elinden çekti ve resminin olduğu yere tıklayıp ekran büyüyünce hiç düşünmeden engel tuşuna bastı.
Telefonu geri ona vermek yerine sertçe masaya bıraktığında Asef yeniden almak için bir çabaya girmedi. Sessizce arkasını dönmüştü ki Kerem bileğinden yakaladı. Kalbi hızlanırken ona döndü. Sigarayı parmaklarının arasına almış, alttan kendisine bakıyordu.
"Nereye?"
"Salona geçecektim." o olaydan sonra yani dünden beri sadece salonda oturup Kerem'in önüne çıkmamak için büyük bir çaba sarf ediyordu.
Kerem derin bir nefes alıp sandalyesini biraz itti ve sandalyede biraz yayıldı. Tek elini dizine vurduğunda Asef afalladı. Kucağına oturmasını mı istiyordu?
Birkaç saniye bakıp ardından hızlanmış kalbi ile kucağına oturdu, sevgilisi onun kucağına yerleşmesine beline dokunarak destek olduğunda tamamen oturdu ve kolunu boynuna sarıp, çenesini omzuna koydu.
"Niye yanıma gelmiyorsun?" diye sordu boynunu öperken, Asef'in içi titredi.
"Kızgınsındır diye..." mırıldandığında Kerem derin bir nefes aldı.
"Neden bana mesajları göstermedin?"
"Çünkü başına bela alırdın." dedi gizlemeyerek.
"Bana bırakmadan sende ağzını burnunu kırabilirdin." sesi yumuşaktı ama azar çektiği belli oluyordu. Yine de sırtını yavaşça okşadı.
"Ben kimseye dayak atmam, biliyorsun. Ve onu vursam sen neden diye sormayacak mıydın sanki?"
Kerem cevap vermedi, doğru söylediğini biliyordu.
"Kerem ve Erhan.." Bulut birden konuşunca kendi konuları dağıldı, herkes ona odaklandı. Asef mayışmış bakışlarını arkadaşına çevirdi. "Şu arkadaşınızla birazda siz uğraşın."
"Küs mü hâlâ?" dedi Erhan bıkkınca.
"Evet."
Ona söylemedikleri için dünden beri o da odasından çıkmıyordu.
"Dur ben gidip bir sakso çektireyim, benimkini yerse kendine gelir." dedi Erhan sigara paketini alıp ayağa kalkarken.
"Şu aralar çok sakso falan diyorsunuz, bak arkadaşlara güven kalmamış zaten. İyice huylanıyorum." dedi Bulut çatık kaşları ile. Erhan kahkaha attı.
"Dünyada tek Turgay kalsa bile ona yürümem rahat ol."
"Emin olamadım." dedi Bulut alayla. Elbette ki güveniyordu kendi arkadaşlarına.
Onların ikisi şakalaşarak mutfaktan çıktıklarında yalnız kaldıkları an biraz daha sarıldı sevgilisine.
"Bir şey yapacak mısın ona?" dedi Asef birden, yüzüne bakmıyordu çünkü göreceği ifadeye hazır değildi.
Kerem cevap vermedi.
Asef daha fazla sorup onu sıkıştırmak istemedi ve derin bir nefes alıp gözlerini kapattı.
Sırtını okşayan el uykusunu getirirken esnedi, zaten dakikalar sonra uykuyla uyanıklık arasındaki o tatlı çizgide gidip geldi.
Bir zaman sonra Kerem elini beline koyup sakince ayaklandı. Kafasını hafifçe kaldırıp yüzüne bakmak istedi ama sevgilisi kafasını yeniden narince bastırdı. Hiç itiraz etmeden yine rahat pozisyonuna döndü.
Kerem yürümeye başladı, diğer yandan sırtını okşuyordu.
"Bu çocuk," Erhan'ın yüksek dozda olan sesi geldiğinde gözlerini açacak gibi oldu ama göz kapakları o kadar ağırdı ki açılmadan geri kapandı.
"Şşş." diye uyardı Kerem onu.
"Uyuyor mu?" şimdi fısıltı ile konuşuyordu. Kerem olduğu yerde durdu ve sırtını okşamaya devam etti.
"Evet, ses çıkarmayın biraz uyusun. Çok yıprandı dünden beri." Kerem'de fısıltı ile konuşuyordu. Hafifçe sağa sola sallanıyordu sanki.
"Tamam, sen bırak yatağa. Balkona gel."
"Tamam." dedi Kerem ardından yeniden yürümeye başladı.
Odaya girdiklerini hissetti, sırtı yumuşak yatakla buluşunca rahatını hiç bozmadan elinin tersini yanağına koydu ve uyumaya devam etti.
Kerem ince çarşafı üzerine örtüp dudağının kenarına bir öpücük kondurduktan sonra kapıyı hafifçe çekip dışarı çıktı.
O kadar yorgun hissediyordu ki top patlasa uyanmayacağına yemin edip uykusuna devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FERNWEH
Teen Fiction[TAMAMLANDI] Bölümler kısadır. Bu kitaba başlamak için No:31 kitabında "K-A" bölümlerini okumanız yeterli... "Kerem," dedi ardından herkesin yüzünde gezen gözleri sanki rastgele Asef'in yüzünde kalırmış gibi durdu. "Yakında geliyormuş." Asef öyle...