"Bebeğim artık şu dersleri bırak, vizelerde bitti neden çalışıyorsun?" Erhan içeriden odada saatlerdir ders çalışan Arda'ya seslendi.
"Finallere çalışıyorum." çocuksu bağırışı kulağına geldiğinde istemsizce gülümsedi. Erhan ise kafasını sağa sola oynattı sabır dilenir gibi.
"Özledim amına koyayım." diye mırıldandı kendi kendine, tabi bunu sadece Asef duymuştu.
"Çıtır sevgilinin zararları." dedi Asef oturduğu koltuğa daha çok yaslanırken.
"Aynen, bulamadık senin gibi bir mekan sahibi sevgili." dedi Erhan sırıtarak.
Asef yanındaki mekan sahibi sevgilisine baktı, sakince sigarasını içiyordu. Gözleri rastgele bir köşeye dalmıştı, kısık gözleri ile ortada dönen muhabbeti umursamadan düşüncelere boğulmuş bir vaziyette sigarasını içiyordu.
"Mekan sahibi sevgilim..." dedi koluyla onu dürterken, sevgilisi sanki hiç düşüncelere dalmamış gibi sakince kendisine baktı.
"Hm?" dedi, Asef gülümsedi.
"Ne düşünüyorsun öyle?" içinde bir sıkıntı vardı. O sıkıntının sebebi belliydi.
"Hiç, hiçbir şey." dedi sadece ama yalan söylediği belliydi.
Asef bir şey söylemek için dudaklarını araladı ama o sırada zil çalınca susmak zorunda kaldı. Ev ahalisi tam takır olduğu için kimin geldiği belliydi. Çaktırmadan biraz daha Kerem'in yanına yaklaştı, ona sığındı.
Bulut balkondan sigarası ile çıkıp kapıya ilerlerdi ve saniyeler sonra kapıyı açtı. Yasef'in sesi geldi ilk başta, daha sonra ise bir kız sesi. Kaşları çatıldı.
Bulut kapıdan içeri girdiğinde direkt olarak kendisiyle göz temasına geçti, onun bakışlarındaki anlamı çözemeden arkasından giren iki bedene çevirdi gözlerini.
Beline karar inen dalgalı kumral saçı, çekik yeşil gözleri ve asil gülümsemesi olan bir kızla içeri giren Yasef'in yüzünde daha büyük bir gülümseme vardı. Kızla parmaklarını birleştirmişti, adının Tuana olduğunu hatırladığı kız onun omzuna geliyordu.
"Merhaba gençler." dedi Yasef odaya giren arkadaşlarına bakıp.
"Hoş geldiniz." dedi Erhan oturduğu koltukta biraz kayıp. Arda hemen yanına gidip oturduğunda onu kollarının arasına aldı.
"Hoş bulduk," dedi Yasef yanındaki kızla beraber boş koltuğa otururken. Kız hemen yanına yaklaşmış, elleri çözüldüğü andan itibaren ortamdan çekinirmiş gibi Yasef'in dizine uzun tırnaklı elini koymuştu. "Size bahsettiğim sevgilim, Tuana Zinar."
"Zinar soyadı mı?" diye sordu Arda merakla. Yasef gülümsedi.
"Hayır Arda kardeş, ikinci adı. Soyadı olsa niye diva gibi soyadıyla beraber sesleneyim?" dediğinde Turgay istemsizce güldü.
"Memnun olduk o zaman." dedi Bulut sigaranın külünü avuç içine düşürürken.
"Seni de tanıştırayım..." dedi Yasef herkesi tek tek tanıtırken, en sonunda sıra kendisine ve koltukta oturan sevgilisine geldiğinde rahatsızca yerinden kıpırdandı.
Kerem hiç rahatını bozmadan oturuyordu. Sağ ayak bileğini, sol diz kapağının üzerine artmış, sağ kolunu da dizine yaslamış dümdüz bir ifadeyle Yasef'i izliyordu.
"Asef, Kerem'in sevgilisi..." dedi Yasef eliyle kendisini gösterirken. Kızın gözlerindeki değişik bakışı gördü. Ve Yasef'in dizini hafifçe sıkan elini. Dişlerini sıktı, onunda haberi vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FERNWEH
Teen Fiction[TAMAMLANDI] Bölümler kısadır. Bu kitaba başlamak için No:31 kitabında "K-A" bölümlerini okumanız yeterli... "Kerem," dedi ardından herkesin yüzünde gezen gözleri sanki rastgele Asef'in yüzünde kalırmış gibi durdu. "Yakında geliyormuş." Asef öyle...
