Sefirin Kızı: Zuhur

"Panopticon"

“Visible: the inmate will constantly have before his eyes the tall outline of the central tower from which he is spied upon.
Unverifiable: the inmate must never know whether he is being looked at any one moment; but he must be sure that he may always be so.”

2 YIL SONRA
Reykjavík, Iceland

Birinci Konuşmacı: Bakın, yine söylüyorum. Dünyayı şeytana tapan elit  bir zümre yönetiyor. Çok güçlü, çok zengin seçkin ailelerden oluşan gizli bir topluluktan söz ediyoruz. Okullar, medya, eğlence sektörü, siyaset, aklınıza gelebilecek her şey onların kontrolü altında. Ve Cunicularium’un arkasında da bu elit topluluk vardı.

Ikinci Konuşmacı: O elit topluluğun adı Illuminati deyin da tam olsun bari.

Birinci Konuşmacı: Adına ne derseniz deyin. Bu insanlar dünyayı yönetiyor mu, yönetiyor. Siz bize deli muamelesi yaparak onların ekmeğine yağ sürüyorsunuz.

Ikinci Konuşmacı: Tartışmanın konusu bu değil, o yüzden oraya hiç girmeyeceğim. Benim merak ettiğim şey şu, sizin iddianıza göre dünyayı yöneten satanist elit zümrenin Işıklı çifti ile ne alakası var? Neyi savunuyorsunuz tam olarak?

Birinci Konuşmacı: Nare ve Gediz Işıklı çifti dünyayı yöneten o satanist elit zümreden, bunu savunuyorum. Herkes bu çiftten kahramanlarmış gibi bahsediyor. Feminist bir figüre dönüştürdüler onları. Ama Nare ve Gediz Işıklı sözde savaş açtıkları o toplumuna çalışıyorlardı. Kahraman falan değillerdi. Snowden gibi. Edward Snowden. Halkın yanındaymış gibi davranıyor ama aslında sadece devletinin kendisine verdiği rolü oynuyor. Bilgi sızdırma olayı planın bir parçasıydı. Yaptığı işin etik olmadığını düşünüp birdenbire vicdanını dinlemeye karar veren bir kahraman falan değil Snowden. Ona ne söyleniyorsa onu yapıyor. Nare ve Gediz Işıklı çifti de Snowden gibi. Onlara kahraman rolünü veren, sizin o bir türlü kabul edemediğiniz dünyayı yöneten gizli güçler.

Ikinci Konuşmacı: Dünyayı yöneten gizli güçler. (gözlerini devirerek güler) Siz televizyona çıkıp bunları anlatabildiğinize göre o kadar da gizli değiller ha? Sırada ne var, don’t you wanna go where the rainbow ends repliğini duyacak mıyız mesela?

Birinci Konuşmacı: Dalga geçiyorsunuz.

Ikinci Konuşmacı: Daha çok siz bizimle dalga geçiyorsunuz gibi hissediyorum ben. Nare ve Gediz Işıklı’nın kahraman olan edilmesinden yakınıyorsunuz ama onları kahraman ilan edenlerin büyük çoğunluğunu sizin gibi komplo teorisi severler oluşturmuyor mu? Cunicularium, beyaz tavşanı takip et, Nare ve Gediz Harikalar Diyarında hapsoldu gibi başlıklar altında forumlarda tartışan insanlar efsaneleştirmedi mi bu çifti?

Birinci Konuşmacı: Evet, haklısınız ama ben duruma o şekilde bakmıyorum. Üst sınıf, beyaz, hetero egemenliğini eleştirenler üst sınıf, beyaz ve hetero bir çifti kadın mücadelesinin merkezine koyuyor.

Ikinci Konuşmacı: Bir dakika, Siz Işıklı çiftinin kahramanlaştırılmasını savaştıklarını iddia ettikleri sisteme çalıştıklarını düşündüğünüz için yanlış bulmuyor musunuz? Kadın mücadelesi, üst sınıf beyazları ne zaman dahil oldu savunmanıza?

Üçüncü Konuşmacı: Ben Işıklı çiftinin heteroseksüel olmadığını belirtmek istiyorum. Gediz Işıklı da Nare Işıklı da biseksüeldi. Real Life Queer Super Heroes diye haberler yapıldı. Onur yürüyüşünden fotoğrafları, üniversite arkadaşlarının yorumları var.

Birinci Konuşmacı: Tamam, heteroseksüel olmasalar bile sonuçta-

Üçüncü Konuşmacı: Ayrıca Işıklı çiftinin yaşarken mücadele ettiği Cunicularium adlı yapı zengin, beyaz, hetero erkekleri temsil ediyordu. Işıklı çifti bu gruba dahil değildi, bu grubun karşısındaydı. Dolayısıyla sevenlerinin olması o kadar da garip gelmiyor kulağa.