"Aramızdan Biri Ölecek"

594 35 15
                                    

You will lose yourself Nare. You will lose what is real. What will you be then?”

Upper East Side, Manhattan
Işıklı Home

“Nare?” Gediz zorlukla gözlerini açarak yanında büyük bir ciddiyetle parmaklarını kucağına yerleştirdiği dizüstü bilgisayarın klavye tuşları üzerinde gezdiren Nare'ye baktı. Bütün dikkatini önündeki parlak ekrana vermişti. Gediz'in sesini duyunca çatık kaşları gevşeyerek ifadesini yumuşattı. Uykusuz gözleri tatlı ama yorgun bir gülümseme ile kısıldı.

“Günaydın sevgilim,” dedi hala uyanmayı tam olarak başaramamış Gediz’in saçlarını karıştırmasını izlerken.“Günaydın,” diye inledi Gediz. Saate baktıktan sonra başını yastığa gömdü. Henüz çok erkendi.

“Bu saatte uyumak yerine ne yaptığını sorabilir miyim?”

“Ya kafama bir şey takıldı. Bakmak istedim. Neler bulduğuma inanamayacaksın.” Nare dikkatini yeniden önündeki ekranın üstünde topladı.

“Mhm… Ne hakkında?”

“Cordelia.”

Gediz başını kaldırdı. Dirseğinden güç alarak doğruldu, yarı aralık gözlerle bilgisayara bakmaya çalıştı. Uyku sersemiydi. Odaklanmayı başaramayınca pes etti. Başını yeniden yastığa gömmeden önce Nare'nin omzuna minik bir öpücük kondurdu. Bir kez daha inledi.

“Harika. Bunu birkaç saat sonra konuşsak olmaz mı?”

Nare ise aklına takılanlara bir cevap bulmuş olmanın verdiği heyecanla Gediz'in kendi kendine mırıldanışını duymamıştı bile. Parmaklarını kütletti ve arkasına yaslandı. Boynundaki ağrıyı fark etmişti. Omuzlarını ileri geri hareket ettirerek rahatlamaya çalışırken öğrendiklerini Gediz'le paylaştı.

“Cordelia ile ilgili bir belgesel yayınlamışlar ya hani. Dün BBC'deydi. Ortadan kayboluşu, komplo teorileri, baştan sona tüm hikaye. Tabii biz hepsini izleyemedik malum…” Nare dün geceyi hatırlayarak duraksadı. Gediz yüzünü ona dönmüştü. O da Nare gibi geceyi hatırlamıştı.

“Malum…” diye tekrar etti baştan çıkaran bir gülümseme ile. Nare dikkatinin dağılmasına engel olmak için zihnini bugüne çağırdı. Bastırmaya çalıştığı gülümsemesini Gediz’in gördüğünden emindi ama bu bilgiyi teyit etmeye kalkarsa tüm hücreleri onu öpmesi için yalvaracaktı. Nare bu çağrıya karşı koyamayacağını çok iyi biliyordu. Gediz onun zaafıydı. Dudakları birbirine değdiği an daha fazlası için yanıp tutuşacaktı. Yanında uzanan ve onun tepkilerini izleyen adamın çıplak olduğu gerçeğini düşünmemeye çabaladı.

“Ben de,” Dizlerini biraz yukarı kaldırarak bilgisayarı yeniden konumlandırdı. Onunla birlikte hareket eden yorgan, Gediz'in çıplak sırtını büyük ölçüde açıkta bırakmıştı. Nare bir önceki pozisyonuna geri döndü. Cümlesine devam etmeliydi.

“Cordelia'nın kaybolduğu gece…” Zaman kazanmak için hafifçe öksürdü. “Mezuniyet balosuna katılanların listesine yeniden göz atmaya karar verdim. En baştan başlamak istedim. Belki bu sefer yeni bir ayrıntı fark ederim diye.”

“Bulabildin mi bir şey?”

“Buldum. Lisedeki isimlerden biri Elliot Bradford. Ismi çok tanıdık geliyordu ama bir türlü çıkaramıyordum. Sonra hatırladım. Cordelia kaybolunca bir sürü ünlü isim, siyasetçiler falan yardım kampanyaları, konserler düzenlemişlerdi biliyorsun.”

“Bradford… Bir dakika…” Gediz hafızasını taradı. “Edmund Bradford. Şu cumhuriyetçi partinin senato adayı… O bayağı destek olmuştu. Yoksa Elliot onun-"

Sefirin Kızı: ZuhurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin