Sefirin Kızı: Zuhur

Bölüm 6: "Adımı Söyledin, Kalbim Durdu Sandım"

"Everything about you pains my envying. Your soul can't hate anything. Everything about you is so easy to love. They're watching you from above."

Bölüm notu: EXT. dış mekan

INT. Iç mekan

CUT TO PRESENT: Sahnenin günümüze geçişi.

Haziran, 2014

New York

FADE IN:

EXT. LSD BAR - NIGHT

LSD barın masonik şifreleme ile yazılmış ismi, neon ışıklar, fonda Bliss intro.

INT. LSD BAR - NIGHT

Nare ve Gediz yan yana, ellerinde mikrofon. Karaoke için hazırlanırlar. Nare'nin saçları düz, üstündeki tek parça göğüs dekolteli siyah elbise her zamanki tarzından oldukça uzak. Parmakları öz güvenle mikrofonu sıkıca kavrayıp dudaklarına yaklaştırırken Gediz'le göz teması kurar. Birbirlerine duydukları ilgi ve heyecan gözlerinden okunur. Şarkıyı söylemeye başlarlar.

NARE & GEDIZ

Everything about you is how I'd want to be.

Your freedom comes naturally.

Everything about you resonates happiness.

Now I won't settle for less.

Give me, all the peace and joy in your mind.

Oooh.

Müzik girer. Ikisi de müziğin etkisinde başlarını sallayarak eşlik ederler. Şarkının ikincisi yarısı başlar. Yakınlaşırlar. Şarkıya birbirlerinin dudaklarına bakarak, bedenleri temas halinde devam ederler. Mavi mor ve kırmızı ışıklar yoğunlaşır.

NARE & GEDİZ

Everything about you pains my envying.

Your soul can't hate anything.

Everything about you is so easy to love.

They're watching you from above.

Give me, all the peace and joy in your mind.

I want the peace and joy in your mind.

Give me the peace and joy in your mind.

Oooh.

(Music)

Nefes nefese birbirlerine gülümserler.

NARE & GEDİZ

Everything about you resonates happiness.

Now I won't settle for less.

Give me, all the peace and joy in your mind.

I want the peace and joy in your mind.

Give me the peace and your mind.

Şarkı yavaş yavaş sonlanırken dudakları büyük bir açlıkla birleşir. Nare'nin kolları Gediz'in boynuna dolanır. Gediz'in elleri ise Nare'nin belinden kalçalarına iner. Fonda yeni bir şarkı çalmaya başlar.

FADE OUT:

CUT TO PRESENT:

Gediz'in yatağında olduğumu biliyordum. Bunu bilmek için tamamen uyanık olmama gerek yoktu. Bilincim kabuslardan uzak, güzel bir uykunun ardından yeni yeni kendine geliyordu. Nerde olduğumu tabii ki biliyordum. Dün gecenin kokusu, izleri ikimizin de üzerindeyken mekan ve zaman algımı yitirmem mümkün değildi. Gözlerim hala kapalıydı ama gerinirken tam arkamda onun varlığını hissedebiliyordum. Omzumun, çıplak göğsüne temas edişini, kulağımın arkasına yerleşen dudaklarını tabii ki hissedebiliyordum. Nerde olduğumu biliyordum.

Gözlerimi açmak üzereydim. Aralanan göz kapaklarım önce beyaz yastığın üstünde duran elimi görüş alanıma soktu. Kirpiklerim hareket etti ve bir anda kendimi başka bir yerde, başka bir yatakta buldum. Gördüklerim çok canlıydı.

Tanımadığımdan son derece emin olduğum bir apartmandaydım. Çıplaktım. Çok hareketli bir gecenin sabahına uyandığımı hissedebiliyordum. Vücudumu saran örtünün içinde hafifçe doğrulmuştum. Bir elimde sigara vardı. Dumanı dışarı üflerken ağzımda bıraktığı tadı alabiliyordum. Bu yatakta yalnız olmadığımı biliyordum. Yanımda biri yatıyordu. Onu izliyordum. Ama kimi izlediğimi göremiyordum. Bölünmüş gibiydim. Hem o sigaranın tadı ağzımdaydı hem de bedenimin dışındaydım. Dağınık düz saçlarımı görebiliyordum. Kızarmış dudaklarımı görebiliyordum. Çenemden boynuma, köprücük kemiklerime yayılan önceki gecenin izlerini görebiliyordum. Yanımda yatan kişinin yatağın içinde hareket ettiğini hissedebiliyordum. Sanırım yeni uyanıyordu. Bana yaklaştığını hissediyordum. Günaydın diyordum ona gülümseyerek. Örtünün altında bir eli bacaklarımı bulmuştu ve yavaşça tenimde yukarı doğru ilerliyordu. Bu kişiyi istediğimi hissedebiliyordum. Diğer eli sigaramı parmaklarımın arasından alırken dokunuşunu hissedebiliyordum. Her şey çok gerçekti. Sigarayı nereye attığını göremedim ama günaydın diye mırıldanışını duydum dudakları dudaklarıma yaklaşırken. Kim olduğunu şimdi görebiliyordum. Gediz'di. Dudaklarımı aralayıp beni öpmesine izin verirken onu ağzımın içinde hissedebiliyordum. Bu bana hem çok yabancı hem de çok tanıdık gelen bedenimin onu ne kadar çok istediğini, algılarının onun dokunuşu ile nasıl uyarıldığını hissedebiliyordum. Gediz'i kendine çekip, sırtını yatağa teslim edişini izlerken zihnim o apartmanı terk etti.