14. Bölüm
"özür dilerim ama ben hep seni seveceğim."
Fotoğrafları gördükten sonra ayaklanır herkes. Nare hala olayın şokunda. Hiçbir şey diyemez. Küçük bir kargaşa çıkar, sesler boğuklaşır Nare tarafında. Bu şartlar altında Halise hanım Nare'yi istemeyi reddediyor. Nare misafirlerin gidişini yalnızca izlemekle yetinir. Yapılan yorumlar, onaylamayan bakışlar, her şey çok bulanık onun için.
Sancar karşısında durup kendisine bakması için gözünün önünde parmaklarını şıklattığında kafasının içinden çıkar Nare.
"Göründüğü gibi değil. Konuşuyorduk sadece," diye mırıldanır Nare. "Gediz beni çağırdı sonra-"
"Tamam."
Nare şaşırır. "Tamam?"
"Inanıyom sana, sorun yok."
"Ne?"
"Inanıyom diyom. Ama sana söyledim Gediz'le görüşme diye. Görüşürsen böyle yanlış anlaşılacak şeyler olur işte. Annemle ben konuşurum. Sen onu düşünme."
"Ama-"
"Bundan sonra Gediz efendi seninle konuşmak isterse bana söylüyorsun. Tamam? Haydi eyvallah."
Sancar bir cevap beklemeden gider. Nare şaşkın. Sancar'ın ona inanmasını beklemiyordu.
Fakat Sancar'ın bir açıklama dahi dinlemeden olayın üstünü kapatmasının sebebi farklıdır. Sancar'ın asıl önemsediği şey Gediz'e karşı yenilmek. Yarıcının oğlunun küçük prensin karşısında mağlup olması. Erkeklik gururunun zedelenmesi. Egosunun incinmesi. Nare'yi Gediz'e kaybetmemek konusunda o kadar ısrarcı ki Nare'nin Gediz'e olan hislerini görmeyi reddediyor. Sancar bugüne gelebilmek için, belli bir düzeyde saygınlık kazanabilmek için çok çabalamışken yenilmek istemiyor. Hele de Gediz'e asla.
Bu yüzden Elvan Sancar'la konuşmak istediğinde Sancar onu da dinlemeyi reddeder. Elvan duyduklarını paylaşmak ister fotoğrafları gördükten sonra. Nare'ye tamamen cephe almış durumda ama Sancar tek bir kelimeyi bile dinlemeden evinden çıkıp gider.
•••
"Sana inanıyorum dedi."
Nare hala üzerinden atamadığı şaşkınlığı ile Doğa'ya bakar. "Kızmadı, suçlamadı. Inanıyorum dedi."
Doğa her şeyin farkında, yalnızca güler kendi kendine. Söylemek istemiyor. Nare ile takışmak istemiyor daha fazla.
"Niye güldün?"
"Hiç."
"Söyle."
"Ben genelde sana duymak istemediğin şeyler söylüyorum. O yüzden-"
"Ne söyleyebilirsin ki şimdi? Daha önce beni Gediz'le vuran Sancar bugün hiçbir açıklama bile duymadan sana inanıyorum diyor bana. Bu bir gelişme değil mi?"
"Hayır canım. Bu bir ego savaşı. Sana verdiği değerden değil kendi erkekliğine verdiği değerden böyle davrandı."
"O ne demek ya?"
"Sen belki farkında değilsin ama Sancar'ın hayatında kendine rakip gördüğü tek bir kişi var. O da Gediz. Hep o olmaya çalışmış. Hayatı boyunca ona karşı bir savaş kazanmak için uğraşmış. Gediz onun hem kıskandığı, hem nefret ettiği hem de yerinde olmak istediği biri. Şimdi en büyük rakibi Sancar'ın deyimi ile, onun kadınını istiyor. Seni Gediz'e kaybederse bu onun için büyük bir yıkım olur. Işini, paranı, itibarını falan kaybetmekten çok daha büyük bir olaydır çünkü kadınını kaybetmek. Bunların kafası biraz ilkel çalıştığı için. Anlarsın ya?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sefirin Kızı: Zuhur
FanfictionBu hikaye Sefirin Kızı dizisinin dördüncü bölüm sonrasında olacakları konu alacak. #NarGed için kelimelere ruh üflemek amacım. Hikayenin odak noktası Nare ve onun iyileşme süreci olacağı için dizide yer alan bazı yan karakterler bu versiyonda yer al...