Sefirin Kızı: Zuhur

İkinci Bölüm: The Spider and The Fly

UYARI: Bölümde rahatsız edici (sexual sadism, graphic violence depiction) bulunabilecek şiddet içerikli detaylar mevcut. Okuyucunun dikkatine. 

“Will you walk into my parlour?” said the Spider to the Fly,

“‘Tis the prettiest little parlour that ever you did spy;

The way into my parlour is up a winding stair,

And I have many curious things to shew when you are there.”

“Oh no, no,” said the little Fly, “to ask me is in vain,

For who goes up your winding stair can ne’er come down again.”

Fonda Nare'nin annesinin sesi, bu ninniyi söylerken bölüm gelecekten bir sahne ile açılır. (Sese bir gerilim müziği eşlik eder) Sahnede Nare kanlar içinde, yerde sürünüyor, kaçmaya çalışıyor. (Yavaşlatılmış) Zorlukla nefes alıp verdiğini duyuyoruz. Kanlı elleri önünde, bedenini ileri doğru itme çabasında. Etraf dağınık. Yerde bir kitabın ismini görüyoruz: The Poems of Mary Howitt. Kitabın kapağında kan var. Biri Nare'yi omzundan yakalayıp yüzünü çeviriyor. Doğrudan ayakta duran kişiye bakıyor Nare, kime baktığını görmüyoruz. Boğazında bir kesik var ve kesikten kan sızmaya devam ediyor. Siyah eldivenli bir el boğazına uzanırken karnına bir bıçak saplanıyor Nare'nin. Bıçaklanma anını görmüyoruz. Sadece sesini duyuyoruz ve Nare'nin ağzından akan kanı, kasılmasını görüyoruz. Nefes almak için çabalıyor ve bıçaklanma anında acıyla derin bir nefes alıyor. Nefes alma çabası bir anda orgazm olan Nare'ye geçiş yapıyor. (Rüya sekansı) Boynunu yakalayan el Gediz'in eline, bıçaklanma sahnesi sevişme sahnesine dönüşüyor: Nare uyanır. 

"Shit. Not again," diye mırıldanır kendi kendine hızla nefes alıp verirken. 

[Jenerik girer]

Tris kahvaltı hazırlarken kendime bir bardak su doldurdum. Bana bir kere baktı ve "Lütfen bana yine rüyanda Leroy'la seviştiğini söyleme," dedi. Suyumdan bir yudum alıp önüme çevirdim bakışlarımı suçlu gibi. 

"Söylemedim."

Gözlerini devirdi. "Söylemene gerek yok ki. Yüzün bütün hikayeyi anlatıyor."

"Sırf bu saçmalığa son verebilmek için rüyalarımı kontrol etmeyi öğreneceğim."

"Rüyalarını değil iradeni kontrol etmen yeterli. Self control, baby girl."

"Ben kontrol edebiliyorum kendimi. Onunla yatmadım."

Gözlerini kıstı. "Henüz."

"Öyle bir şey olmayacak."

"Ama olmasını ne kadar istiyorsan artık sabah akşam rüyalarında görüyorsun."

"Istemiyorum," dedim hemen. Bana hiç inanmadığını gösteren bir bakış attı. Ofladım. "Sadece… yani, fiziksel bir çekim var aramızda. Inkar edemem. O kadar. Başka bir şey yok."

"Daha ne olsun? Bana bak, aşık mı oldun sen bu adama?"

"Saçmalama."

"Niye? Adam yakışıklı, sexy, karizmatik, gizemli."

"Her şey tip değil ki. Sırf çekici diye aşık olmazsın kimseye."

"Tabii ki her şey tip değil ama sendeki bu durum da sadece fiziksel bir çekimmiş gibi görünmüyor yani ne diyeyim."

"Ne gibi görünüyor? Otelde bana ne olduğunu öğrenmeye çalışıyorum. Anneme olanlarla nasıl bir bağlantıları var, bunu çözmeye çalışıyorum."