Sefirin Kızı: Zuhur

"bana ağır gelen seninle olmak değil, sensiz olmak."

26. Bölüm

"Bana ağır gelen seninle olmak değil, sensiz olmak."

Nare bir ileri bir geri yürür karakolun önünde. Elinde telefon. Son derece telaşlı. 

"Kimdi o adamlar? Gediz'i nereye götürdüler?"

Karakolun önündeki banklardan birinde Doğa ve Melek oturur. 

"Bilmiyorum canım."

"Gediz'e bir şey olmaz dimi?"

"Düşünme böyle şeyler. Hadi gel müzik dinleyelim nerde kulaklığın?"

Doğa Melek'i oyalamaya çalışırken bir gözü de Nare'de. Kızarmış gözleri, yerinde duramayan hali, dakika başı telefonu kontrol edişiyle hiç iyi görünmez. 

"Allah'ım ne olur ona bir şey olmasın. Lütfen bir şey olmasın," diye mırıldanır Nare tekrar tekrar.

Sancar'ın arabası karakola yaklaşıp biraz ileride durur. Nare'nin de dikkati bir anda ona çevrilir. Sancar arabadan iner. Iner inmez Nare öfkeyle Sancar'a doğru yürür. Üzerine saldırmamak için kendini zor tutuyormuş gibi görünür. 

"Eğer bununla bir ilgin varsa…"

Sancar böyle bir tepki beklemez, şaşırır. Gard alır. 

"Yavaş gel sefirin kızı."

Nare işaret parmağını Sancar'a doğru sallar havada. Gözlerinin çevresi kırmızı. Salladığı parmağı bile zangır zangır titrer.

"Gediz'in saçının teline zarar gelirse senden bilirim, hesabını senden sorarım anlıyor musun beni?"

"Ben bir şey yapmadım çok değerli Gediz'ine. Yeni duydum geldim. Ne oldu bilmiyorum."

"Umarım doğru söylüyorsundur."

"Ne işiniz vardı sizin havaalanında?"

Nare ona cevap vermeye tenezzül etmeyerek arkasını dönüp uzaklaşır. Tekrar telefonuna bakar bir haber gelmesini umut ederek. Ama haber yok. 

•••

Gediz'i kaçıranlar, gözleri bağlı bir yerde tutarlar onu. Boş bir odada, bir sandalyede görürüz. Odanın dışında siyah takım elbiseli adamlar büyük bir ciddiyetle telefon görüşmeleri yaparlar. 

•••

Müge ve Refika hanım çıkarlar karakoldan. Yapacak bir şeyin olmadığını, polisin onları eve gönderdiğini söylerler. Nare, Doğa, Melek onlarla Işıklı konağına gider.

Sancar ordan ayrılmalarını izler yalnızca.

•••

Halise hanım da sorgular Sancar'ı. Sancar ise insanların bu konuda üzerine gelmelerinden rahatsız. Israrla bir şey yapmadığını söyler. Insanlar pek ona inanıyormuş gibi görünmezler.

•••

5 SAAT SONRA

Nare babasından yardım ister son çare olarak. Yine elinde telefon, bu kez Işıklı konağında pencerenin önünde bekler.

Beklerken televizyon açık arkada. Sesini duyarız. 

"14 Aralık 1988 tarihinde yenilikçi fikirleri ile tanınan demokrat partili siyasetçi Benjamin V. Leroy bir suikasta kurban gitmişti. Bu suikastta kendisiyle birlikte o sırada dokuz aylık hamile olan karısı ve doğmamış çocuğu da hayatını kaybetmişti. Leroy'un 40. Amerikan başkanı Ronald Reagan'dan sonra başa geçmesi muhtemel bir isim olarak görülmesi-"